Türkiye S - 400 hava savunma sistemiyle birlikte "dünyada belirlenenyerini" değiştirmenin eşiğindedir. Kuruluş ve kurtuluş kadar tarihi bir eşiktir bu!
"Vatan savunması" için bu eşiği geçmek, aks değiştirmek mecburiyetimiz var.
Rotamız belli: İstiklal-itam, yani, tam bağımsızTürkiye.
Müstevlilerin operasyon çektiği ülke olmaktan tastamam kurtulduktan sonra zaten o parti gelmiş bu parti gitmiş, önemi yok. AK Parti, CHP, MHP, Saadet, Vatan Partisi fark etmez. Zira, o vakit muhalefet de bizim iktidar da!
Tarihi olduğu kadar kritik bir eşik bu!
Ya tam bağımsızlığımızı kazanacağız ya da gladyo şekil değiştirip tekrar geri dönecek.
Gladyo hangi şekle girerse girsin bu saatten sonra kimse yutmaz demeyin.
Öyle kamuflaj kullanırlar, sinsileri öyle devreye sokarlar ve her değeri öyle kullanırlar ki zokayı yutarsınız da haberiniz olmaz.
Tıpkı "marangoz yargı imamlarından" alınan direktiflerle sözde "adalet" dağıtan FETÖ yargısını, "hukukun üstünlüğü" veya "yargı bağımsızlığı" şeklinde yutturdukları gibi.
Veya...
FETÖ'nün 15 Temmuz'daki "YurttaSulh Konseyi" adlı cuntasının şu lakırdılarlayutturmaya çalıştığı gibi: "Türk SilahlıKuvvetleri, anayasal düzenin, demokrasinin,insani hak ve özgürlüklerinin tekrartemin ve tesis, ülkede hukukun üstünlüğününyeniden hakim kılınması, bozulan asayişdüzeninin tekrar sağlanması maksadıylaülke yönetimine bütünüyle el koymuştur(....) yüce Atatürk'ün önderliğinde milletimizinolağanüstü fedakarlıklarla kurduğu TSK'Yurtta sulh, cihanda sulh' ilkesinden hareketlehukuk devleti önündeki fiili engelleriortadan kaldırmak, yolsuzluğu engellemek,terörizm ve terörün her türlüsüyle mücadeleetmek...."
Şayet başarsaydılar, hiç kuşkunuz olmasın,yutturacaklardı.
Şuncağızı unutmayalım: Gladyonun geri dönmesi demek tekrar zincire vurulmak demektir.
Bu illaki taşeronlar / hainler eliyle olmaz.
Kimi zaman gaflet ve dalaletle malul "iyi niyetli" hamakat erbabıyla da zincirler sağlamlaştırılır. Mahir Kaynak 22 Aralık 2013'te şunu demişti. "Türkiye'nin kuruluşu bir başarıdır ama buna karşılık bir bedel ödüyoruz. Bu bedel dünyada belirlenen yerimizi değiştirmemek ve bağımlı bir güç olmaya devam etmektir. Bu zincirleri kırmak isteyen her iktidar cezalandırılmıştır. Bu cezayı uygulayanlar, yani geçmişteki darbeciler hiçbir şekilde ülkeye zarar vermek için bunu yaptı denemez. Onlar ülkeyi kurtarmak istediklerini sanırken bağlı olduğumuz zinciri tamir ettiler ve biz büyük güçlere yönetildik..."
Zincir tamirine örnek isterseniz... 27 Mayıs 1960 sabahı radyolardan, "NATO'ya bağlıyız, CENTO'ya bağlıyız..." şeklinde müstevlilere adeta teminat verilmişti. Kenan Evren'in 12 Eylül darbesi de sadece NATO'ya biati tazelemekle kalmamıştı; fazladan, Yunanistan'ın da NATO'ya dönmesini sağlamıştı.
FETÖ de 15 Temmuz'da Türkiye'yi sonuç itibariyle aynı kapıya zincirlemek istedi.
Bu aziz millet çıplak elleriyle bu zincirleri parçaladı.
Bunun bedelinin o gece katledilen kardeşlerimizden ibaret olduğunu sanıyorsanız felaket yanılıyorsunuz demektir.
Bedel ödetmeye devam ediyorlar, devam edeceklerdir.
Hep söylüyorum, tekrar edeyim: Saldırı topyekûndür, direniş de topyekûn olmak zorundadır.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.