Artı, eksi

15 Temmuz'un darbeci generallerine, Amerikalı bir general sahip çıkıyordu. "Beraber çalıştığımız, müttefikimiz olan arkadaşlarımız Türkiye'de tutuklanıyor" diye ağıt yakarak. Gerçi ABD Ankara eski elçisi James Jefrry, Amerikalı generalin bu sahiplenmesine "Salakça" diyordu ama yapacak bir şey yoktu. Artık ağızdaki bakla da FETÖ de çıkarılmıştı. "Salaklık" yapılmıştı bir kere. James Jefrry "Kardeşim bakın" diyordu.
Mısır'ı örnek veriyordu.
Hatta "Lisanımı maruz görün" diyerek. Ve "Mısırlılar her koşulda bize yaltaklanıyorlar." diyerek. Yani onursuzca, her koşulda dalkavuk bir Mısır varmış.
Onu söylüyor James. "F-16ları, müttefiklik ilişkilerini falan düşünerek bizimle aynı değerleri paylaşıyormuş gibi yapıyorlar" diyor. 4 uçak gönderip DAEŞ ile savaşıyor gibi yapıyorlarmış.
ABD'den puan alıyorlarmış. Yaltaklananlara ARTI, bunda geride kalanlara EKSİ veriliyor yani. Erdoğan ikiyüzlülük yapmıyormuş.
Hataları yüze vuruyormuş. Türkiye aylar süren çatır çatır pazarlık yapıyormuş.
Erdoğan o yüzden iyi oyuncu değilmiş, sevilmiyormuş. İyi oyuncu, hazırola geçip SELAM çakanmış. Ben bu James'in açıklamalarına taktım. "Mısır gibi olun kardeşim" diyor adam. "Yaltaklanın kazanın" formülünü sürüyor öne. Eee...
Bunu yapmazsan ne olur? Mısır'da darbeyle getirdikleri SİSİ gibi bir yaltakçıyı Türkiye'de de sahaya sürerler. James'in röportajından bunu anlıyoruz. Sisi'nin adı Abdülfettah...
Kısaca söyleyecek olursak ABDÜLFETÖ...
Hiç yabancı gelmedi değil mi bu isim size?
Devam edelim, kim bu yaltakçılığa örnek olarak gösterilen AbdülFETÖ Sisi? Mısır Silahlı Kuvvetler Yüksek Konsey'inin en GENÇ üyesiydi. Ve hızla konseyin başkanlık koltuğuna oturdu. Öyle bir hızlı yükselişi yaşadı ki kimse nasıl oluyor anlayamadı. Orgenerallikten Savunma Bakanlığı'na ve derken MAREŞALLIĞA kadar başdöndürücü bir uçuş gerçekleştirdi.
Bir el AbdülFETÖ'yü arkasından üfleyerek uçuruyordu. Tıpkı Türk Ordusu'nda hızla yükselen FETÖCÜ üniformalı teröristler gibi. Amerika'ya neredeyse hep FETÖCÜler akın akın eğitime gönderiliyordu bizde.
Sistem hep aynıydı. Peki neydi bu işin sırrı?
Dün SİSİ'yi çok yakından tanıyan bir emekli Türk Generalle konuştum. Abdülfetö SİSİ ile aynı askeri okulda eğitim almış. ABD Kara Harp Akademisi'nde yani. Türk General "Ben o dönemde Amerikalı meslektaşlarımla tartışıyordum.
Yanlışlarını yüzüne vuruyordum. SİSİ her şeye eyvallah diyor, tartışmaya girmiyordu." diyor. Okul bittiğinde sicil tutan Amerikalılar, bizim General'in isminin karşısına "EKSİ" koymuş. Eksi, "İşimize yaramaz" demek. "Abdülfetö SİSİ'nin Amerika'daki siciline ise ARTI notunu verdiler" diyor bizim General. Yani Abdülfetö Sisi'yi daha o zaman keşfetmişler, "İşe yarayanlar" listesine almışlar. İşe yarayacağı zaman da uçurmuşlar adeta.
Şimdi o Abdülfetö SİSİ, Amerikan eski elçisi James Jefrry'nin deyimiyle Washington YARDAKÇILIĞI konusunda adeta uzman.
O bir mükemmel ÖRNEK... James "E sizin Başkomutan yardakçılık yapmıyor, sevilmiyor" diyor. Onun için Abdülfetö SİSİ gibi bir Başkomutan'a ihtiyaçları var adamların. Orduya sızmış ve köşeleri tutmuş FETÖ'nün ne işe yaradığını şimdi anladınız mı? Pensilvanya'nın CIA ve Pentagon'daki dosyasında kocaman bir ARTI yazıyor. Bir Emniyet Müdürü, "Kobani olaylarında Suriye tarafından bize bomba yağıyordu. Günde 12 tane havan yedik. O zaman FETÖCÜ darbeci oldukları ortaya çıkan komutanlara neden karşılık vermediklerini soruyordum" diyor. FETÖCÜLER "Orası Suriye toprakları" diyormuş. Ancak gece "Misliyle karşılık verildi" yalanı kamuoyuna açıklanıyormuş. Bunları anlatan sıradan biri değil. Şanlıurfa Emniyet Müdürü Eyüp Pınarbaşı... PKK Türkiye'ye havan topu yağdırırsa gayet makul karşılayan FETÖCÜ üniformalı teröristler... Bizi dehşete düşüren bir durum var ortada.
Ancak bunun böyle olması normal. Çünkü Suriye'deki PKK'nın komutanı da Amerikan Genelkurmay Başkanı. E zaten salakça açıklama yapıp "Türkiye'de ortaklarımız tutuklanıyor" diye ağlayan Amerikalı generalin da ima ettiği gibi FETÖ'nün terörist generalleri de Pentagon emrinde.
Suriye'deki PKK'nın da karşısında ARTI yazıyor. FETÖ'nün ve onun teröristlerinin de... İkisi de aynı merkezden yönetiliyor.
Artı, artıyı vurur mu sevgili Eyüp Pınarbaşı?
Yaltakçıların YATAKÇILARI buna izin verir mi? Niye yadırgıyorsun?