CIA'da yıllarca görev yaptıktan sonra emekli olan Elizabeth Murray, ahaber'de Yaz-Boz programımızda konuşmuştu. "CIA,uygun gördüğü ülkelerdedarbeler yaptıktan sonraAmerikan çıkarları içininanılmaz faydalar sağlıyor" demişti. "En basit faydalarındanbiri de her darbe sonrasıo ülkelerde ABDçıkarlarına hizmetedecek insansayısının artması" demişti. Ne de güzel söyledi Elizabeth.
Sağolsun varolsun.
Bunu biz yıllardır söylüyoruz ama CIA ajanının anlatması bir başka oluyor.
Elizabeth'in yaptığı açıklamaları önemsiyor ve "Acaba Türkiye'de Amerikançıkarlarına hizmet edenler listesindekimler var" diye de çok merak ediyorum.
Çünkü yeryüzünde en çok darbe yapılan ülkelerden birisi de biziz. O ABD hizmetçisi liste kitap haline getirilse kaç cilt çıkar acaba diye de merak etmeden geçemiyorum.
Neyse... Gidelim bir başka konuya...
Sevgili Ergün Diler'in dünkü yazısını çok önemsiyorum. Amerikalı dostuyla yaptığı konuşmayı aktardı bize. CIA'nın tam 17 kez Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı indirmek için operasyon yaptığını anlatıyordu Amerikalı.
Ve yeniz hazırlıkların olduğunu, bir kitap hazırlandığını söylüyordu. Satır aralarında çok ilginç bir detay daha vardı. Reza Sarraf'ın ABD'yi İran'a, İran'ı da ABD'ye sattığını ifade ediyordu Amerikalı. Aynı Reza'nın Türkiye'yi İran'a ardından tutuklandığı ABD'ye sattığını söylüyordu. Belli ki Reza üzerinden de 18.
Operasyon için geliyordu. Hatta Türkiye'deki 3 önemli kadın isme lider olarak sahneye sürmek için yatırım yapıldığını açıklıyordu.
Reza Sarraf'ı hazırladığı iddianameyle Miami'de tutuklatan New York Güney Bölgesi Savcısı Preet Bharara önceki gün sahnedeydi. Savcı Bharara, Demokrasi'nin şeffaflaşmasına katkıda bulunanların ödüllendirildiği 'Common Cause' kuruluşunun New York'ta düzenlediği geleneksel ödül gecesine BAŞ KONUŞMACI olarak katıldı. Her şey kulağa çok hoş geliyordu.
Demokrasinin şeffaflaşması mesela... Buna katkıda bulunanlara ödül yağmuru... Düşünce kuruluşunun adı da Common Cause'du... Yani "Ortak gaye, ortak amaç ortak sonuçuğurunda birleşmek" anlamına geliyordu.
Ne güzeldi kelimeler. Bharara Türkiye'yi konuşuyor ve yaptığı operasyonu anlatıyordu o törende. "Türkiye'den, LİDERİMİZİDEĞİŞTİRİN diye bana tweet yağıyor" diyordu. Amerika'nın Sesi adlı yayın kuruluşu, Başkonuşmacı Savcı Bharara'yı dinleyenler ve alkışlayanlar listesinde birinci sırada New York Daily News gazetesinin sahibi ve yayıncısı medya imparatoru Mort Zuckerman'ı gösteriyordu. Hem de gururla... 2001 ve 2003 yıllarında Büyük Amerikan Yahudi Örgütlerinin Başkanları konferansında işte bu Zuckerman beyefendi BAŞKAN seçilmişti.
2008'de Bush 60. Kudüs yıldönümü kutlamaları için İsrail'e giderken ABD Başkanına Fahri Delegasyon Hizmeti vermek üzere yanına seçilen refakatçı Zuckerman'dı.
Neyse konumuza dönelim. Benim esas dikkatimi çeken Reza Zerrab'ı tutuklayan savcı Bharara'nın BAŞKONUMACI olarak çağrıldığı düşünce kuruluşu Common Cause'un yıllık bütçesi. Tam 12 milyon dolar bütçesi var.
Peki her yıl bu para nerden geliyor? Kısa bir araştırma ile sonuca ulaşırsınız. Common Cause adlı kuruluşu fonlayan yani para yağdıran kuruluş GEORGE SOROS'un Açık Toplum Vakfı. Hani yıllar önce Can Dündar'a Milliyet gazetesi'nde röportaj veren Soros var ya... İşte onun vakfı. Baronların tetikçisi Soros da o röportajda Ukrayna ve Gürcistan'da bu Vakıf aracılığı para dağıtıp nasıl turuncu devrimler yaptığını ballandıra ballandıra anlatmıştı Can Dündar'a. Aslında yapılanlar darbeydi ama ona da"Turuncudevrimler" deyip güzelleştirmişlerdi.
Darbe bile "Turuncu"ya boyanarak kulağa hoş hale gelmişti. Gorge Soros, Zuckerman, Başkonuşmacı Bharara, Reza Zarrab, Common Cause, Darbeci Açık toplum Vakfı vs... Çok ilginç buluşmalar olarak dikkatimi çekti nedense. Neyse biz tekrar konumuza dönelim. Ne yazmıştı sevgili Ergün dün? "17kez başarısız olan CIA, Erdoğan için18. Kez Operasyon düğmesine bastı." Bu defa nereden gelecekler, merak ediyorum.
Acaba bu Common Cause yani ORTAK AMAÇ içinde başka kimler var? Asıl yazmam gereken bu ama bilemiyorum maalesef. Ama çok merak ediyorum! Bugün benim merak günüm nedense! Sevgili Ergün'e de çok kızdım dün. Türkiye'yi yönetmek için ABD'nin yatırım yaptığı 3 kadın lider adayından bahsetmiş yazısında. Ancak isimlerini vermemiş, kendisine saklamış. Bencillik bu... Beni bir başka konuda daha merakta bıraktığı için çok öfkeliyim... Çok! Kime oy VERDİRİLECEĞİNİ bilmek "İnsan hakları"mıza giriyor. Bu haklarımızı çiğneme Ergün!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.