Bir kısmı hadislere, diğer kısmı âlimlerin farklı rivayetlerden edindikleri bilgilere göre ahir zaman dediğimiz dönem yaklaşırken İslam toplumunda ve insanlığın geleceğinde şuna benzer hallere şahit olunacak:
Bir zaman gelecek, dinini koruyan kimse avucunda ateş koru tutacak. (İnsan dinini korumakta güçlük çekecek).
Kıyamet kopmadan önce güvenilecek insanlar azalacak.
İbadetlere önem vermek sözde kalacak, haramdan kaçınmak ise göstermelik olacak.
Kıyamet kopmadan önce emanet ganimet sayılacak, yalan şahitlik artacak.
Zekât veren azalacak.
Kıyamet kopmadan önce bazı insanlar şeytanlaşacak ve onların doğru olmayan sözlerine bile inanılacak.
Büyüklere saygı azalacak, küçüklere şefkat duyulmayacak.
Gayrimeşru ilişkiden doğan çocuklar artacak.
İnsanlar koyun postu giymiş kurtlar haline gelecek.
Bir kısım insanlar oldukları gibi görünmeyecekler.
Mal ve mülk meşru olmayan yollarla elde edilecek.
Helal ve haram gözetilmeyecek.
Para, mal ve mülkün zekâtı verilmeyecek.
Yoksullar kendi kaderiyle baş başa bırakılacak.
Kıyamet kopmadan önce, Allah'ın kitabına uymak ayıp sayılacak.
Şer olan insanların sesi daha çok çıkacak.
İslamiyet'in hakikati (onun gerçek yaşantısı) çok az kimselerde görülecek.
Din görüntüde kalacak.
Zulüm, kıskançlık, ihtiras, düşmanlık, yalancılık, adam öldürme artacak.
Ölen niye öldüğünü, öldüren neden öldürdüğünü bilmeyecek.
Kıyamet kopmadan önce namaz ve emanet terk edilecek.
Büyük günahlar helal sayılacak, faiz ve rüşvet gibi günahlar yaygın hale gelecek.
Bereket kalkacak, zulüm çoğalacak, kalpler bozulacak.
İçkinin içilmesi yaygınlaşacak. İçkilere farklı isimler verilecek.
Şehirler büyüyecek, yüksek binalar yapılacak.
Bir zaman gelecek, mümin kimse mümin olduğunu milletten saklayacak.
İnsanlar ilim sahiplerini dinlemeyecekler.
İnsanlar dünya menfaati için birbirlerini öldürecekler.
Dilleri Müslüman dili, fakat kalpleri imansız kalbi olacak.
Namaz kılan 50 kişiden bir kişinin bile namazının Allah katında kabul olmayacağı bir zaman gelecek.
Kıyamet kopmadan önce, komşuluk ilişkileri bozulacak, akrabalık bağları kesilecek.
Doğruluk azalacak, doğru konuşan yalanlanacak.
Hainlere güvenilecek, emin kimseler itham edilecek.
Yalan söyleyen tasdik edilecek.
İnsanlar heveslerine uyacaklar.
Zan ile hükmedilecek, bilinmeyen konularda insanlar konuşacaklar.
Cehalet, dini bilmemek çoğalacak.
Çocuk istenmeyecek.
Dostluk azalacak. Dost dosta güvenmeyecek.
Kıyamet kopmadan önce yıldızların etkili olduğuna inanılacak, kader inkâr edilecek.
Allah'ın şiddetle haram etmesine rağmen uygunsuz ilişkiler yaygınlaşacak.
Kişi gücünden fazla tüketim yapmaya zorlanacak.
Açgözlülük çoğalacak.
Bir zaman gelecek insanlar mescitleri de dünya işlerinde kullanacaklar.
Allah'ın emrettiği şekilde miras taksimi terk edilecek.
Allah için bir iş yapılmayacak.
Dinle alay edilecek.
Kişinin toplum içinde dinin bütünlüğünü koruması zorlaşacak.
