Asla

"Mustafa Kemal'in askerleriyiz" diyenler CHP yerine HDP'ye oy verdi. "APO'nun askerleriyiz" diyenler onlara teşekkür etti. "Sağolun, var olun" diye ekledi. "Biliyoruz, oylarınız emanet. Atatürk'ün askerlerinin emanetine sahip çıkacağız" diye söz verdi. Hıyanet etmeyeceğine and içti.
Kandil bu konuda henüz hiç bir şey içmedi, bir ses vermedi. Kolay değil...
Seçim öncesi çok yoruldular tabii... İlginç ittifaklar, Türkiye tarihinin en tuhaf seçimini yaşadık.
Bugüne kadar her seçim sonrası ekranlardan şu sözler taşıyordu; "Ramallah kazandı...
Kahire kazandı... Kudüs ve Halep kazandı... Gazze kazandı...
Saraybosna ve Üsküp kazandı...
Balkanlar, Ortadoğu, Afrika kazandı..."
Bu defa bu cümlelerin hiç birini duymadık. Ama kazandık diye göbek atanlar vardı. Kandil çok mutlu mesela...
Faiz kazandı, dolar kazandı.. New York Times, Washington Post kazandı...
Bild, Der Spiegel kazandı. The Times, Economist, Financial Times, BBC kazandı (Şimdilik).
Tamamı "HDP barajı geçmeli" diye birbirine eşlik ediyor, içeride de bazıları onlara paralel takılıyordu.
Türkiye'ye aylardır dışarıdan saldıran o gazeteler "Kazandık" diye nara attılar dün sayfalarında. Oy kaybeden CHP de kazandı... Evet dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir durum yaşandı... Oy kaybeden, 38 ilde sıfır çeken, milletvekili sayısı düşen Ana Muhalefet Partisi, yeryüzünde eşi ve benzeri görülmedik bir Şekilde "Kazandık" diye göbek attı.
Onun için yukarıda "CHP kazandı" dedim. Neyi kazandığını hala anlamış değilim.
Hatta seçim gecesi "Hükümeti kurma" görevi beklediklerini açıklayacak kadar kazandıklarına inanıyor görünüyorlardı. "Hadi kurun" deseniz bu mümkün değil. "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" diyenlerin verdiği oylarla meclise taşınan "Kandil'in askerleriyiz" diyenler, nasıl "Kahrolsun PKK" sloganını göğsüne yapıştıran Başbuğ'un askerleri ile koalisyona gidecek? ÜST AKIL dedik ama bunun daha üstü var mı?
Varsa mesele yok!
Biz devam edelim; Ve dahası İsrail kazandı.
Tel-Aviv'de basılan gazeteler dün "Hurra" diyerek yayın yaptı.
Bir tanesi "Erdoğan'dan kurtulduk" diye başlık attı.
Hatta dünyanın hiçbir ülkesinde ratlanması mümkün olmayan bir olay yaşandı dün. İsrail Today gazetesi Netanyahu'nun borazanıydı. İlk üç sayfasını Türkiye'deki seçimlere ayırarak neredeyse bizimkileri solladı. Bir tek milletvekili listesi yoktu o gazetede. Evet "Kazandık" diye göbek atıyorlar şu an.
O göbek atanlardan biri olan Guardian gazetesi bundan sonra ne olur sorusunu yöneltiyor dün.
Cevabını da veriyor: "Davutoğlu MHP ile koalisyon kurmayı deneyebilir, ama bu Kürtleri uzaklaştırır. CHP de Türkiye'nin son derece ihtiyaç duyduğu muhalefeti yapacak kadar olgunlaşmadı. Erdoğan yetkisini ERKEN SEÇİM ÇAĞRISI yapmak için kullanabilir." Kim ne kadar sevinirse sevinsin kazanan, "Halkın en çok oy verdiği" partidir. Halk 45 gün süre vermiştir. "Koalisyona gelecek varsa yanına al. Aksi halde 45 gün içinde eksiklerini tamamla, hatalarını tamir et, bir kez daha sandıkla önüme gel" diye. Bir gazeteci kızımız "Aziz Nesin haksızlık etmiş.
Yüzde 60 değil, yüzde 41'miş" diye tweet atmış. Birinci parti yüzde 41 aldı ya... Ona oy verenlere "APTAL" diyor.
Bu milletin yüzde 60'ı aptalmış. Ancak AK Parti'ye oy vermekten vazgeçersen aptallığın sona eriyormuş. Öyle diyor gazeteci. Bilmiyor ki bu MİLLET asla aptal değil. Ramallah'ı, Gazze'yi, Kudüs'ü, Kahire'yi, Bosna'yı, Üsküp'ü, mazlumları ve onlara KUCAK AÇANI asla sahipsiz bırakmaz. ASLA!!! NOT; Kasım'da aşk başkadır!..