"İNGİLİZ mandası olsak şimdiye kadar Kanada gibi olmuştuk…" diyenlerle başlayan bir tartışma var sosyal medyada. "Hindistan gibi de olabilirdik" diyerek ah çekenler de. 300 yıl Hindistan'a boyunduruk vurulmuş, milyonlarca insan öldürülmüş. Ya bihaberler ya da umurlarında değil.
Biri de "Amerikan mandası olalım" diye yazmış, yanına da gülücük emojisi koymuş. Onu bir başkası alıp retvitlemiş.
Üzerine de "Keşke mümkün olsa Amerikan mandalığı… Bunu ciddi olarak hep ben söylerim" diye yorum yapmış.
Geçmişte de ne şanlı yazarlarımız, İngilizler İstanbul'dan çekilirken az dizlerini dövmemişti. "Keşke İngilizlerin himayesinde kalıp Batı'nın çağdaşlığını yakalayabilseydik" diye utanmadan sıkılmadan yazanlar oldu.
Bu memleket "O ezanlar ki şehadetleri dinin temeli ama BENİM yurdumun üstünde ebedi inlemesin artık nolur ya!" tweeti atan siyasilere şahit oldu. CHP Parti Meclisi Üyesi hukukçuydu bunu yazan… Hızını alamadı hiç takiyye yapmadan içini kustu. "Hiçbir şeyden tiksinmedim şehitler ölmez vatan bölünmezden tiksindiğim kadar." diye yazarak.
"Eğer Türkiye ile İran karşı karşıya gelirse İran safında olurum.İran düşerse bütün Doğu düşer" diyenlere bile rastladık.
Rahmetli Karman İnan 90'larda "Bu ülkede 200 bin hain var" diyordu. Şimdi bu rakamlar hangi seviyede bilemiyorum. Ancak bu "200 bin" rakamına kafam takıldı.
1954-1962 yılları arasında Cezayir'de gerçekleşen bağımsızlık savaşında tam 200 bin Cezayirli Fransız ordusuna katılıp kendi insanlarına karşı savaşmıştı.
Onlara "Vatan hainleri" ve "Harkiler" deniyordu. Cezayir bağımsızlığını kazandığında ülkede kaçacak delik aradılar.
Çoğu telef oldu. 42 bin hain Harki, Fransa'ya kaçırıldı.
Güya kurtarılacaklardı. Ancak Fransa'nın Cezayir iç savaşında kullandığı bu elemanları kötü bir akıbet beliyordu. Binlerce Harki kaçtıkları Fransa'da insanlık dışı toplama kamplarında açlığa mahkum edilerek yaşadı.
2016 yılında, dönemin Cumhurbaşkanı François Hollande, "200 bin Harki'nin terk edilmesinde, Cezayir'de kalanların katledilmesinde ve Fransa'daki kamplara nakledilen ailelerin insanlık dışı kabul koşullarında Fransız hükümetlerinin sorumluluklarını" kabul etti. Yani bunun anlamı "Bize çalışan hainleri kullanıp kullanıp sattık. Sonları çok kötü oldu" demekti. Önceki gün Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da harekete geçti. Fransa-Cezayir savaşı sırasında Paris aşkına savaşan ancak daha sonra devlet tarafından terkedilen o hain Harkiler'den af diledi. Üç tane Harki'ye madalya taktı. Böylece binlerce ölü için üç madalya ile işi bitirmeye çalıştı.
Macron durup dururken kullanışlı elemanların Fransa'da yaşayan çocuklarından özür diliyordu. Acaba nedendi? Bir Fransız gazetesi "Yakında seçim var. Fransa'da da Harkilerin nüfusu yıllar içinde 800 bine çıktı. İyi oy var" diyordu.
Ülkesine ihanet edenleri tepe tepe kullanmışlardı. Hala da bu çok sevdikleri uygulamaya devam ediyorlardı.
Benzer bir haber de İngiltere'den geldi. Savunma Bakanı Ben Wallace, Afganistan'da görevli İngiliz birliklerine tercümanlık yapan 250'den fazla Afgan'a ait verilerin piyasaya sızdığını söyledi. "Üzgünüm falan" dedi.
İsimlerinden iletişim bilgilerine, fotoğraflarına kadar deşifre oldu.
Savunma Bakanlığı'nda bilgiler yanlışlıkla kopyalanmış güya.
Adam "Kullanışlı elemanların deşifre olması bizim hatamız" diyordu. 250 kullanışlı elemanın canının değeri üç-beş cümlelikti.
Beni asıl İngiliz eski Savunma Bakanının bir cümlesi çok etkiledi. Johnny Mercer "Bize çalışıp da deşifre olan 250 kişi sanırım bu gece saklanmak için başka bir yer bulmak zorunda kalacak" diyordu. Ve dosya kapanıyordu. Kendi ülkesi aleyhine başkalarına çalışan 250 kişi ne hali, varsa görsündü!
Artık kullanım süreleri dolmuştu.
Birkaç cümlelik üzgünlüğü anlatan cümleler kadar değerleri vardı. Aman yani idi durumlar.
Fransızların telef ettiği 200 bin Harki'den bir farkları yoktu.
Teknofest'i dün bu gözle takip ettim dün. Her sene ikiye katlanarak artan sayıda gencimiz koltuk altında projelerle bu organizasyona koşuyor. Bu sene rakamlar 200 bin proje sahibi gence çıkmış. Seneye 400 bin… Birkaç sene sonra milyon… Türk savunma sanayine katılan her proje, her genç Bağımsızlığımızın teminatı. Kartopu artık çığ oldu.
İçimizdeki Harkilere rağmen Biz Bize Yeteriz. Bu 200 bine ulaşan gençliği gördükçe kimsenin şüphesi olmasın.