"Her an yeni olsun gördüğün... Bilge kişi her şeye şaşan kişidir..." demişti André Gide.
Şaşmak her şeyden evvel, "hayret nazarıyla" bakabilenlerin harcıdır.
Şaşmakla başlar uyanmak...
Şayet hayret nazarıyla bakamazsanız değil safsatayı "hakikat" sanmak, bizzat "hakikatin" üzerinde bir ömür uyursunuz da haberiniz olmaz.
Bir an olsun adamakıllı kendinize bakın, şaşacaksınız!
İktidarda olsun muhalefette olsun herkes için (ontolojik olarak da siyasi olarak da) geçerlidir bu!
Her şeye şaşacak kadar "bilge" olmanız da şart değil hani.
Kendinize hayret nazarıyla bakmayı başarırsanız en azından "kullanışlı aptallar" olmaktan kurtulmuş olursunuz.
Mesela, "muhalifim" mi diyorsunuz, bir kez olsun şuncağızı sorun:
Muhalifiz, muhalif olmasına ama, muhalif olduğumuza neden "küresel iktidar" da muhalif?
***
Suudi Veliaht Prensi Selman'ın petro - dolarla gözünü kör ettiği bir dünyanın "küresel iktidarından" söz ediyoruz.
Söz konusu olan dolarsa, Suudi konsolosluğunda bir yazarın paramparça edilmesine bu dünyanın "evrensel hukuku" ne yazık ki ağzını açmıyor.
Nostalghia'da, "Bir Delinin Haykırışı" şöyle nihayete ermişti: "Deli bir adamsize kendinizden utanmanızı söylüyorsane biçim bir dünyadır burası!"
Yüreklerimizi dağlayan savaş karşıtı onca roman, onca şiir, onca film, onca oyun, onca resim, zihinlerimize kazınan onca barış söylevleri güçlünün haklı olduğu bu dünyaya fayda etmedi.
Öyle bir dünya ki...
Demokrasi, insan hakları sadece muşamba dekor mesabesinde.
Helvadan yaptıkları putları acıktıklarında yiyen "cahiliye Arapları" gibi işine gelmediğinde "yüce insanlık değerlerini" gündüz gözüyle yiyen bir dünya. Sisi'nin alçak darbesini alkışlayan, 15 Temmuz'da halkımızı katleden FETÖ'cüleri koruyup kollayan bir dünya.
"Küresel iktidar" dediğim işte bu dünya düzenini kuranlar...
Ve, bu dünyanın sürgit devamı için milyonlarca insanın katledilmesine gözünü hiç kırpmadan karar verecek olanlardır.
Yani...
İstediği zaman istediği yeri "demokrasigötürüyoruz" diyerek işgal edenler, çokuluslu Ebu Cehiller, kara siyasa haydutlarıdır.
***
Bu dünyanın egemenleri 2011'den beri (bu aynı zamanda, FETÖ'cülerin, "Erdoğan değişti, otoriterleşti" demeye başladıkları tarihtir) Başkan Erdoğan'a karşı.
Kuru kuruya da değil, malumunuz, 15 Temmuz'da taşeronları vasıtasıyla katletmek istediler.
Siz, kendine "muhalif" diyenler de Erdoğan'a karşısınız. Dahası, "muhalifliğiniz" bundan ibaret.
Daha geçen gün, S- 400 füze savunma sistemi yüzünden tehdit eden ABDBaşkan Yardımcısı Pence de Erdoğan'a "muhalif."
Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komitesi Türkiye raportörü Kati Piri de!
Hülasa, Başkan Erdoğan güce tapan bu dünyaya "dünya 5'ten büyüktür" diyerek muhalefet ediyor; siz de Erdoğan'a!
Yetmezmiş gibi...
Erdoğan'ı bu "küresel muhalefet" yürüyüşünde yalnız bırakmama iradesini gösteren herkese "yandaş" diyorsunuz ama bu halinizle "küresel iktidarın yandaşları" haline geldiğinizden haberiniz bile yok.
Ah bir kez olsun kendinize bakmaya cesaret etseniz; şu figüran muhalifliğinizi sorgulasanız keşke.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.