Başkanlık krallık değil ki...
Tek parti döneminde zaten fiilen başkanlık yapan Atatürk ve İnönü'nün başkanlık sistemini öngörmediklerini söylüyor mesela.
Zaten fiilen başkan olanların, bu konuda bir şey söylemesine gerek varmış gibi.
Yine Atatürk ve İnönü'nün şahsi idareye karşı olduklarını da vurguluyor Baykal.
Başkanlıkla idare etmekle beraber başkanlığı öngörmemeleri yanında, şahsi olarak idare ettikleri bilinen ama şahsi idareye karşı olduklarını ileri sürdüğü isimler üzerinden, aydınlatıcı(!) bir izah dinlemiş oluyoruz Baykal'dan.
Sözün devamında kaçınılmaz olarak Demokrat Parti ve sonraki dönemin önde gelen ileri isimlerine sıra geliyor.
Bayar ve Menderes'in de başkanlık konusuna girmediklerini söyledikten sonra, Demirel'in, hatta Özal'ın da başkanlık sistemi konusunda talepleri olmadığını ileri sürüyor.
Programın gazeteci konuklarından Abdülkadir Selvi'nin itirazı üzerine konuyu yumuşatıyor biraz. Aslında başkanlık sistemini düşünüyor olsa bile, merhum Özal'ın bu konuda herhangi bir adım atamadığını vurguluyor.
Duyulması mı kötü, olması mı?
Parlamenter sistemi kurumsallık zannettiği kesin olan Baykal, şahsi yönetim ve kurumsallık üzerine uzun uzun bir şeyler anlatıyor. Ancak, söylediklerine bakılırsa başkanlık sistemine değil, krallık sistemine geçişi anlamış Baykal. Çünkü eninde sonunda Başkanlık denilen sistemin de ciddi bir kurumsallığa yaslandığını bilmiyor olması imkansız.
Baykal'ın başkanlık konusunu oturtmaya çalıştığı zemin, bu konuyu daha çok Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın istediği şeklinde. Neden olmaması gerektiğini söylerken da yine ağırlıklı olarak bu hususu gündeme getirmeyi seviyor.
Ancak halkın doğrudan seçtiği birisi olarak işbaşında bulunan ve bir sonraki seçimle ilgili de en ufak bir tereddüdü bulunmayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, başkanlığı aslında ülkenin istikrarını kurumsal bir hale getirmek için istediği, belli ki aklının ucunda bile geçmiyor Baykal'ın. Ya da bunun böyle olduğunu bilse de, söylememeyi daha uygun buluyor.
Baykal ve söyledikleri ile ilgili en ilgi çekici nokta ise, kaset konusu sorulduğunda konuşma düzeninin bozulması. Böyle bir şeyin duyulmasının olmasından daha beter olduğunu kendisi de biliyor muhakkak. Ama eğer Türkiye'de yaşıyorsak, bu tür şeylerin olmasının da önemli olduğunu unutmamak gerek...
Başkanlık sistemi gelir gelmesine.
Ama Baykal'ın CHP'nin başkan adayı olabilmesi, zor...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Dünya umurunda değil!.. (25.09.2024)
- Her şeye hazır olmak!.. (22.09.2024)
- AB, para mı dağıtacak?.. (21.09.2024)
- Gaziantep: İş bilenin… (18.09.2024)
- Enerjik bir ülkeyiz… (15.09.2024)
- Sayaç çalışıyor (14.09.2024)
- Elini veren kolunu kaptırır!.. (11.09.2024)
- Her şey kontrol altında… (08.09.2024)
- Dev aynası (07.09.2024)
- Ümit dağın ardında… (04.09.2024)