Kılıçdaroğlu’nun uçuk vaatleri ne anlama geliyor? “Terörle mücadelede” neden PKK diyemiyor? İnce operasyonu nasıl oldu?
HDP’li 7'li koalisyonun adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun HDP ile girdiği oy pazarlığına ortaklarından özellikle de İYİ Parti’den günlerdir tek kelime yok. İşte bu sessizlik HDP'yi daha da cesaretlendirdi. Kayyum, özerklik, İmralı derken Türkiye cumhuriyetinin 100 yıllık kazanımlarına da savaş açtılar. Kemal Kılıçdaroğlu katıldığı televizyon programında tepki çeken açıklamalara imza attı. Terör örgütü elebaşlarından destek alıp programda terörle mücadele edeceğini söyleyen Kılıçdaroğlu'nun vaatleri de sosyal medyada gündem oldu. Siyasetin öne çıkan gelişmelerini A Haber canlı yayınına katılan akademisyen Prof. Dr. Selami Kuran ve gazeteci Güngör Yavuzaslan değerlendirdi.
Kemal Kılıçdaroğlu, katıldığı televizyon programında yine tepki çeken sözler sarf etti. PKK'nın siyasi kanadı HDP ve örgüt elebaşlarının açık desteğini alan Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Hiç kimse unutmasın terörle en sağlıklı en tutarlı mücadeleyi biz yapacağız" sözleri tepki çekti. Zira teröristler kendisini destekliyordu.
YPG'yi terör örgüt olarak görmediğin söyleyen Kılıçdaroğlu programda başka vaatlerini de sıraladı. Vize serbestisi sözü verdi. Türkiye ile ab arasındaki göçmen mutabakatından bihaberdi... Sunucu, vize muafiyetinin AB tarafından engellendiğini hatırlattı. Meclis'te ise İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in kurşun şovu vardı. Bekçinin kaza kurşunundan siyaset devşirmeye çalışan ancak yalanı ortaya çıkınca yüzünü Meclis'te gösteren Akşener, mermileri sağa sola atarak eriyen oyları ucuz yolla geri toplamaya çalıştı.
Öte yandan HDP aday çıkarmayacağını ve Kılıçdaroğlu'nu destekleyeceğini duyururken HDP'li Sırrı Sakık koalisyona ilişkin açıklamalarda bulundu. Sakık "Kılıçdaroğlu kapalı kapılar ardında verdiği sözleri kamuoyu ile paylaşmalıdır. Öcalan dahil cezaevindeki tüm arkadaşlarımız için genel af çıkarılacak ve yurtdışında olanlar geri dönecek" ifadelerini kullandı. Gündemdeki gelişmeleri A Haber canlı yayınına katılan akademisyen Prof. Dr. Selami Kuran ve gazeteci Güngör Yavuzaslan değerlendirdi.
Prof. Dr. Selami Kuran'ın öne çıkan sözleri:
"Türkiye-AB ilişkileri 1963'te başlayan ve inişli-çıkışlı devam eden bir süreç. Aslında 1974 yılındaki protokollere bakıldığı zaman Türkiye'ye Avrupa'da serbest dolaşma hakkının verildiğini biliyoruz. Yaklaşık 45 yıldır bu Almanya ve Fransa'nın başını çektiği grup siyasi şekilde bunu engelliyor. Bu hukuki değil siyasi karardır ve Türkiye'nin elinde değil. Kılıçdaroğlu'nun tek taraflı, içi boş bir vaattir. Bunun kararını AB ülkeleri verir. Bu seçime ve seçmene yönelik içi boş bir vaat.
Türkiye'nin PKK ile vermiş olduğu bir mücadele var. Bu mesele 40 yıldır devam ediyor ancak son 5-6 yılda terörle mücadele konseptinde yapılan değişiklikle burada ciddi bir ilerleme sağlandı. Türkiye'nin hukuki, siyasi ve ekonomi gelişiminin gelişimindeki en büyük engel ayrılıkçı terör örgütü PKK'dır. Bu nedenle tüm siyasi partileri teröre karşı şartsız bir duruşu olması gerekir. HDP'nin Kılıçdaroğlu'nun adaylığı karşısında aday çıkarmama kararı gerçeğe döndü, İYİ Parti'nin burada rahatsızlığını gördük. Terörün gölgesi 4'lı masaya düştü. Bunu söyleyerek İYİ Partili Yavuz Ağıralioğlu istifa etti. Bu bile 6'lı masanın geldiği noktayı gösteriyor.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun Meclis'te HDP ile birlikte yaptığı açıklamalar HDP'nin 11 maddelik tutum belgesi ve YSP'nin taleplerini kabul ettiğini gösteriyor. Yani yerel yönetimlerin parlamento ve kolluk kuvvetleri oluşturması, vergi toplamaları gibi konular var. AB'nin özerlik maddelerine 34 ülkede çekince koymuştur. Talepler arasında Öcalan'a serbestlik var. İşte tüm bunları değerlendirdiğiniz zaman Kılıçdaroğlu ile bir noktaya gelinmiş olması gerekiyor. Yoksa hiçbir siyasi beklenti olmadan HDP'nin destekleme kararı yapılan görüşmenin anlamsız olduğunu ortaya koyar.
Kemal Kılıçdaroğlu genel-geçer cümleler kuruyor. Bu aynen AB'nin NATO uyguladığı taktiktir Türkiye'ye yönelik. "Terörle mücadele edeceğiz" bu söz olmaz, Türkiye'nin terörle mücadelesinin isimlendirilmesi lazım. Dün katıldığı programda hiçbir şekilde PKK/PYD/YPG isimlerini kullanmıyor. Terörle mücadele genel geçerli bir cümledir.
Meral Akşener'in konuşması, boş mermileri atması sivil siyasetin kabul etmeyeceği bir şeydir. Silah, mermi gibi bir takım şeyleri Meclis çatısı altında ortaya koymak en hafif haliyle talihsizliktir. Bu yakışık almamıştır. Tamamen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hedef alan açıklamalar yaptı."
Güngör Yavuzarslan'ın canlı yayında öne çıkan sözleri:
"Muharrem İnce 5 milletvekilliği teklifi götürüldü ama bunun yanıtı olumsuz oldu. Kılıçdaroğlu buna rağmen İnce'yi ziyaret etti. Kılıçdaroğlu burada 'gittim, davet ettim gelmedi' görselini vermek istedi. Olumsuz bir sonuçta bedel ödetecek isim olarak Muharrem İnce seçilmiş durumda. CHP'den Muharrem İnce ayrılırken onun siyasi onuru rencide edildi.
Ziyaretin asıl sebebi Muharrem İnce 113 bin imzayı CHP sosyolojisinin olduğu bölgelerden aldı. Zaten bunun üzerine Fikri Sağlar, Kemal Kılıçdaroğlu'nun bilgisi dahilinde Memleket Partisi'ne gitti ve bir teklif götürdü. Ancak İnce bunu kabul etmedi. Bu ziyaret tüm bunlara rağmen gerçekleşti. Gördüğümüz kadarıyla muhalefetten İnce'ye ciddi bir oy akışı var."