BEKİR HAZAR

Bukalemun

Karşımızda inanılması zor bir örgüt var. Matruşka açıldıkça hergün bir yeni şokla karşılaşıyoruz. Sistemleri, örgüt yapıları kesinlikle kendilerinin oluşturabileceği bir yapı değil. Ahaber'de Yazboz'da bir yıl önce Kastamonu'da nasıl gizli istihbarat okulu kurduklarını, izinleri hangi yöntemlerle aldıklarını uzun uzun aktarmıştık sizlere. Düşünün "Dünya boş" diyerek ahiretten bahseden bir yapı yüzünü Allah'a çevireceğine bambaşka yollara sapıyor. Kızının adı Ankara olan CIA ajanı Graham Fuller'in projesiyle yüzünü Türkiye Cumhuriyeti'nin başkentine çeviriyor.
Ankara'yı almak için, kendi halkını öldürerek katliam yapıyor. Bunu elemanlarına "Cennete gideceksiniz" diyerek şırınga ediyor.
Katliam yaparak cennete gideceğine inanan eleman, elinde sadece bayrak olan insanları katlederken "Evet öldürüyoruz ama onları da cennete gönderiyoruz" diyebiliyor. Böylesine matematiğe, akla aykırı bir saçmalığı beynine enjekte edecek kadar şeytanla yarışan bir ÜST KURUL var karşımızda. Öyle şeyler duyuyoruz ki, "Yok böyle bir şey" demekten kendimizi alıkoyamıyoruz. Mesela Yargı, FETÖ ile mücadelede en azimle çalışan kurumlarımızın başında geliyor. Bunlardan biri de Düzce'de görev yapan yargı mensuplarımız. Önceki gün onlardan biriyle sohbet ediyorduk. Darbe öncesi "Başarısız olursak eşlerimize zarar gelmesin" diyerek boşanan terörist cuntacıları duymuştuk. Düzceli yargı mensubu dostumun anlattıkları ise beni allak bullak etti.
FETÖ'CÜ darbecilerden kimi tutuklasalar çok ilginç bir manzara ile karşılaşıyorlar. Darbeci teröristlerin eşleri ya hamile ve doğurmak üzere... Ya da henüz yeni doğurmuş. Yani en az 9 ay 10 gün önce bu darbe planlarının yapıldığını söylüyor dostum. Başarısız olurlarsa doğurmak üzere olan veya lohusa dönemini yaşayan eşlerine kimse dokunamayacak.
Dokunurlarsa da dünyayı ayağa kaldıracaklar.
Aynen böyle söylüyor yargıdaki dostum.
İnanılır gibi değil. Bu kadar ince düşünebilecek kadar dehşet ötesi bir yapı ile mi karşıyayız?
"Evet" diyor dostum. "Darbeden bir hafta önce toplu boşanmalar yaşayanlar, hamilelik operasyonu da düzenler" diye altını çiziyor. Bu madalyonun bir yüzü... "Darbe oluyor" diye hurra çekip, gerçekleşmeyince Demokrasi mitinglerine koşanlar... FETÖ'yü yerden yere vuran maskeli FETÖCÜLER... 40 yıllık Amerikan dokuması, muazzam eğitilmiş ve bukelamuna dönmüş bir yapıyı 40 günde çözmek zor. Devletimiz titizlikle sapla samanı karıştırmamak için büyük mücadele veriyor.
Ancak arada kaynayanlar, zarar görenler de oluyor. Mesela Bandırma'da bir işadamı.
2003'de FETÖCÜLER "İşadamları derneğimiz var" diyerek ısrarla "Üye ol" baskısı yapmışlar. Ve baskı sonucu ikna etmişler. Ancak derneğe hiç uğramadığı gibi aidat dahi ödememiş. Darbe gecesine İstanbul'da yakalanmış. AK Partili yönetici arkadaşı ile birlikte meydanlara koşup, tanklara karşı mücadele vermiş. 13 yıl önceki zoraki üyelik, darbe girişiminden sonra önüne konuyor ve dört gün gözaltına alınıyor. Gerçek ortaya çıktığında salınıyor. Ancak küçük yerlerde bir kere karakola çağrıldın mı olanlar oluyor. Üzerine damga kalıyor. İlçede bakışlar değişiyor, işadamının hayatı mahvoluyor.
Belki de mücadelede sapla samanı aynı kefeye koymayacak araştırma yöntemleri bulmalıyız. Kimseyi mağdur etmemeliyiz.
Önceki gün darbecilere karşı mücadele veren ve Ergenekon davasında FETÖCÜLERİN gazabına uğrayarak, hakkında akılalmaz suçlar isnat edilip yargılanan bir generalle görüştüm.
"Jandarmada 60 komando tugayı var ancak hiçbiri darbeye katılmadı, destek vermedi. Ancak darbeciler Beştepe'nin karşısındaki Jandarma Komutanlığı karargahında toplanınca olanlar oldu. Sanki tüm Jandarma darbenin içindeymiş gibi bir hava estirildi. Bu durum bizim yüreğimizi parçalıyor" dedi.
O gece darbecilere karşı kahramanca savaşan, ölümü göze alan çok sayıda askerimiz de vardı.
Hatta o görüştüğüm generalin emrindeki albay da FETÖCÜLER tarafından iftiraya uğramış ve yargılanmıştı. Söze girdi; "O gece Ankara'daydım. Jandarmadan 5 albay ve yarbay arkadaşımız darbecilere müdahale için evlerinden çıktıklarında yolda halk tarafından geri çevriliyor.
Darbeci zannediliyorlar. Evlerine gidip sivil kıyafet giyip, tekrar Beştepe'nin karşısındaki Jandarma Karargahı'na geliyorlar. Kapıda büyük bir mücadele oluyor, darbecilere yakalanıyorlar.
Beşinin de elleri kelepçelenip, çatışmada canlı kalkan olarak camlara sürülüyorlar" dedi. Bukelamunlarla, kahramanları dikkatle ve sabırla ayırt etmek zorundayız.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.