Bazen öyle gereksiz enformasyona maruz kalıyoruz ki "bu bilgiyle ne yapacağım" diyesim geliyor.
Tecessüsü hafiften gıdıklayan haberi yağdır babam yağdırıyorlar!
Mesela şu Arda Turanmeselesi...
Hangi habere kaçsam (tıklasam) önünde arkasında, sağında solunda karşıma çıktı.
Yani, Arda Turan haberlerinden kaçmanın imkân ve ihtimali yok. Kaç gündür fasılasız sürüyor.
O kadar ki, istemeden de olsa şu bilgiler belleğime depolandı: Arda Turan bir gece kulübüne gitmiş; Berkay adlı bir şarkıcının eşine, "evliolmasaydım seni kaçırmazdım"demiş. Kadın da bu sözü veya "tacizi"şappadak eşine "yetiştirmiş." Tartışmaesnasında Arda, Berkay'a kafayı geçiriphastanelik etmiş. Sonra da hastaneye gitmişve ruhsatlı silahını Berkay'ın önüneatarak, "hepsi yalan, eşine öylebir şey söylediysem çek vur beni"demiş... Bir de bonus bilgi: Berkay adlıbu şarkıcı, futbolcu Caner'in eşiyle vaktiyle"yasak ilişki" yaşamış...
Sahi, belleğimde mecburen depolanan bu haberleri ben ne yapacağım şimdi?
Eskiden, ilk mektep sıralarında, sözgelimi, "yassı ayaklılarınsindirim sistemini öğrenmekhayatımızda ne işimizeyarayacak" diye sorulurdu.
Şimdi neden her şey sorgusuz sualsiz temellük ediliyor?
Korunacak bellek mi kalmadı?
***
İşin tuhaf yanı, ArdaTuran ile Cemal Kaşıkçıhaberleri eşzamanlı ve at başı gidiyor.
Bir yanda gece kulübünde bir şarkıcıya kafayı geçiren milli futbolcumuz, diğer yanda Suudi Konsolosluğu'na girip çıkamayan bir "gazeteci."
Bir yanda magazin, öte yanda nerden bakarsanız bakın "uluslararası siyasi bir cinayet!"
Günler geçti; Kaşıkçı hadisesinde yol alınamayınca, Arda Turan haberleri gibi magazinleştirilmeye başlandı.
Halası, teyzesi, amcası ve yeğeninin yazılıp çizilmesini söylemiyorum sadece.
İki hafta sonra Suudi Konsolosluğu'nda Türkiye ve Suudi Arabistan'ın araştırma yapacak olması da magazin mesabesindedir.
Kimse kusura bakmasın...
O Suudi Konsolos, "Kaşıkçı buradayok, inanmazsanız bakın" diyerekmasa örtülerinin altını gösterse artıkyeridir.
***
Haberler magazinleştirilince, haliyle elzem sorular sorulmuyor. Bir başka ifadeyle, Arda Turan ve Kaşıkçı haberleri arasında o soru kaybolup gidiyor.
Hangi soru mu?
Acele etmeyin, öncelikle şu soruları soralım: Trump, İsrail ve ABD'nin (hiçbir Suudi kralının olmadığı kadar) "kölesi" olan Selman'ı neden tüm dünyanın gözü önünde bu denli aşağıladı?
Neden (mealen) "Seni biz koruyoruz. Biz olmasak iki hafta tahtındaduramazdın!" seklinde küçük düşürmeyeçalıştı?
Şayet Kral Selman, Çin'le 130 milyar dolarlık ortaklık anlaşması yapmasaydı ve Rusya ile de S- 400 füze savunma sistemi almaya kalkışmasaydı aynı şekilde aşağılanmaya maruz kalacak mıydı?
Ortada bir "rahatsızlık" olduğu kesin.
Soru şudur: Kaşıkçı bu "rahatsızlığın" neresinde hangi fonksiyonu icra etti?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.