Zor günlerden geçiyoruz. Herkes zoru aşmak için elinden geleni yapmalıdır. Acılar yürek yakıyor. Zaman beraberlik zamanıdır. Dua zamanıdır. İyi söz söylemek zamanıdır. Kötü söz söylenmemelidir.
Anadolu toprağı içinde sadıkları barındıran bir topraktır. Gün gelmiş Yahudilerin, gün gelmiş mazlum halkların barınağı olmuş. Şimdi dıştan ve içten binlerce hesapçının göz diktiği İslam'ın ayakta kalan son kalesidir. Herkes bunu böyle görmelidir. Bu ülke kaybederse kazanacak kimse yoktur. Bütün setler yıkılır. İslam ülkeleri kazandığını da kaybeder. Kucaklaşma, bir olma, dikkatli olma zamanıdır. Yıkan değil yapan el olmalıyız.
Bol bol şu duayı okuyalım: Ya Rabbi bize sabır yağdır. Ayaklarımızı sabit kıl. Bize imansızlara karşı yardım eyle.
Herkes bilmeli ki bizim için Rabbimiz, Kuran'ımız, Peygamberimiz, Ay Yıldızlı Bayrağımız, kardeşliğimiz bizim gücümüz ve onurumuzdur. Kimse bunları tartışma konusu edemez. Etmemelidir!
Bu vesile ile bütün asker ve polis şehitlerimizi rahmetle yad ediyoruz.
HZ. PEYGAMBER (S.A.V.) KENDİ DİLİYLE KENDİNİ ANLATIYOR
"Ben sadece bir kulum. Kulun yediği gibi yer, kulun içtiği gibi içerim." (Feyzu'l-Kadir, 2/571; Mecmeu'z-Zeva'id, Heysemi, 9/19)
***
"Hıristiyanların Meryem oğlunu övmekte aşırılığa gittiği gibi, siz de beni övmekte aşırılığa gitmeyin. Çünkü ben sadece onun bir kuluyum. Siz bana 'Allah'ın kulu ve elçisi' deyiniz." (Buhari, Enbiya, 48)
***
"Ben sadece bir tebliğciyim. Yalnız Allah hidayet eder. Ben sadece taksim ediciyim, yalnız Allah verir." (Feyzu'l Kadir, 2/571)
***
"Ben resullerin komutanıyım. Övünmek yok! Ben peygamberlerin sonuncusuyum. Övünmek yok! İlk şefa'at edecek olan benim, şefa'ati ilk kabul edilecek olan da benim. Övünmek yok!" (Darimi, Mukaddime, 8)
***
"Benimle benden önceki peygamberlerin misali şuna benzer. Bir adam bir ev inşa etmiş ve bir köşede bir kerpiç yeri hariç, evi güzelce yapıp süslemiş. Derken insanlar onun etrafını dolaşmaya başlamışlar. (Onun güzelliğine) hayran kalmış ve; 'Keşke şu kerpiç de yerine konsaydı' demişler. İşte o kerpiç benim. Ben peygamberlerin sonuncusuyum." (Buhari, Menakıb, 18)
***
"Meryemoğluna insanların en yakını benim! Peygamberler baba -bir çocuklar- dır. Benimle onun arasında da hiçbir peygamber yoktur." (Müslim, Feda'il, 143)
***
"Ben ancak ahlakın salihini tamamlamak için gönderildim." (Müsned, 2)
"Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim." (Muvatta, Husnu'l-Huluk, 8)
"Ben ancak (âlemlere) hediye edilmiş rahmet (peygamberiy) im " (Darimi, Mukaddime, 3)
"Ben ancak rahmet olarak gönderildim, azap olarak gönderilmedim." (Keşfu'l-Hafa, 1/211)
***
"Ben lanet edici olarak gönderilmedim. Ben davet edici ve rahmet olarak gönderildim. Allah'ım kavmime hidayet ver! Çünkü onlar bilmiyorlar." (a.g.e., 1/221)
***
"Muhammed'in canı elinde olan (Allah'a) yemin olsun ki, ister Yahudi, ister Hıristiyan olsun, şu ümmetten bir kimse benim (peygamberliğimi) işitir, sonra da gönderildiğim şeye inanmadan ölürse muhakkak ki cehennemliklerden olur." (Müslim, İman, 240)
