Pazar gününden beri izliyorum. Aslında acınacak bir durum var ortada... Ama nedense gülerek izliyorum. Cumartesi akşamı ahaber'de Yaz-Boz programımızda bir vtr yayınladık. Sevgili Mevlüt Yüksel Almanya'ya gitmiş, devlet kanalı ZDF önünden anonslar yapmıştı. İçerideki yöneticiler ile röportaj yapmak istemiş ancak hepsi görüşmeden kaçmıştı. İstemiyorlardı Yaz-Boz'a konuşmak.
Olabilirdi. Kimse konuşmak zorunda değildi. Mevlüt de dışarıda cadde ortasında anonslar yaparken, kendisine müdahale etmişler "ZDF kanalınıcaddede deolsan göremezsin" demişlerdi. Aynı adamlar Gezi'de, Taksim'den günlerce yayın yapmışlardı. Türkiye'nin her caddesinde, her sokağında kafalarına göre kameralarını kaldırıp kayda girmişlerdi.
Güneydoğu'da PKK'lı teröristlerle sokaklarda gezip, güvenlik görevlilerimize özel saldırı organizasyonları yaptırmışlardı.
Bunun adına da Özel Habercilik diyerek memleketlerinde hava atmışlardı. Mevlüt anonslar yaparken bir ZDF yöneticisi de dışarı çıkıp eller cebinde seyretmişti. Tabii, Mevlüt kameralar karşısında o eller cepteki küstah duruşu da diline dolayıp birkaç cümle sarf etmişti. Vay efendim sen misin bunu yapan? Önce Almanya'yı çok seven Doğan Grubu'na yakınlığı ile bilinen birileri, Mevlüt'e ve Yaz-Boz'a saldırmaya başladı.
Ardından Hürriyet yazarları, paralel yazarlar, PKKsever medya Mevlüt üzerinden topluca Yaz-Boz'a saldırıya geçtiler. Neler yazıyorlar neler. O Türkler'e küfür eden kadınlarımızı genelev çalışanı gösteren ZDF yöneticisi ile röportaj yapanlar bile var. Neredeyse özür diliyorlar iyi mi? İşte dört gündür gülerek izlediğim acınacak hal bu. İçerideki malum medyanın saldırılarını "Hurraa" diyerek alıp, uluslararası arenaya taşıyan da tüm Alman medyası. Aman Allah'ım bize ne dolu bir yerli medya ve onları çok seven Alman yayın organları varmış yeryüzünde.
Die Welt'ten, Bild'e, ZDF'ye kadar tüm Alman medyası Mevlüt'le başlayıp, sevgili Ergün Diler ve benim fotoğraflarımı basıp ortalığı ayağa kaldırdılar. Sanırsınız ki, ortada uluslararası bir kriz var. Peki olay ne? O Alman yayın organları yıllardır Kandil'de matbaa kurdular adeta. Tüm yayınları ile PKK'ya tam destek veriyor, neredeyse haftada bir sırayla bir Karayılan'la, bir Cemil Bayık'la Kandil'de röportaj masası kurup manşetlerine taşıyor. Bu yetmiyor, o ZDF kanalı dizi yayınlayıp, Türk kadınlarını Genelev çalışanı olarak gösteriyor. Yetmiyor, Türkiye Cumhurbaşkanı'na ve Türk halkına hakaret ve küfür yağdıran aşağılık yayınlara yer veriyor. Evet bu aşağılık hakaret ve küfür yayını tescillendi. Çünkü adamlar özür dilediler. Yani kabullendiler. İşte biz Türk halkına küfür ve hakaret yağdıran o devlet kanalına bunun nedenini sormaya gittik. Vay efendim neymiş, 'ZDF yöneticisi eller cebinde diye eleştirilmiş' diye başlayan inanılmaz saldırılar. Yahu adamlar Türk halkına hakaret ve küfür ediyor, bizdeki malum medyada tık yok. Alman'ın eli cebinde diye eleştirdik diye, küfürbaz ZDF'nin avukatı kesilen yerliler... PKKsevici Alman medyasına ayıp ettiğimizi söyleyip bizi linç etmeye kalkışan yazar görünümlü Almancı savcılar... Müthiş bir Alman-Türk medyası ittifakı. Türk halkına küfür edenlere "Küfür"ü sormayıp, Mevlüt'ün "Eller cepte" söylemini sorgulayan "İfade Özgürlüğü savunucusu" küfürbaz korumaları... Onun için gülerek izliyorum dedim en başta. Meğer ne kadar rahatsız etmişiz DIŞARIDA bazılarını... Die Welt ağzındaki baklayı çıkarıyor ve "İsrail ileYaz-Boz Rotschild ailesine dokunanprogram" diye bizi şikayet ediyor Alman halkına. Meğer İÇERİDE de bize ne kadar dolu, diş bileyen dışarıya aşıklar varmış.
Biz ülkemize, halkımıza her saldırana karşı mücadele verip, sorguluyoruz, kapılarına kadar gidiyoruz ve gitmeye devam edeceğiz. Onları korumak için içimizde kapımıza saldıranlar da mutlaka olacak.
Çünkü sistem böyle. Biz Almanya'ya Mevlüt'ü gönderdik. "Git Türk halkınave Cumhurbaşkanı'na küfür edenlereşunu sor; Netanyahu ve İsrail halkınaküfür edebilirler mi? İsrail kadınlarınıGenelev kadını gösterebilirler mi? Var mı böyle bir ifade özgürlükleri" dedik. Küfürbazlar eller cepte karşımıza çıkıp bizi caddeden kovmaya kalktı. Bizde o elleri cepten çıkarttırdık. İçimizdeki cepte olan Almancı eller devreye girdi. Bize yapılan küfürlere ve kadınlarımıza yapılan aşağılamaya gıkını çıkarmayan o eller!
Güldüm acınacak hallerine... Haftasonu ahaber'de Yaz-Boz'da gülmeye devam edeceğiz. Hepinizi gülmeye bekliyoruz.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.