Az sonra!
Ve 13 Kasım'da da Paris tekrar kana bulandı? Sırada başka başkentler var mı? Antalya'da hemen G-20 Zirvesi öncesinde, hem de Türkiye'nin küresel güç olma yolunda bu ilk 'dünya şovunda' kime; kimler, ne mesajlar, veriyor? Avrupa'nın "11 Eylül"ünden sonra acaba nasıl yeni şekillenmeler ve sınırlar oluşacak? Hangi ülkeler yeni pozisyonlarla ortaya çıkacak? Ve de en önemlisi, Türkiye'ye etkileri nasıl olacak?..
Gaybı-geleceği elbette yüce Allah bilir. Ama hikmet-i ilahi, her gelişme sanki yeni Türkiye'nin önünü açıyor, açmayı sürdürüyor.
Sıralayalım: Gezi olayları, Dolmabahçe baskını ve sivil darbe teşebbüsleri. 17 Aralık kalkışması. MİT Tırları'na hain baskın ve ülke güvenliğine içten gelen tehditler... PKK terörünün, yükselişi...Terörden medet uman ana ve yavru muhalefet, içimizdeki İngilizler, fesatçılar... Yeni Türkiye'yi durdurmak için var güçleri ile içte ve dışta jurnalciliğe soyunanlar... Ülkesini karalamak için raporlarpropaganda- algı malzemeleri hazırlayıp 'Uluslararası servis' yapanlar... Sanatçı, aydın, entellektüel, gazeteci, işadamı, siyasetçi, aktivist, ekonomist, SİAD (Söv-İftira at-Algı oluştur-Dayan ittifakı) ve kirli operasyonları..
Malum yapının kuyruğuna ve dinlemelerine takılmış, biraraya gelmesi imkansız görünen medya GÜRUH'unun ALGI saldırıları..
Kobani çarpıtmaları, Abdullah Cevdet Medyası provakasyonları.. Şehirlere belediye araçları ile hendek kazmalar, yollara mayın döşemeler, okullara silah-bomba depolamalar, özyönetim kalkışmaları, terör azgınlığı, son Ankara bombalı saldırısı ve bilinen bilinmeyen her türlü iç dış operasyonlar ağır bedelleri olsa da, yeni Türkiye'nin yükselişine engel olamıyor. İşte 1 Kasım seçimi ve milletin ülkesine sahip çıkması, yeni Türkiye rotasındaki hayırcılara 'hayır!' demesi...
İşte o aşağılamak ve itibarsızlaştırmak için küresel ittifaklarla, 'yokedilmek' amacıyla üzerine gidilen Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, dünya liderlerinin, 'ihtimamsaygı' duruşunda sıraya geçmeleri..
Yeni Türkiye'nin küresel diplomasiye getirdiği 'adalet', 'insani ve delikanlı duruş', 'mazlumu kayırma', 'adil ve hakkaniyetli yaklaşım' kriterlerinin, bütün dünyaya dalga dalga yayılması, olağanüstü ses, güç ve itibar getirmesi...
İnsanlık adına ve de tek başına milyonlarca mülteciyle elindekini paylaşmasının, global etkileri... G-20'nin, Türkiye'nin katkılarıyla yeni misyona doğru dönüşme sürecine girmesi ve adeta yeni Güvenlik Konseyi'ne doğru gidişin ayak sesleri. ABD'nin etkili gazetelerinden Washington Post, "G-20 zirveleri artık sadece ekonomik gündem ağırlıklı değil! Dünya siyasetinde ve terörle global mücadelede en ağırlıklı bir kurum haline dönüşüyor!" tesbiti..
Yani neymiş?.. Türkiye'nin ilgi ve etki alanı, Ortadoğu'yu da aşan bir genişleme sürecine girmiş. Yeni Türkiye artık rotasında, tam gaz yükselişe geçmiş! Peki bir de, bize hala yerli işbirlikçilerin medya jurnalleriyle sopa gösterme dangalaklığını sürdüren Avrupa Birliği'ne bakalım. Baştan söyleyelim: AB'nin ipi çekildi. Zaten küresel politikalarda etkisi son derece azalan ve ABD'nin 'stepnesi-yedek lastiği' olmanın ötesine geçemeyen Avrupa Birliği'nin artık, ekonomik durumu da riskli ve tehlikeli sulara doğru hızla yelken açıyor. Bundan böyle, kendi ekonomik çıkarları için birbirini yiyen ülkeler topluluğu sürecinde olacak Avrupa Birliği.. Birlik üyesi ülkeler şimdi "Önce ben, sonra ben, sadece benim çıkarım!" diyecek... AB'nde Fransa-Almanya hegomonyası ve İngiliz kibiri, deprem etkisinde şoklar ve artçılarını yaşayacak! ABD'nin Irak'ı işgal öncesinde dünyaya meydan okuyan Bush yönetiminin NeoCon tetikçisi Savunma Bakanı Rumsfeld'in "eski Avrupa gider, yeni Avrupa kurulur' kehanetine doğru hızlı adım "marş, marş koşu!" başladı. Türkiye'ye artık, "Benim içindeki işbirlikçilerimi kutsa!.." falan diyemeyecek; dandik ilerleme raporları yazamayacak. Hatta Yeni Türkiye'ye ve onun güçlü liderine saygı duruş sırasına geçecek!
Yalvaracak! "Beni de ilgi ve etki alanına lütfen alır mısın" diyecek! Washington-Ankara-Moskova Ekseni'nden cumbur cemaat kopmamak için Türkiye'ye ihtiyaçları var. Onlar, dünyanın etrafında döndüğü bu eksene ve özellikle de eksenin merkezindeki Türkiye'ye daha da yakın olma ve 'asalak' gibi daha da yapışma yarışına girecekler. Az sonra!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- İyiler de kazanır ama... (14.11.2024)
- Ödleri neden patlıyor? (11.11.2024)
- “Türkiye Günleri” yolda (09.11.2024)
- Trump namlunun ucunda (07.11.2024)
- Amerikan "ot"ları (04.11.2024)
- Güneysu (01.11.2024)
- Deli danalar-papağanlar (30.10.2024)
- Terör kurucuları (28.10.2024)
- 105'i tutturamayan (26.10.2024)
- Oyuncak (24.10.2024)