Günaha girmeden geçim temin etmek güçleşecek.
ABDÜLKADİR ŞEYTANI GÖRDÜ
Abdülkadir Geylani anlatıyor: Bir gün şeytanı gördüm. Saçı başı dağınıktı, ağlıyordu. "Ne oldu?" dedim. "Sana ağlıyorum, senden ümidi kestim" dedi. Ben dedim ki: "Çekil ve git. Yıkıl. Uğraşma benimle. Uzak dur benden. Ben senin hilene hurdana kanmam. Karnım tok." Bir gün yine şeytanı gördüm. Çirkin kokuyordu. "Ben iblisim. Sen bizi çok yoruyorsun. Seninle baş edemiyoruz, sana mağlup olduk. Beni gönderdiler. Halkım adına sana hizmet edeyim" dedi. "Allah'a sığınırım senden. Yıkıl ve git" dedim.
ADIM TAKVA
Ebu Bekir Kettani: Rüyamda çok güzel, nurani, benzeri olmayan birisini gördüm. Daha güzelini görmemiştim. Dedim ki: "Sen kimsin?" Dedi ki: "Ben takvayım." "Evin nerede senin?" dedim. "Hüzünlü kalplerde yaşarım" dedi. Uyandım, rüyaymış. Bundan sonra her güleceğim zaman aklıma bu rüya geldi.
(Kuşeyri)
EY AHMED, EVİNE DÖN!
Ahmed b. Harb der ki: Camiye gittim. Oradayken muhteşem bir yağmur yağdı. Eyvah dedim. Acaba evdeki kitaplar ıslandı mı? Böyle düşündüm. Birden bir ses geldi: "Ey Ahmed, kalkıp evine git. Bedenin burada, gönlün evde. Gönülsüz gelenleri kabul etmiyoruz!" Tövbe ettim bu hâlden dolayı.
Yolcu namazı ne demektir?
90 kilometreden daha uzak bir mesafeye gidecek olan bir kişi, gideceği yerde 15 günden daha az kalmaya niyetlenirse yolcu sayılır. Ama 15 gün ve daha fazla kalmaya niyetlenirse artık yolcu olmaktan çıkar. (Şafii ve Malikilere göre bu süre 3 gündür. Yani 4 gün kalmaya niyetlenirse yolcu olmaktan çıkar.)
Yolculukta farz namazları kısaltmak, her ne kadar savaş ve korku şartına bağlanmışsa da (Nisa; 101), Hz. Peygamber'in umre ve hacda da farzları kısaltması bunun her yolculukta olabileceğine delil gösterilmiştir. Kişi yolculuk devam ettiği sürece 4 rekâtlık farzları 2'şer rekât olarak kılar. Sünnetleri ve diğer farzları olduğu gibi kılmaya devam eder.
Küs durmamız çok mu günah?
Peygamber Efendimiz, bir insanın diğer bir insanla 3 günden fazla küs kalmasının uygun olmadığını belirtmiştir. Bunun tek istisnası, küs kalınan kişiyle konuşulması hâlinde ciddi maddi ve manevi kayıpların, zararların olması durumudur. Kişi karşıdaki insanın iffet, güvenilirlik gibi hallerinden emin değilse kendisinden uzak durabilir.
Borç ödememek için bir malı başkasının üzerine kaydırmak haram mıdır?
Elbette haramdır. Zira bu hareketimizle hukuku ve hak sahibini aldatmış oluruz.
Borsadaki hisse senetlerinin zekâtı nasıl hesaplanır?
Borsadaki hisse senetlerinizin zekâtını şöyle hesap edersiniz: Belli bir tarih belirlersiniz. Daha sonraki yıl (nisap miktarına eriştiği tarihten bir yıl sonra) hisse senetlerinizin piyasa değerini belirlersiniz. Ve o değerin kırkta birini, yani yüzde iki buçuğunu zekât olarak verirsiniz.