AMERİKA'NIN First Lady'si malumunuz başkanın eşi Jill Biden'dır. First Lady kulağa hoş geliyor, güzel bir kavram.
Amerikan medyası onun üzerinden çok başarılı bir algı güzellemesi yaptı. Güya First Lady, eşi Joe Biden'a "Gazze'de katliamları durdur, hemen durdur" demiş.
New York Times yaptı haberi. "First Lady'nin Beyaz Saray'da Gazze'deki sivil ölümlerinin sona erdirilmesi çağrısında bulunan en güçlü seslerden biri olduğu ve eşi Başkan Joe Biden'ı şiddetin durdurulmasını sağlamaya çağırdığı bildiriliyor." diye yazarak hem de. First Lady Jill Biden'a önce görüldüğü üzere bir anlam yüklüyor gazete.
Beyazsaray'da Gazze'deki sivil ölümlerin sona ermesini isteyen en güçlü ses tanımlaması yapıyor. "Vay be. Bu Jill ne kadınmış ama" dedirtmeye çalışıyorlar okuyucuyu. Ardından işin içine Müslümanları da katıyorlar. "ABD Başkanı Biden, Müslüman toplum üyeleriyle bir araya geldi ve Hamas'la çatışmasında Başkan'ın İsrail'i desteklemesini First Lady'nin onaylamadığını belirttiği iddia edildi." deniyor haberde. Siyah Müslüman Liderlik kurucusu Salima Suswell Beyazsaray'daki toplantıda Başkan Biden ile görüşüyor. Muhabbette Başkan Joe Biden "Eşim Jill Gazze'deki şiddeti durdur hemen durdur diye ısrar ediyor" diyor.
"Ayy canım ya Joe Biden'a bak" diyesi geliyor insanın. Müslüman üyelerle toplantıda eşi Jill üzerinden ikiyüzlü bir oyunculuk sergileyen Joe Biden defalarca nasıl "Ben bir Siyonist'im" şeklinde yaptığı açıklamaları izah etmek zorunda öncelikle. Ardından hala binlerce ton bombayı göndermeye neden devam ettiğini açıklığa kavuşturmalı. Birtakım engellere rağmen 18 milyar dolarlık 50 F-20 savaş uçağını İsrail'e gönderebilmek için niçin kıçını yırttığını da anlatmalı herkese. Eşi Jill "Joe durdur" diyormuş. Sevsinler seni katliamların ortağı yalan rüzgarı başkanı ve onun Jill'i.
Malum World Cenral Kitchen adlı yardım kuruluşu Gazze'de çalışma yürütürken İsrail ordusunun saldırısına uğramış ve 7 kişi öldürülmüştü. Öldürülenlerin arasında Amerikalı gönüllülerin yanısıra 3 İngiliz de bulunuyordu. İsrail'den "Yanlışlıkla oldu.
Biz Hamas zannettik vururken" açıklaması geldi. Belli ki bir istihbarat zaafiyeti vardı.
Belki de bir başka ülke isthbaratı, ortak çalıştığı MOSSAD'a oyun oynamıştı. İngiltere Başbakan'ı da "Vatandaşlarımız öldürüldü.
Derhal sorumlular bulunup cezalandırılmalı." diye gürledi ekranlarda. Zannedersiniz ki, Londra, İsrail'in başına yıkacak dünyayı.
Bunların hepsi görüntü, yalan dolan. Üç gün önce İngiltere Yüksek Mahkemesinin eski Başkanı Hayle ve üç eski hakimi de dahil olmak üzere 600'ün üzerinde hukukçu ve baş hakim Başbakana bir mektup gönderdiler.
"İsrail'i silahlandırmayı sürdüren Birleşik Krallık uluslararası hukuku ihlal ediyor" uyarısında bulundular. Yani İngiltere'de hukuk alanındaki en önemli yüzlerce isim "Savaş suçundan yargılanma ihtimalin var. Ayağını denk al" diyor. Peki ne oldu? İngiltere Başbakanı çıktı "Silah satışlarının durdurulması çağrılarına katılmıyorum. İsrail'e silah göndermeye devam edeceğiz" dedi. Al İngiltere'yi vur Amerika'ya.
İkisi de dünya kamuoyu önünde Gazzeli siviller için gözyaşı döküyor görünüyor. Kapalı kapılar ardında ise binlerce ton bombayı her türlü uyarıya hatta savaş suçundan yargılanma riskine rağmen göndermeye devam ediyor. İşte size yıllardır bu sütunlarda anlatmak istediğim Batı'nın iki yüzlülüğü ve insanlık dışı alçaklıkları. O yüzden bu ülkede "Ahh Amerika" diye başlayıp "Ahh Londra Paris... Çağdaşlığın beşiği" diye devam eden Batı hayranı ve aşığı ittihatçı kafa zihinleri görünce üzülmeden edemiyor insan. Bu beyinleri yıkanmış ve körleştirilmiş zavallılar Batı'nın ceset torbaları üzerine kurduğu kanlı refahını asla görmezler ve konuşmazlar.
Şimdi CIA ve MOSSAD'ı yakında Türkiye üzerinden operasyon yaparken göreceğiz yakında. Avrupa istihbaratları da buna dahil olacak. Son yerel seçim sonuçları iştahlarını kabarttı. İsrail ajanı olarak yakalanan 8 kişiden ikisi tutuklandı. Türk işbirlikçi Viyana'ya İsrail ajanı ile ilk görüşmeye giderken yanında "MOSSAD" adlı kitabı da götürmüş. Bile bile koşmuş davete. Öte yandan yeni MOSSAD ajanları da yakalandı dün. Türk istihbaratı bu işbirlikçi hainlere ve MOSSAD'a darbe üzerine darbe vuruyor son günlerde. Ancak bu katillerin gönüllüsü çok bu memlekette. CHP'nin "Uzlaşı" adı altında devlet koridorlarına soktuğu PKK'nın siyasi kanadına mensup milletvekilliği yapmış bir zevat "Gezi'de hazırlıksızdık. AK Parti de kazanıyordu o dönemde. Şimdi durum bambaşka" diyerek adeta kalkışma çağrısı yapıyor. Bunlara kızmıyorum ben.
Görevlerini yapıyorlar. Biz sandığa gitmedik, küstük, "Ceza" falan dedik, bu kafaları hem devlet koridorlarına hem de havaya soktuk. Vebalimiz büyük!