ABD "İran halkının yanındayız" diyerek akaryakıt zammını protesto eden İranlı göstericilere destek çıktı.
Takdir edersiniz ki, ABD'nin İran halkının yanında olması kulağa biraz tuhaf geliyor.
Daha da tuhaf olanı, İran İslamCumhuriyeti'nin nükleer enerjiden vazgeçmemekle"onurlu İran halkına" yaptıklarıfenalıkları dile getirmeleri.
ABD'nin "onurlu İran halkı" vurgusu her şeyden evvel uluslararası toplumu hafızasız ve ahmak yerine koyduklarının tastamam göstergesi.
Demek biraz daha kaptırıp gitseler, "İranhalkını kucaklıyoruz" diyecekler!
"Onurlu İran halkı" ha!
Aynı onurlu halk Şah'ın saltanatını devirirken alabildiğine karşısında yer alan kimdi?
Dahası, yoksul İran halkı sırf devrim yaptı diye tüm mal varlıkları dondurularak cezalandırmadılar mı?
Bununla da kalmadılar. Suudi Arabistan ve Kuveyt'in sponsorluğunda Saddam Irak'ını tam 8 yıl boyunca İran'la savaştırdılar. Milyonlarca İranlıyı yetim ve dul bıraktılar.
Yetmedi...
İran'ı kırk yıl boyunca, yani, devrim yaptıkları günden beri tüm dünyada şeytanlaştırdılar. (Obama dönemi bundan hariç tutulabilir. Çünkü o dönemde İran'ı mezhep çatışmasına koşmak istediler. Şeytani planları buydu. Yazık ki İran bu şeytani plana karşı çok dikkatli olacağına mezhep asabiyetine savruldu.)
Yetmedi...
Nükleer silah deposu İsrail'i her daim desteklerken nükleer enerji elde etmeye çalışan İran'ı ambargoyla ablukaya aldılar.
Sadece İran'ı da değil İran'la ticari ilişki kuran her ülkeyi tehdit ettiler.
Ambargo marifetiyle "onurlu İran halkını" ekonomik olarak bunaltıp isyana teşvik etmeyi amaçladıklarını bilmeyen yok.
Şah dönemi gibi İsrail'e dost bir yönetim şekli istiyorlar.
Bugün İran İslam Cumhuriyeti Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) veya Suudi Arabistan gibi işgalci İsrail'e dost olsaydı, ABD İran'daki akaryakıt isyanını protesto edenlerin yanında değil tam karşısında yer alırdı. Hatta "akaryakıt teröristleri" bile derdi.
Bu böyledir, tartışamayız. İran halkı da bunu kavrayacak bilinç düzeyindedir. Onca yılın deneyimi zaten bunu gerektirir.
Peki, madem böyle ABD'yi neden heveslendiriyorlar?
Soruyu şöyle de sorabiliriz: Akaryakıt zamlarına tepki olarak başlayan gösteriler rejim karşıtlığına dönüşmeye neden bu kadar teşne?
Söz konusu olan akaryakıt zammı değil mi? İran Cumhurbaşkanı Ruhani son zamlarla bile benzinin reel fiyatının çok çok altında (4'te 1 nispetinde) olduğunu açıkladı.
Sizin anlayacağınız İran'da elektrik, su ve un gibi benzini de sübvanse ediyorlar.
Ruhani, ayrıca, mezkur zamla hem kaçakçılığa karşı önlem alacaklarını hem de elde edilen geliri dar gelirlilerin hesabına yatıracaklarını açıkladı.
Buna rağmen İran'da sokakların harekete geçmesinin bir izahı olmalı.
Ne ki, ambargo başta olmak üzere ABD emperyalizminin bilinen müdahaleleri vaziyeti izah etmeye yetmez.
Böylesi bir izah veya gerekçe nihayetinde korku siyasetidir. Krizi korku siyasetiyle yönetmek de devam ettirilebilir bir durum değildir.
Soru şudur: Sistem emperyal devletlerin müdahalelerine ne kadar dayanıklı?
Bir sistem karşıt düşünceyi kendi içine çekebildiği, hatta zenginliğe dönüştürmeyi başarabildiği oranda dış müdahalelere dayanıklı hale gelir.
Öyle mi peki İran'da?
Modernizm tufanına karşı Nuh'un çağdaş gemisi inşa edilebildi mi veya İran halkının cennet tahayyülünü dışarda aramasının önüne geçilebildi mi?
İran'da asıl olmayan, olamayan budur.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.