İçlerinden bir Allah kulu çıkıp da "yanlış yaptık,kullanıldık, taklayagetirildik" diyebilecek cesareti göstermedi hâlâ.
Oysa alayının "özgüveni" yüksekti.
"Zıpçıktı İslamcı"dan BarbarosŞansal'a, "Türkiye'den toprak satalım borcumuzu ödeyelim" diyen "çapulcu" işadamından şebelek dizioyuncusuna kadar herkes arzı endam etmişti.
Sonuç mu? Gezi öncesi tek haneli olan faiz çift haneye, 2 liranın altında olan dolar 3 liranın üzerine çıktı.
En önemlisi de, kırılgan olan fay hatları hepten kırıldı.
Hülasa, Türkiye'yi "sendeletmek" isteyen müstevliler amaçlarına ulaşmış oldu.
Aradan yıllar geçti Şişman...
Gezi desisesinin, 7 Şubat2012 MİT krizi, 17-25Aralık 2013 yargı susturuculudarbe girişimi ve 15Temmuz 2016 işgal saldırısınında içinde yer aldığı birplanın/sürecin parçası olduğununasıl göremezsin?
O dönemde görev yapan mülki amirden kolluk kuvvetlerine kadar bir yığın "elemanın" FETÖ iltisakı ortaya çıkması da mı sana bir şey ifade etmiyor?
Ağacı çevreyi "gerekçe" gösteriyorsun hâlâ!..
Ona bakarsan, KenanEvren'in de sokak ortasındaher gün öldürülen oncainsan ve "kurtarılmış mahalleler"gibi kallavi "gerekçeleri"vardı.
Sonuç?
Yunanistan'ın NATO'ya girmesini sağladı.
***
Gezi'den hendek terörüne, 15 Temmuz'dan 6-8Ekim 2014 olaylarına kadar son yıllarda yaşananları Suriye'den, Suriye'yi de "Ortadoğu'yu işgal planından" bağımsız düşünemezsin.
"Fetullah'ın kapatma aydınları" neden koro halinde "Erdoğan 2011'den sonradeğişti" demeye başladılar?
Sahi neden 2011?
O halde şu tarihlere dikkat: 18 Aralık 2010 ArapBaharı adı verilen heyulave 15 Mart2011 Suriye İçSavaşı.
Bir not daha:
FETÖ'nün yayın organı Zaman gazetesi, henüz Arap Baharı başlamadan, "ne zaman Batı'ya yürüsek Suriye bizi sırtımızdan vuruyor" yollu yazılar yayımlamaya ve dağlardaki çobanlardan "İran ajanları" üretmeye başlamıştı...
***
Arap Baharı mağripten kalkıp Suriye'ye tosladığında, Türkiye'de tabiri caizse "İdris-i Bitlisi - YavuzSultan Selim jeopolitiği" endokrine ediliyordu.
Uzatmayayım: ABD, "işte size Suriye buyurun girin" dedi. Sayın Erdoğan girmedi.
(Hatırlayın; "bizi savaşa sokmak istiyorlar, bu tuzağa düşmeyeceğiz," demişti.)
Girseydi...
Hiç kuşkunuz olmasın, 8 yıl süren Irak-İran savaşı gibi olacaktı. (Kimin kazanmasını istiyorsunuz diye sorulduğunda Kissinger, "ikisinin de kaybetmesini" cevabını vermişti hani.)
Suriye'ye girmeyince, 2011'den beri bedelini ödetiyorlar!
Kürtçülere "ne işiniz varçözümle, aha işte Rojovayapın devriminizi; kurundevletinizi" denildi.
Sonrasını başta anlattım... Taşeron örgütler PKK veFETÖ dört bir koldan saldırıyageçti.
Yetmedi... AK Parti'yi ruhundanyani Erdoğan'dan kopartmakiçin AKP'liler de"siyaset hırsızlığına" kalkıştı...
Şayet savaşa girseydik bu sefer de Kuveyt'e giren Saddam'a yaptıkları muameleyi reva göreceklerdi.
İçlerinde ukde kalmış olacak ki, MİT TIR'ları kumpasıyla dönemin başbakanı Erdoğan'ı Lahey'de yargılatmak istediler.
Başaramadıkları gibi "Başkan" olmasına da engel olamadılar.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.