Yüreği yanmayanlar!

Alçakların , iki yüzlülerin kol gezdiği bir dönemde yaşıyoruz.
Katillerin itibar gördüğü, satılmışların paraya boğulduğu bir yeryüzünde hayat arıyoruz. Maşaları sahaya sürüyorlar, köşklerde, şatolarda ısınıyorlar. Dağlarda onlara odun olmak için sıraya giriyorlar. İşte o maşalar ve odunlar önceki gün Dağlıca'da, Türkiye'nin yüreğini yaktı.
Maalesef burada Tüm Türkiye'nin diyemiyorum.
Çünkü içeride buna sevinenler var. Sevinenlere oy yağdırarak, gazete manşetlerinden destek atarak, ekranlarından saz çaldırarak öpenler ve rezidanslarda kadeh kaldıranlar var içimizde. Türk polisini askerini öldürmeye gidenlerin cesetlerini törenle alıp katillere "Şehit" diyen milletvekillerini meclise taşıyan yazarlar, çizerler, aydın görünümlü karanlıklar, onların patronları ve yaşadıkları yalılar, dolaştıkları cafeler, şampanya patlattıkları Etiler-Bebek-Nişantaşı-Cihangir restoranları var bu ülkede. Ve o patronların medyası, yüreklerimizin dağlandığı bir günde Cumhurbaşkanımızın sözlerine montaj yapıp, söylemediği cümleler haline getirip kahredici bir yayına imza atıyor gururla. Onlara PARALEL takılanlar da hemen balıklama atlıyor üzerine. En acısı ise muhalefet partisinden geliyor, o da uydurulmuş fitne tohumunu alıp toprağa ekiyor bu memlekette. Gün birlik ve beraberlik günüyken, terör üzerinden beslenen dış mihraklara, terör üzerinden siyaset üreten iç mihraklar ekleniyor.
Herkes adı gibi biliyor ki; katillerin arkasında Dünya'ya demokrasi ve insan hakları dersi veren ama insanları birbirine boğazlatmak için her türlü fitneyi körükleyen Avrupa var. Bakın PKK katillerini eğiten, sadece Hamburg'ta üretilen füzelerle bile donatan Almanya'nın 7 BND ajanından biri Kandil'de Türk savaş uçakları tarafından gerçekleştirilen operasyonda öldü. Ajanın görüntülerini ve son sözlerini geçtiğimiz haftasonu ahaber'de Yazboz'da yayınladık.
Anadili gibi Kürtçe konuşan bir Alman, PKK elbisesi ve kaleşnikofla konuşuyor dağda. Kürtçe'yi Kandil'de öğrendiğini söylüyor. Dağda okul, lisan kursu mu var?
Dağda kaleşnikof ve Alman füzeleri taşırken, bomba nasıl yapılır öğretilirken Kürtçe mi öğrenilir? Adamlar yıllarca istihbarat okullarında lisan kursu verip yolluyorlar içlerine. Öldürülen o Alman "Marksist-Leninist bir örgütte olduğum için mutluyum" diyor. Ve Güneydoğu'da binlerce dindar vatandaşımızın evladı Marksist-Leninist-Ateist bir örgüt için Almanlar ve diğerleri aşkına ölüme gönderiliyor. Dünyaya insan hakları dersi veren Almanya'nın lideri olduğu Avrupa'da bir Başbakan çıkıyor, "Mültecilerin varlığı Hıristiyan köklerimiz için büyük tehdittir" diyor. Yunanistan üzerinden Avrupa'ya geçerken batan tekneden küçücük cesedi sahillerimize vuran Kürt çocuğu Aylan'ı TEHDİT olarak gören bir Avrupa var karşımızda. Ve "Gelmeyin buraya, alın silahı, Kandil'de ölün" diyen bir BATI'ya oyuncak olan Marksistler güruhu ile mücadele ediyoruz. Avrupa'nın enerji hatları Türkiye'den geçiyor. Ve son olarak Moskova bizimle ticaret anlaşması yapıp, Rus doğalgazını Türkiye üzerinden geçirmeye karar verdi. Unutmayın! Ukrayna Rusya ile ticaret anlaşması yaptığı günün ertesinde Almanlar darbe yaptı. Gezi kalkışması gibi bir operasyonla iç savaş çıkardılar ve darmadağın ettiler Ukrayna'yı.
Yüzlerce Ukraynalı genç Ruslarla yapılan ticaret anlaşmasına karşı Almanya aşkına öldü. Şimdi aynı tezgahı burada sergiliyorlar, çünkü aynı ekonomik çıkar, aynı anlaşma Türkiye'de de hayata geçiyor. Kürt gençleri PARA'ya tapanlar uğuruna Kürtlere ve Türk askerine saldırıyor. Evet içimiz kan ağlıyor!
30 yılda bir santim ileri gidemeyenlere karşı verdiğimiz mücadele kökleri kurutulana kadar devam edecek. Aslında onlar da biliyor bir adım ileriye gidemeyeceklerini. Çıkıyorlar PKK'nın yayın organlarında bunu açık açık söylüyorlar. Ama dedik ya, Avrupa'nın sırtlanlarına kaptırmış durumdalar bir yerlerini... Ne derlerse onu yapıyorlar ve Kürt halkını ölümlere, teröre, fakirliğe boğuyorlar.
Dağa kaçırılanlar da, Aylan gibi çocuklar da onların umurunda değil. Tıpkı "Aman buraya gelmesinler, bunlar Müslüman, gitsinler Türkiye'de Müslüman öldürsünler. Tıpkı Suriye'de, Irak'ta olduğu gibi" diyen Avrupalılardan farkları yok. Şehitlerimizin ruhları şadolsun, kanları asla yerde kalmayacak!