Şef
Ve sonuncusu da krizlere YEM olan taşeronlar. Bakın Almanya Yunanistan'a milyarlarca Euro borç verdi. Üretmeyen, sürekli başkasından alarak yıllarca yatarak yaşayan Yunanistan krize girdi ve battı. Bundan en çok üzülmesi gereken milyarlarca Euro alacağı olan Almanya Olması gerekmiyor mu? Hayır öyle değil. Almanlar bu işten çok mutlular.
Geçtiğimiz haftalarda Alman gazeteleri "Yunanistan'daki kriz Almanya'ya 100 milyar Euro kazandırdı" diye yazıp göbek atıyordu. Şimdi aynı Alman gazeteleri, Yunanistan'da birden fazla Havaalanı ihalesini Alman firmaların aldığını yazıyor. Türkiye 3. Havaalanı inşa ederek, dünyanın değişik ülkelerinden yılda 200 milyon yolcuyu İstanbul'a indirmeye hazırlanıyor. Transit uçuşlardan en çok kazanan iki ülkeden biri olan Almanlar, Frankfurt havaalanına İstanbul'un rakip olması ve uçak şirketlerince daha cazip olması nedeniyle panikteydi. Gezi'ye büyük destek verdiler, şimdi paralelden DHKPC'ye, PKK'ya kadar Türkiye aleyhine ne varsa destek veriyorlar. Bir yandan da borçla batırdıkları Atina'da havalanları ihalelerine giriyorlar. Bizim 3. Havalimanına yarım saat uzaklığa kamp kuruyorlar.
Tüm krizlerden beslenenler Türkiye'yi de 28 Şubat'la 2001 krizi ile batırdılar. Bir bankacı dostumla karşılaştım dün. O kriz döneminde IMF kurtarıcı olarak bu ülkeye sokulduğunda Maliye Bakanlığı'nda uzman olarak çalışıyordu. IMF Türkiye Masası Şefi Carlo Cotorelli o dönemde Başbakan'dan bile daha büyük itibar görüyordu bu ülkede. Hazineden giriyor, Devlet Planlama teşkilatından çıkıyor, ekonomiyi yöneten bakanlık koridorlarından çıkmıyordu. IMF'in masa şefi, Türkiye'yi yöneten adamdı.
Bir ŞEF'e emanet edilmişti milyonlarca insanın parası, aşı, ekmeği. İşte o bankacı dostum uzman olarak çalıştığı dönemde, gece yarısı Cotorelli'nin Maliye Bakanlığı'na gelip, "Mevcut yasa ile bu iş yürümez" diye fırça attığını, yeni yönetmelik yazdırdığını söylüyordu. "Müdürüm başımda bekliyor, Cotorelli söylüyor ben yazıyordum yeni yasayı. Ertesi sabah Meclis'e götürüyorduk. Bir günde jet hızıyla geçiyordu. O zamanlar ben hiç anlamıyordum neler olduğunu. Ama müdürüm ağlıyordu" diyordu. Bir ŞEF, geceyarısı yasaları değiştirecek KUDRETE ulaştırılmıştı bu memlekette. Şimdi Atina'yı soymaya başladıkları gibi o günlerde de Ankara'yı ve bütün ülkeyi soydular. İşte şimdi bütün dertleri, o eski soyguncu günlere büyük özlem duyuyorlar. Gezi'yle, Oslo'yla, Paralelle gelenler, şimdi de TAŞERON olarak PKK'yı kullanıyor, Kürt çocuklarını taptıkları PARA için öldürtüyorlar. İngiliz BBC peşpeşe PKK belgeselleri yayınlıyor.
İngiliz halkına eli silahlı ve kanlı terör örgütünü göstermiyor. Ellerinde makyaj malzemeleri, cilt bakımı yapan kadın militanları göstererek ŞİRİN-CİCİ çocuklar imajı vermek için kendini yırtıyor. Bize "Basın özgürlüğü" dersi verenler, PKK'nın dün Star Medya Grubu Başkanı Murat Sancak'a yaptığı silahlı saldırıya yarasa takılıyor. Kürt kardeşlerimizin "Almanya'dan İngiltere'ye, Fransa'dan İsrail'e, İran'dan Belçika, Norveç, İsveç'e kadar geniş bir yelpaze PKK'ya neden destek sağlıyor" diye elli bin defa düşünmesi lazım. 30 yılda bir arpa boyu yol gidemeyen PKK'ya hala neden destek sahip çıkılıyor? Bir milyon kişilik ordusu olan bir ülkeye 5 bin militan ne yapabilir? O halde kimler, kimleri neden kullanarak ölüme gönderiyor? Ölümlerden beslenenlerin karıştırdıkları ve kan gölüne çevirdikleri Ortadoğu'yu uzaktan nasıl salya akıtarak izlediklerini görmüyorlar mı? Bakın Türkiye tam 2 milyon Suriyeli'ye kucak açarak hayatlarını kurtardı. KÜRT, Arap, Türkmen, Ermeni, Müslüman, Hıristiyan, Ezidi demeden bağrına basıp ekmeğini paylaştı. Avrupa bugün 40 bin Suriyeli mülteciyi nereye yerleştireceğiz diye birbirine girmiş durumda. Önceki gün paylaşım yaptılar ve kendilerine 200 Suriyeli mülteci düşen Slovakya "Müslüman olanları almam, bana Hristiyan gönderin" diye rest çekti. Onlara Çek Cumhuriyeti de eşlik etti ve "Biz de sadece Hristiyan alırız" diyerek ültimatom verdi. Ültimatom noktasına getiren rakam ise Çekler için 70 Suriyeli mülteci iyi mi? Karşımızda böyle islam düşmanı bir Avrupa var. Ve o Avrupa uğuruna Müslüman Kürt gençleri ölüme gönderiliyor. Sefasını da ateist ŞEF GARSONLARI sürüyor. Türkiye'yi eskiden olduğu gibi Batı'ya soydurma ve batırma uğruna!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- İyiler de kazanır ama... (14.11.2024)
- Ödleri neden patlıyor? (11.11.2024)
- “Türkiye Günleri” yolda (09.11.2024)
- Trump namlunun ucunda (07.11.2024)
- Amerikan "ot"ları (04.11.2024)
- Güneysu (01.11.2024)
- Deli danalar-papağanlar (30.10.2024)
- Terör kurucuları (28.10.2024)
- 105'i tutturamayan (26.10.2024)
- Oyuncak (24.10.2024)