31 Mart seçimlerinden sonra ilk kabine toplantısıydı…
Önemli başlıklar vardı masada…
İç ve dış gelişmeler…
Terörle mücadele ve Gazze gündemin en önemlileriydi.
Toplantı sonrası kameralar karşısına geçti Erdoğan.
Beklendiği gibi...
Gazze konusunda önemli mesajlar verdi Başkan Erdoğan…
İran ile İsrail arasındaki gerilim…
Katliamı gölgeliyor uyarısı yaptı Erdoğan.
Bir ülkenin büyükelçiliğini vurmak, savaş sebebidir.
Bunu sokakta, seksek oynayan çocuklar bile bilir…
Birkaç ülke dışında sesini çıkaran olmadı…
Bu saldırı ne bardağa konulan ilk damlaydı…
Ne de o bardaktaki suyu taşıran son damlaydı.
Kadın, çocuk demeden katleden…
Basın mensuplarını öldüren…
Okulları, kiliseleri, camileri enkaz yığınına çeviren…
Ve üstelik bunu tüm dünyanın gözü önünde yapan.
Bir caniden, bir terör devletinden bahsediyoruz.
Vicdan sahibi herkes bunu görüyor da…
Batı görmüyor mu sanıyorsunuz…
İran'ın yaptığının nefsi müdafaa olduğunu söylemeye gerek yok elbette…
Ha tarzı, şekli tartışılır…
13 Nisan gecesine bakarak İran'ın 'suçlu' olduğunu düşünmek.
Başkan Erdoğan'ın da dediği için hakkaniyetli olmaz…
Tüm bunların sorumlusu, dünyayı diken üstünde oturtan kişi.
Yürekleri ağızlara getiren gerilimin birinci sorumlusu.
Netahyahu ve başında bulunduğu İsrail'dir.
Görüntü bu kadar netken, Gazze'de olup biteni arka plana atmak da vicdani değil…
Kriz neye evrilir bilinmez ama…
Olan yine sivillere, masumlara olacağı kesin…
Erdoğan konuşmasının satır aralarında…
İnsani hassasiyeti ön planda tuttu.
Evet, Gazze'ye en fazla yardım ulaştıran Türkiye.
Ama bu yetmez…
Artık İslam coğrafyasının harekete geçme zamanı geldi.
Susmamalı…
Ayağa kalkmalı, her ne olursa olsun İsrail'e dur denilmeli.
Unutulmamalı…
Dün Irak, Suriye…
Bugün Gazze halkının başına gelen..
Yarın…
Belki bu coğrafyada…
Belki de bir başka İslam ülkesinin başına gelebilir…
Aman dikkat…