Saha, balkon, çatı
Tıpkı kuyruğunu oyuncak zannedip, kendi etrafında dönerek kovalayan kedilere benziyor bunlar.
Yıllarca Beyaz Saray'ın dibinde Başkanların ikametgahına ve Pentagon'a akredite olmuş sayılı isimlerden biri olan Amerikalı dostumun önceki akşamki sohbette anlattığı ilginç anekdotlardı bunlar. Dünya Beyaz Saray, Dışişleri Bakanlığı Pentagon sözcülerinin açıklamalarına kilitleniyordu. Bir cümlelik açıklama için televizyonlarda saatlerce tartışmalar, analizler yapılıyordu. Dostum "Halbuki bu açıklamalar Washington'un algıya ve esas politikalarını gizlemeye yönelik planlı operasyonlarıdır" diyordu.
Politikalar orta ve uzun vadede, 25-50 yıllık perspektiflerle belirleniyordu. Stratejiler, hedefler oluşturuluyor, A,B ve C planları hazırlanıyordu. Hatta uygulamalardaki ani durumlar, değişiklikler ve taktiksel adımlar dahi önceden planlanıyordu. O yüzden sözcülerin beyanları ve resmi açıklamalarını göründüğü gibi kabul eden analiz ve değerlendirmeler aslında hep eksik hatta cılız kalıyordu. O yüzden bunları değerlendirmek için kodlarını çözmek ve işin esasının daima kapalı kapılar ardında Washington'da kotarıldığını iyi anlamak gerekiyor. Ancak bu anlayışla doğru değerlendirmeler yapılabilir. Amerikalı bunları söylüyordu. Ve bu noktada Cerablus operasyonu, PKK-PYD'ye verilen desteğe nasıl bakmalıydık? İlginç örnekler verdi bu noktada. Mesela İsrail birkaç gün önce Batı Şeria'da 250'den fazla Yahudi yerleşim birimi inşa edeceğini açıkladı. ABD hemen sözcüleri vasıtasıyla "Bu durumdan derin endişe duyuyoruz. İsrail-Filistin ihtilafının çözümüne asla katkı yapmaz. İsrail'in bu girişimine şiddetle karşı çıkıyoruz" diyordu. Washington'u iyi bilenler bu açıklamayı nasıl anlayacaktı? Sıkı durun... Bakın Amerikalı ne diyor? "Bu açıklamanın açılımı şudur; İsrail yeni yerleşim yeri kurma politikalarını hızlandırmalıdır. Bizim resmi açıklamalarımız algı oluşturmaya ve gaz almaya yöneliktir. Aslında ABD olarak İsrail'in bu politikalarını uluslararası platformlarda koruyor ve şemsiye misyonu görevini ifa ediyoruz.
En önemli katkımız, böyle yaparken Filistin ve destekçilerine de yakınmışız gibi göstererek göz boyuyoruz. Onların çözüm için bize gelmelerine ve bağlı kalmalarına zemin hazırlıyoruz." Washington ile Ankara'nın stratejik ortaklığın da ötesinde olduğunu hatırlatan Amerikalı, "Bölgesinde güçlü koskoca bir ortak devlet varken ABD PKK 'yı neden tercih etsin? Açıklamalarla ağızlarına bal sürülüyor ve kullanılıyorlar" dedi.
Ve ekledi; "Unutmayın, kullanılanlar daima çerez olur. Çerezler kabukları soyularak tüketilir. FETÖ'ye de böyle bakın. Bunlar iki cümleyle Amerikan bayrağı için kendilerini ölüme atacak kadar aptaldırlar. Bir Latin atasözü der ki; Kader MAHVEDECEĞİ kişiyi aptal yapar. Çin'de Obama-Erdoğan- Putin buluşuyor, bölgenin geleceğini belirliyor. APO veya FETÖ gibi çerezler o masada yok. Türkiye, bir dönem dünyanın kaderini belirleyen İngiltere'yi masadan attı. Avrupa masayı görmeyi bırakın, tribünlerin ve stadların dışında apartman balkonlarından maç seyreden garibanlara döndü. Ankara şampiyonlar liginde sahada oynuyor.
FETÖ, YPG, PYD , PKK , DAEŞ hepsi birer top. Toplara daima vurulur ve patlayıp kenara atılana kadar dayak yerler." Yakında Suriye'de iç savaşın biteceğini de söylüyor. Buna Washington-Moskova- Ankara'nın karar verip haritaları belirleyeceğini ve Cerablus operasyonuyla bu adımın atıldığını belirtiyor. İlginç bir sohbet oldu... Paylaşayım dedim... Ve bir başka ilginç nokta da, bizim muhalefetin tavırları... Dünya sınırlarımızın dibindeki gelişmelere kilitlenip, Ankara- Washington-Moskova eksenli masadan dolayı mide krampları geçirirken, bizim ana muhalefet hala komik iç çekişmelerin girdabında çırpınıyor. Tıpkı apartman çatısından maç seyreden garibanlar gibi bakıyorlar dış sahaya...
O çatılarda düşme tehlikesi vardır. Yedek kulübesinde oturmayı bırakın, tribünlerde bile yoklar. Yazık!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.