***
"Benim örneğimle, Allah'ın beni kendisiyle gönderdiği (dinin) örneği şu adamın örneğine benzer: (Bu adam) toplumuna gelmiş ve; "Ben (düşman) ordusunu gözlerimle gördüm. Ben muhakkak ki apaçık uyarıcıyım. Artık kurulmaya bakın!" demiş. Bunun üzerine toplumundan bir grup ona uymuş ve gecenin başında yola çıkmış, gitmişler. Onlardan bir grup da O'nu yalanlamış, bu sebeple yerlerinde sabahlamışlar. (Düşman) ordusu da onlara sabah baskın yapıp helak etmiş, köklerini kazımış. İşte bu, bana itaat edip getirdiğime uyanla, bana isyan edip getirdiğim hakkı yalanlayanın temsilidir." (Müslim, Feda'il, 16)
***
"Ben Müslümanların dönüp (sığınacağı) kimseyim" (Ebu Davud, Cihad, 104)
***
"Ben müminlere kendi nefislerinden daha yakınım. Müminlerden kim ölür de bir borç bırakırsa, onun borcunu ödemek bana düşer. Kim de mal bırakırsa o mal, vârislerinindir." (Müslim Feraiz, 14)
***
"Ben ancak öğretmen olarak gönderildim." (İbn Mace, Mukaddime, 17)
***
"Ben, uzatmayı murat ederek namaza başlarım. Sonra çocuk ağlaması işitirim. Bunun üzerine, annesinin ona karşı şiddetli arzusu sebebiyle namazı kısaltırım." (Müslim, Salat, 192)
***
"Ben övülen (Muhammed) ve çok öven (Ahmed)im. Ben o mahvediciyim ki küfür benimle mahvedilecek. Ben o haşredici (toplayıcıyım) ki insanlar benim ökçem üzerinde haşrolunacak. Ve ben kendisinden sonra peygamber olmayan kimseyim."
KAYBETTİĞİMİZ MÜSLÜMAN AHLAKI
Allah'a tam itaatkârdır.
Baba ve annesine karşı sadıktır. Saygılıdır.
Eşine karşı anlayışlıdır.
Çocukları arasında kız, erkek ayrımı yapmaz.
Akrabasına karşı son derece iyilikseverdir.
Müslüman kardeşini sever, kendinden ayırmaz.
Kavga etmez, kan dökmez, hainlik etmez.
Hile yapmaz. Aldatmaz!
Hasetten kaçar.
Hayalıdır. Hayalı olmalıdır.
Merhametlidir.
Güler yüzlüdür.
Yumuşak huyludur. Öyle olmalıdır.
Kusurları örter. Kusur aramaz.
Laf taşımaz. Gadr etmez.
Yalan söylemekten, yalancılıktan çekinir.
Haram işler yapmaz.
Kötü zandan çekinir.
Sırları saklar. Kimsenin sırrını deşifre etmez. Hele kendisine emanet edilen sırrı yaymaz.
Dininin davasını dava edinir.
Zorlaştırmaz. Kolaylaştırır.
Zulmetmez. Zulme razı olmaz.
Kimsenin başına gelen belaya sevinmez.
İffetlidir. Onurludur. n İnsanları ayırmaz. Irklara göre ayrıştırmaz.
Sever, sevilir.
Kardeşliği, birliği öğütler. Birlikte rahmet, ayrıştırmada felaket olduğunu bilir.
Münafıklık yapmaz.
Menfaate göre fır dönmez. Dönek değildir.
Bulunduğu şartlara göre deri değiştirmez. Bukalemun gibi olmaz. Düzgündür. Doğrudur.
Zor zamanlarda zora talip olur.
Başkasının evini, barkını, namusunu merak etmez. Küfretmez. Hakaret etmez. Dilini tartar. Kalp kırmaz.
KâBE'NİN TAŞI NEDEN SİYAHTIR?
Büyükler demişler ki: siyah renk (mecazi anlamda) Yüce Allah'a işaret eden bir renktir. Çünkü her renk kendisinden gayri bir rengi, boyayı kabul eder. Ama siyah renk, ikinci bir rengi ve boyayı kabul etmez. Yani Yüce Allah da kendisine ortak kabul etmez. İşte buna bir işaret olsun diye bundan ötürü Kâbe'nin taşı ve örtüsü siyahtır.
BİR KUTSİ HADİS
Allah şöyle bildirdi:
"Bir kulum bana: Aman Ya Rabbi derse, ben de ona cevap vermemekten utanırım."