70'li ve 80'li yıllarda Arabesk adı verilen müzik ülkemizde çok yaygındı. Orhan Gencebay, FerdiTayfur, Müslüm Gürsesve daha birçok isminplakları (o zaman plaklar ve pikap vardı) milyonlarcasatar, ama her nedense bir şekilde kendisine bu konuda soru sorulanlar, 'Arabesk müzik dinlemediklerini' söylerlerdi...
ABD'de başkanlık seçimini Trump'unkazanması da buna benzer bir olay. Görünüşe göre kimseTrump'a oy vermeyecekti. Ama kamuoyu yoklamalarının, aydınların ve dahi seçkinlerin 'kesinlikle kazanamaz' demelerine rağmen, seçimi o kazandı.
ABD'lilerin ve özellikle de teorik olarak ona karşı olması gerektiği düşünülenlerin neden Trump'a oy verdikleri, bundan sonra uzun uzun araştırılacaktır herhalde. Araştırmalar sonunda bulunacak bilgilerin kimin işine yarayacağı, ayrı bir tartışma konusu. Çünkü insanları 'biz veötekiler' diye ayıran zihniyetin,gerekeni yapmak yerine kitleleriyönlendirmeye çalışacağı ve tabiiyine mağlup olacağı, kesin.
Donald Trump'un ABD Başkanı seçilmesi sebebiyle 'şok yaşayan' epey ülke, kurum ve şahıs var. Seçim öncesi oluşturulan havaya bakarak Clinton'un kazanacağına inanıyor ve aksini akıllarına bile getirmiyorlardı çünkü.
Şimdi şok yaşayanların 'alışmaya başlamaları' ve yeni duruma göre vaziyet almalarına şahit oluyoruz. Bu arada Trump da kampanya sırasında söylediği bazı sözlerden çark etmeye başladı, tabii olarak.
Seçim öncesi, 'Trump kazanırsa...'diye başlayan iddialı cümlelerkuranların hali ise tam komedi.
Donald Trump'un başkanlığı garantilediği saatlerde haberi gelen, 'Kanada Göçmenlik Bürosu'nuninternet sitesinin yoğun müracaatsebebiyle çökmesi' olayı, hakikaten göçü düşünen ABD'liler sebebiyle mi yaşanmıştı, bilmiyoruz. Ancak, medyanın telkiniyle 'nasıl olsa Trump kazanamaz' kanaatiyle Hilary Clinton'a destek atışları yapanların, o saatlerde hakikaten çılgına döndüklerini biliyoruz.
Bu arada Trump Kazanırsaİstanbul Cihangir'e gelipyerleşebileceklerini söyleyenlerdende bir haber yok henüz...
Sağ gösterip sol vurmak!..
ABD'ilerin bir kısmının Clinton'ı, bir kısmının Clinton'a ve bu arada başka bazılarının da isimlerini bile bilmediğimiz diğer ufak tefek isimleri tercih etmeleri, normal. Hakim çevrelerin, algıoperasyonlarına başvurupClinton'un kazanmasının kesinolduğu havasını oluşturmaları da.
Eh, bütün bunların yanında, Trump'un beklenmedik olanı gerçekleştirerek seçimi kazanması da normal. 'Nasıl olsa Clinton'un kazanacağı kesin gözüküyor, o halde seçime gerek yok' denilmesi mümkün değildi çünkü. ABD'nin sağ gösterip solvurup vurmadığı, yani aslındaseçim sistemi ile oynanarakTrump'un kazanmasınınsağlanıp sağlanmadığı da,alttan alta tartışılan konulardan.
Komplo teorisi denilip geçilebilecek olsa da, Trump'un kazanmasının imkansız olduğunu düşünenler, bu ihtimal üzerinde durmayı da seviyorlar anlaşılan.
Bir ülkede iki başkan olamayacağına ve seçimi Trump kazandığına göre, ülkedeki Trump karşıtı protestoların neyi amaçladığı da, ilginç bir konu.
Aylarca süren bir maraton sonrası alınan neticenin protestolar sebebiyle değişmeyeceği açık oysa.
Hakim çevreler 'demokrasi güzeldir, ama benim dediğim olduğu sürece' anlayışından vazgeçip, hayatın gerçeklerine uygun davranmadıkları sürece, yenilgiye uğramaları kaçınılmaz. Sadece ABD'de de değil, heryerde...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.