Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'ye genel başkan olduktan sonra yıllarca Washington'a gelmek istedi. Ancak yönetimden ve üst yöneticilerden randevu alamadı. Haziran seçimleri öncesinde eski büyükelçi Murat Özçelik'in gayretleri ve ABD'deki Yahudi Lobisi'nin tavsiyesi ile Washington'da CHP Temsilciliği açıldı. O Murat Özçelik, tasfiye edilen Loğoğlu'nun yerine CHP Genel Başkan Yardımcılığı koltuğuna oturan kişi oldu. Onun girişimleriyle ABD'deki Beyaz Türkler'in örgütlenmesi sağlandı. ABD CHP Temsilciliği, Kemal Kılıçdaroğlu'nu Washington'a getirdi. Yahudi Lobisi'nin desteğine ve ısrarlı çabalara rağmen, Kılıçdaroğlu için istenilen VIP randevular alınamadı. Kılıçdaroğlu, Yahudi Lobisi'ne bağlı siyasetçilerle görüşebildi. Paralel Yapı'nın ve Yahudi Lobisi'nin düşünce kuruluşlarında konuşabildi. Düşük seviyeli görüşmelerle yetinmek zorunda kaldı.
Washington'u çok iyi bilen bir uzman dostuma bu durumu sordum. Kendisi bize şu değerlendirmeyi yaptı: "İster Demokrat ister Cumhuriyetçi olsun ABD yönetimleri, iktidar olma ihtimali olmayan muhalefet parti liderleri ve siyasetçilerle üst seviyede hiçbir zaman görüşmezler. Böyle liderlerin görüşebilecekleri en üst yetkili, ülkelerindeki ABD büyükelçileridir.
Kemal Kılıçdaroğlu'na üst randevu verilmemesinin sebebi budur. Eğer CHP'nin iktidar ihtimali olsaydı, tıpkı Alman başbakanları Söhreder ve Merkel'e seçimler öncesinde daha muhalefetteyken Washington ziyaretlerinde yaptıkları üst ağırlama gibi, Kemal Bey'e de randevu verir ve görüşürlerdi. Ayrıca CHP'nin, ABD'nin Irak ve Suriye politikalarına karşı olduğunu, Beşer Esad ile görüştüğünü de unutmayalım." CHP Haziran seçimleri öncesinde ve sonrasında Amerikalı bir şirketle seçimlere hazırlanmak için görüşmeler yaptı. Başkan Obama'nın kampanyalarında çalışmış bazı kişilerle anlaştı ve önümüzdeki seçimde de aynı grupla devam edecek. Hatta Christian Amanpour ve kocası James Rubin dahil bazı Amerikalılar ve Türk işadamlarıyla Boğaz'da bir yalıda "CHP-HDP toplantısı" yapıp strateji belirlediler... Tüm bunlar ne anlama geliyordu? Beyaz Saray'ın akredite isimlerinden olan uzmanımız açık konuştu; "ABD'deki Beyaz Türkler'den ve işadamlarından birçok etkili kişinin, Yahudi Lobisi'ne yakınlıkları vardır. Ayrıca bu yakınlık ve sempati, dostluk ve işbirliği anlayışının ötesindedir. Bunlar, Türk-Amerikan ilişkilerinin, ancak ABD'deki Yahudi Lobisi kanalıyla yürütülmesi halinde etkili olacağına samimiyetle inanmış kimselerdir. Böyle kanaat sahibi olmaları da normaldir. Zira AK Parti iktidarına kadar bu ilişkilerde, Yahudi Lobisi ve 3. ülkeler hep etkili bir konumdaydılar. Hatta Türkiye'nin ABD'deki resmi lobi faaliyetleri bile Yahudi Lobisi'ne yakın şirketlerle yürütülürdü.
Aksi düşünülemezdi. Biraz rahmetli Turgut Özal döneminde işbirliğinde ve ilişkilerde kısmen belirleyici olundu. Ama bu anlayış sürdü. Ancak AK Parti iktidarında durum değişti. İlişkiler ortak menfaatler doğrultusunda stratejik ortaklık tabanına oturdu ve tanımlanarak 'Stratejik Ortaklık Vizyon Belgesi'ne' bağlandı. Türk-Amerikan ilişkilerinde, Yahudi Lobisi ve 3. ülkelerin etkisi giderek azaldı. Türkiye'nin Başbakanı ve Dışişleri bakanı ile Başkan Obama ve Amerikan Dışişleri bakanları direkt görüşür, istişare eder oldular. Bu çok önemli değişimi ve Türkiye'nin artan itibarını maalesef CHP, MHP, HDP anlayamadı. Lider kadroları ve bazı politikacılar değişimi farketmediler.
Aslında ABD, AK Parti gibi iktidara gelme potansiyeli olan siyasi partiler görmek ister.
Bu yüzden CHP'nin ve hatta HDP'nin en yakın bir zamanda dönüşmesi, yeni bir parti kurulması sürpriz olmaz. CHP'nin, Başkan Obama'nın kampanyasını yürüten bazı kişi ve şirketlerle seçime hazırlanması bu gerçeği değiştirmez." Evet önümüzdeki günler Türkiye yeni oluşumlara gebe. CHP Parti meclisinde önceki gün Durdu Özpolat ile partiyi ABD'de örgütleyen ve dönüştürme projesini perde arkasından yürüten Genel Başkan Yardımcısı Murat Özçelik arasında yumruklaşmaya varan kavga çıktı. Kemal Bey'in partisini birileri bir yerlere taşıyor şu anda ama bunu göremiyorlar henüz. Bir el onları HDP'ye taşıyor hissettirmeden. Belki de yakın bir tarihte kopmalara, hatta Cumhuriyet Halkın Demokrasi Partisi gibi yeni bir partiye bile tanıklık edebiliriz. CHDP yolda!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.