BEKİR HAZAR

Helva

Ülkelerin ebedi düşmanları yoktur.
Ebedi olan ülkelerin çıkarlarıdır. "Dost ve müttefiğiz" derler "SÖZCÜ"lerini ekrana çıkararak. Ama çıkarlara gelindiğinde dostluk hikayedir.
Mesela "Çin'le ortak füze yapacağız" dediğimizde, ihaleyi alamayanlar saldırıya geçer. Yerli silahından arabana kadar kendin yapmaya kalkarsan Kaleşnikof olurlar birden. Onun içindir her daim yerli argümanlara da ihtiyaç vardır.
Medyadan siyasi partilere kadar elinde malzeme olması şarttır.
Mesela; seçimden birkaç gün önce bizim merkez medyada Türkiye'nin yapacağı nükleer santralle ilgili haber manşete taşındı. "İşte çok gizli ABD raporu" diyerek bizim hayata geçireceğimiz nükleer santral, yerli gazeteyle yerin dibine sokuldu. O rapor, yerli gazetemizin Washington bürosuna ABD Enerji Bakanlığı'ndan gönderildi.
Haberi okuduğunuzda "Aman bu santral yapılmasın, Türkiye'ye zararlı" düşüncesi hücrelerinizi kaplıyordu. Halbuki o raporu sızdıran ABD'de 104 nükleer santral vardı. Dahası dünyada 438, en gelişmiş yedi dünya ülkesinde 272 nükleer santral kurulmuştu. Biz sıfırdık ve "Santral zararlı" kampanyasına maruz bırakılıyorduk yabancı rapor ve yerli gazetemiz aracılığı ile. O raporu sızdıran kişi ABD Enerji Bakanlığı'nda çalışan bir TÜRK'tü. Sen eğer Nükleer Santrali Ruslar'la yapmaya karar verirsen, adamlar kolayı seçerdi. Kendilerine çalışan Türk'le gelmek varken, yorulmak anlamsızdı... Dedik ya önemli olan ebedi çıkarlardı. Siyasete de böyle bakıyor adamlar. Oyun kuruyor, ülke siyasetinde kullanabileceği kim varsa ona gidiyor, baraj varsa SALLIYOR, atlatıyor, hoplatıyor. Sen Nişantaşı, Bebek ve Etiler'de "Oyumu emanet olarak PKK'nın partisi HDP'ye verdim, ülke Cumhurbaşkanını köşeye sıkıştırdım" diye yeni üretilmiş şampanya patlatarak bayram yapıyordun. "Beraber SALLADIK PKK'nın HDP'siyle" diye el sıkışıyordun bir CHP'li olarak eşbaşkanla. Dışarıda oyunu kuranlar ise "SALLATTIK, HURRA" diyordu. "İktidara ders verelim" diyerek oy tercihini değiştirenler de bunun nelere malolacağını bilemiyordu. Şimdi gelinen noktaya bir bakalım; "CHP, MHP ve HDP ile koalisyon yapabilir. Neden zor olsun? Siyasette her şey olur?" "Büyük koalisyon işte böyle olur". "Yok yok CHP-HDP-MHP zor görünüyor. Böyle bir koalisyon doğru da değil. AK Parti Erdoğan'dan kurtulmanın yolunu bulmalıdır. Bunu sağlayarak CHP ile koalisyon yapmalıdır. Boğaz'daki iş dünyası da bunu istiyor. Türkiye'nin kurtuluşu bunda." "Vallahi durum KÖRDÜĞÜM gözüküyor. Faizler yükselir, ekonomi batar" Tüm bu analizleri dün İNGİLİZ GAZETELERİ sayfa sayfa yayınlıyor. Adamlar şuna inanın, bizden daha fazla kafa patlatıyor. Türkiye'de nasıl bir hükümet kurulması gerektiği konusunda bu gazetelere Royal United Services Institute yani Kraliyet Birleşik Hizmetler Enstitüsü'nden bir ton uzman demeç yağdırıyor. E adamlar kendi açılarından haklı bu kadar yırtınmakta. Çünkü önce yıkıp sonra kurdukları ülkede, müthiş bir seçim kampanyası yürütüp, öncelikli "Erdoğan'a zarar verme" hedefine ulaştılar. Ama ortaya, dün İngiliz medyasına taşıdıkları "KÖRDÜĞÜM" durumu çıktı, şimdi ne olacak? Tabii ki cevabı için de sabahlara kadar çaba harcayacaklar. Biz "Memleketi kurtardık" diye Etiler-Bebek-Nişantaşı'nda birinci parti yaptığımız HDP için şampanyalar patlatmaya devam ediyoruz. HDP lideri Demirtaş da "Evet biliyoruz emanet oylar var. Onlara sahip çıkacağız" diyerek şampanyaya, pardon gönüllere su serpiyor.
Ancak Kandil'den KCK yöneticisi Mustafa Karasu'dan "Öyle EMANET OYLAR FALAN yok. HDP'nin İLKELERİ kazandı" diyor. Belli ki TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ'ne taşınan emanet oylar güme, pardon PKK'nın ilkelerine gidecek...
Yani Özdil'in deyimiyle Kaleşnikof'a şarjör olacak görünüyor. Seçimden sonra HDP'nin coşkulu kutlamasında açılan "PKK meclise" pankartı bu işin gez-gör-arpacığı takılıyor.
İngilizler'i sokmadığımız ve "GEÇİLMEZ" diye övündüğümüz Çanakkale'de ise CHP'li belediye "HDP barajı geçtiği için ŞÜKÜR Pilavı" dağıtıyor. Gazeteci dostumuz Okan Müderrisoğlu ekranda "Merak etmeyin yakında helva da dağıtırlar" diyor. İngiliz medyası ise Kraliyet Enstitüsü ile birlikte nasıl bir HELVA yapacakları konusunda kafa patlatıyor. Fıstıklı mı olacak, yoksa fıstıksız mı? Karar veremediler henüz! Önemli not:
Ne yaparlarsa yapsınlar boşa kürek. Bu MİLLET oyun bozacak liderlere sahip artık.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.