Bir kısım zevat, Tümamiral Cihat Yaycı'yı itibarsızlaştırmak için 3 yıl öncesinin bilgisini dillerine dolamaya başladı.
Hayır yani, ne olmuş eniştesi (kız kardeşinin eşi Tümamiral Hakan Üstem) 15 Temmuz'a bilfiil katılan FETÖ'cüler arasında yer almışsa!
Sayın Yaycı zerre miskali "şefaat" mi etmiş ona? Hayır...
Tam aksine, hiçbir FETÖ'cüye göz açtırmamak için FETÖMETRE'yi devreye sokmuş.
Esas olan tavırdır.
Akrabalık ilişkisi, tavrı net olmayanlar için en fazla "karine" teşkil edebilir. Tavır net olduktan sonra bu "karinenin" hiçbir kıymeti yoktur.
Orda burda televizyon programı yapan (en son baktığımda Halk TV'deydi) ÇağlarCilara adlı "muhalif" bir çocuk, "FETÖMETRE diye hukukuortadan kaldıran bir yöntemleinsanların hayatı karardı..." diyerek Yaycı'yı ve birçok FETÖ'cünün itirafçı olmasına neden olan FETÖMETRE'yi itibarsızlaştırmaya çalıştı.
Adı lazım değil bir yazarçizer de Cihat Yaycı'yı güya savunmak sadedinde, bir ODA TV yazarının, vaktiyle Yaycı'nın FETÖ'cü yapılanmada yer aldığını, bir gizli tanığın da Yaycı'nın FETÖ mensubu olacağını iddia ettiğini hatırlatma gereği duymuş.
Hem Yaycı'nın FETÖ'ye karşı sonradan en büyük mücadeleyi veren komutanlarımızdan biri olduğunu belirtip hem de bu "iddiaları" dillendirmek "sinsilik" değilse nedir? Gelelim diğer zevata. Ki ağırlıkta olan bunlardır. (Hükümeti yıpratmak maksadıyla Cihat Yaycı'yı araçsallaştıran yeminli muhalifleri kategori dışında tutuyorum.)
Bu zevat, Yaycı'ya destek vermek uğruna, "Türkiye'de hiçbir başarı cezasız kalmaz" lakırdısını terennüm etmeyi matah bir şey sanıyor.
Bu "yıkıcı" lakırdının neyi ihsas ettiğinin farkında bile değiller. Ne yani, (örneğin) TSK'da başarısız olanlar mı görevine devam ediyor? Yapmayın, fesatçıları sevindirmeyin!
Bir de, Yaycı'nın istifasına FETÖ çok sevinmiş diyorsunuz. İyi de sizin tavrınız FETÖ için çok daha sevindirici olmuş. Zira FETÖ'nün biricik arzusu, TSK'ya ve devleti yöneten iradeye karşı güvensizlik oluşturmak, itibarsızlaştırmaktır.
Yoksa FETÖ'cüler de bilir koskoca Türk ordusunun bir tek komutanla kaim olmadığını.
Ayrıca, Cihat Yaycı'nın hakkını teslim ederken maddi hata yapmak zorunda değilsiniz. Mesela, "Mavi Vatan" kavramlaştırmasıEmekli Tümamiral Cem Gürdeniz'e aittir.Libya anlaşması da Kaddafi'yle yapılmıştır, ila ahir.
Tümamiral Yaycı'nın istifa etmesine neden olan süreci eleştirirken lafınızın nereye gittiğine dikkat etmek zorundasınız.
ABD kanalı FOX TV gibi "Yaptıkları ve yazdıkları ABD'yi veya emperyalistleri rahatsız etti" derseniz, TSK'da elan görevde olanları töhmet altında bırakırsınız.
Bununla da kalmaz, Yaycı'nın, "Libya ile yaptığımızbu deniz anlaşmasınınaynısını en kısa sürede İsrail ile deyapmalıyız..." sözünü hatırlatanlarla da"bozguncu" bir polemiğin kapısını aralarsınız.
"Yaycı'nın istifasını Yunanlılar sirtaki yaparak kutlasa yeridir" diyorsunuz, peki MelihAltınok arkadaşımızın geçen gün YunanEuropost gazetesinden naklettiği şu habere ne diyeceksiniz: "Amiral Cihat Yaycı resmen Türk Genelkurmay Karargahı'na atandı (...) Bu atama, Ankara'nın Doğu Akdeniz'de 'Tam saldırı' için hazırlandığı anlamına geliyor..." Doğu Perinçek haklı. Ordumuz savaş sürecindeyken istifa olmaz. Bir askerin görev yerini beğenmemesi de olmaz.
Madem "Mevzubahis vatansa gerisiteferruattır" diyoruz, bunu öncelikle kendimakam ve mevkilerimiz için içselleştirmek,varsa kırgınlıklarımız içimize gömmek icapeder.
Devlette devamlılık esastır. Bu ülkenin kanunları, yasaları, kurumları var.
Hiçbir bürokrat seçilmiş sivil siyasi iktidarın iradesinden vareste değildir.
"FETÖ tasfiye edilmiyor tasfiye ediyor" gibi şamatalara da gerek yok.
Her şeyden evvel hükümetin başında FETÖ'yle ölümüne mücadele eden, FETÖ'nün de ölümüne düşman olduğu Başkomutan Erdoğan var.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.