Yerel seçimler gün geçtikçe iç siyasetin gündemine oturuyor. 24 Haziran seçimlerinden sonra yaklaşık beş yıllık bir siyasi istikrar dönemi önümüzdeyse de İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerin hangi partide olacağı siyasetin trendini belirleyecek.
Bu sebeple bütün partiler yerel seçimlere tüm gücüyle asılacak. İşte seçimlere yaklaşık 6.5 ay olmasına rağmen şimdiden ittifak arayışı ve aday profilleri partilerin yakın takibinde.
İttifak meselesini öncelikle AK Parti ve MHP tartışıyor.
***
Başkan Erdoğan, ittifakın iki partinin de gücünü artıracağı görüşünde.
MHP Genel Başkanı Bahçeli ise yeni sistemin tartışmaya açılmaması için "Cumhurİttifakı'nın 31 Mart2019'a damga vurmasını" istediklerini açıkladı.
Amaç net: Büyük şehirlerin kaybedilmesiyle yeni sistemin sıkıntıya girmesini önlemek ve kayyumdaki belediyelerin HDP'ye geçmesini engellemek. CHP ve İyi Parti'nin de ittifaktan kaçması mümkün görünmüyor.
İyi Parti yetkilileri genel seçimlerde CHP ile ittifaktan zarar gördüklerini düşünseler de mesele ciddiye bindikçe yaklaşımlarını değiştirecekler. Zira 24 Haziran seçimleri ittifakların çalıştığını gösterdi.
Dahası, tek başına kalan partinin büyük bir yenilgi yaşayacağını herkes görüyor.
CHP ise ittifakın kaçınılmaz olduğunun farkında, ancak HDP'yi de dahil edecek bir ittifak oluşturabilmenin zorluğunu yaşıyor.
***
Başkanlık sistemine geçişle birlikte, teorik olarak, siyasi partilerimizin iki ana blokta toplanması bekleniyordu. Pratikte ise 15 Temmuz darbe girişimi katalizör etkisinde bulundu. Hem 16 Nisan referandumu ile yeni sisteme geçişi mümkün kılan bir süreç getirdi. Hem de AK Parti ve MHP'yi "ülkeninbekası, devletin selameti" etrafında Cumhur İttifakı olarak birleştirdi.
Böylece siyasetin "Erdoğan karşıtlığı" etrafında kutuplaşmasını çökerterek yeni bir zemin oluşturdu. Muhalefet partilerine ise tepkisel de olsa Millet İttifakı'nı kurma seçeneği kaldı. Böylece 24 Haziran seçimlerinde iki blok artı HDP denklemi oluştu.
***
Bu kez de, kurulursa, Cumhur İttifakı, daha uygun şartlarda yerel seçimlere gider.
İttifakın mekanizmasının ne olacağı ve 30 büyükşehirle mi sınırlı kalacağı gibi kritik sorular henüz ortada.
Aday çıkarmamanın parti kimliğine etkisi, diğer partinin adayını kabullenme zorluğu, blok içi oy kaybının hızlanması ve seçmenin karşı bloka kayması gibi olgularla yüzleşme mecburiyeti var. Ancak yine de ittifak tecrübesinden kazanmış olmak ve mevcut ideolojik yakınlık AK Parti ve MHP'nin işini kolaylaştırıyor.
Şu an CHP yönetiminde olan 13 ilin 7'sinde 24 Haziran seçimlerine göre Cumhur İttifakı, Millet İttifakı'ndan önde.
İstanbul ve Ankara'da da AK Parti ve MHP birlikteliği kazanabilecek durumda.
Asıl zorluk CHP-İyi Parti ve HDP cephesinde.
Tıpkı genel seçimlerde olduğu gibi.
***
Bazı CHP'li yetkililer HDP ile ittifak olabileceğini söylediyse de İyi Parti ile HDP'yi açık bir ittifakta bir araya getirmek mümkün görünmüyor. HDP'nin gerekirse CHP'li gerekirse İyi Partili adaylara örtük desteği sağlanamazsa da Cumhur İttifakı yine avantajlı durumda olur.
HDP'nin 2015 Temmuz'undan bu yana devam eden marjinalliği kırılmadan CHP bu parti ile yakınlaşırsa, ulusalcı seçmenini küstürür. İyi Parti'yi de kaçırır.
Bakalım İyi Parti Genel Başkanı Akşener, bu defa nasıl bir ittifak tercihinde bulunacak. Bu arada, belediye başkan adaylarının profillerinin partiyi ya da ittifak bloğunu aşan etkide bulunacağını biliyoruz.
İşte bu sebeple partiler adaylar üzerinden ittifak çıkmazlarını aşmak isteyebilir.
İdeolojik konumlanma ile aday profili arasında altın bir denge kurulması gerekiyor.
Velhasıl, yerel seçimlerde zor tercihler bekliyor partileri.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.