Meydan senin

Demirel hayata veda etti dün. Haberi aldığımda ilk aklıma gelen 1992'deki ABD ziyaretiydi. Başkan Bush'la görüşmüş, New York'un ünlü Park Avenue bölgesindeki Astoria Oteli'nin Kral dairesine kapanmıştı.
Gece yarısı Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin'i ve bir Türk gazetecisini odasına çağırarak söze girdi; "YENİ DÜNYA DÜZENİ'nden bahsediliyor. Başkan Bush'a bunun ancak Türkiye sayesinde kurulabileceğini anlattım. ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan bir görevlinin TÜRKİYE ve BÖLGE hakkında anlattıkları da son derece KORKUTUCU."
Odadaki gazeteci dehşete kapılarak Demirel'e şöyle seslendi; "Beyefendi hep bu Amerikalıları dinlemek zorunda mıyız? 1948'den beri dış politikamız, askeriyemiz ve ekonomimiz bunlara endeksli. Artık BAĞIMSIZLIK SAVAŞI vermeyecek miyiz?" Demirel gazeteciye kızdı; "Evladım, Amerika ile kavga edebiliyorsan meydan senin! Buyur!" Evet defalarca darbelerle indirilmiş Demirel, darbelerin ardındaki gücü biliyordu. Biz "Meydan senin" diyen TESLİMİYETÇİ bir ruha dönüştürülmüştük. "ABD ile kavga edebiliyorsan buyur evladım" diyen liderlerle yönetilmiştik hep. Erdoğan ile birlikte Türkiye gelişip büyümeye başladı.
İşte ne olduysa ondan sonra oldu. ABD Dışişleri Bakanı çıkıyor "Türkiye büyüyor ama trajik şekilde" diyordu. Buradaki "TRAJİK"kelimesinin tercümesi; "Artık söz geçiremiyoruz"du. Onun için son yıllarda tüm güçleriyle üzerimize geldiler... Paralellerle, Gezi'yle, Oslo'yla, 17 Aralık'la ve akla hayale gelmeyecek tüm KİRLİ İTTİFAKLARLA KOALİSYONLAR oluşturdular. O koalisyonlarla Türkiye'yi istedikleri noktaya taşımak için müthiş kampanyalar yaptılar, içeriden ve dışarıdan her argümanı kullandılar...
Sonunda Türkiye'yi KOALİSYON AÇMAZI'na taşıyan bir ortama soktular. Biz enerjimizi şu an Hükümet kurmaya harcarken, onlar nefeslerini sınırımızda yeni PKK KANTONLARI, yeni devletler kurmak için tüketiyor. İsrail'in Suudi Arabistan'la gizli toplantılara girip "Yeni Kürt Devletleri kurarak ortak düşmanımız İran'a karşı tampon ülkeler oluşturabiliriz" diye planlar yaptığı ortaya çıkıyor. İran'la sağ gösterip aslında Türkiye'nin de başına bela açmaya çalışan bir İsrail sinsiliğiyle karşılaşıyoruz. ABD liderliğindeki KOALİSYON uçakları da, Türkmen köylerini vurarak boşaltıyor, yerine PKK'yı yerleştirip, Kuzey Irak'tan Suriye'nin bir ucundaki denizlere koridor açıyor. Biz hala Koalisyonu kimle kuracağız diye tartışırken, Koalisyon uçakları yeni bir devlet kuruyor dibimizde. Biz oylarımızı KOALİSYON çekişmelerine heba ederken, PKK'yı alan SURİYE'yi geçiyor. Halep'te sıkışan 400 bin Türkmen'in imdat çığlıkları yükselirken, biz hala ülkeyi KOALİSYON'a sürükleyen MİT TIR'larını tartışıyoruz sayfalarımızda. ABD ve İsrail hem PKK'ya hem IŞİD'e silah dağıtıyor, İran Esad rejimini asker ve silaha boğuyor, Rus gemileri Lazkiye'ye silah taşıyor, İngiliz ajanlar sınırımızda IŞİD'e militan yağdırıyor, İran Yemen'e dalıyor, Suudi Arabistan Yemen'i 10 ülkeyle KOALİSYON yapıp bombalıyor.
Bizde gündem KOALİSYON, Erdoğan nasıl güçsüzleştirilecek ve MİT TIRLARI...
Söz geçiremedikleri ülkeyi İÇERİDEKİ kavgaya mahkum ederek, seçimin hemen ertesi günü Suriye'yi PKK ile paylaşılacak pastaya çeviriyorlar. Tıpkı Demirel'in dediği gibi "Kavga edebileceksen meydan senin... Buyur" diyebilecek bir sistem için medyadan, baronlara ve küresel sermaye ile ortak iş dünyasına kadar herkesi HÜKÜMET AYARI için seferber ediyorlar. Terör ve savaşlarla kasasını patlatacak kadar dolduran BARONLARDAN Rockfeller 1956 yılında diyor ki; "ABD'nin çıkarlarına uygun düşmeyen herhangi bir durumu düzeltmek için, dünyanın NERESİNDE olursa olsun derhal MÜDAHALE edebilecek özelliklere sahip ÖZEL ASKERİ BİRLİKLER kurulmalıdır."
Evet HDP'yi meclise taşıyarak dünyanın en demokrat ülkesi diye alkışlanıyoruz dünya medyası tarafından. Bize methiyeler düzüyorlar, "AK Parti, Soros vakıfları ile iç içe olan CHP'yle Koalisyon kursun" diye AKIL veriyorlar. Sınırımızın hemen altında da KANDİL aracılığı ile PKK ÖZEL ASKERİ BİRLİKLERİ'ni kurup denizlere doğru yol alıyorlar. Evet Demirel vefat etti dün.
Koalisyonların adamı olarak tarihe geçmiş ve "Tek kelime ile soracak olursanız memleketin hali EYİ " demişti. "Ama iki kelimeyle soruyorsanız EYİ DEĞİL " diye de eklemişti o koalisyon günlerinde. Haydi KOALİSYON'la uğraşalım, sınırımızda meydan ONLARIN!