Türkiye'nin merakla beklediği
Binali Yıldırım ve
Ekrem İmamoğlu'nun televizyon tartışması önceki gece gerçekleşti. İki siyasi aktörün o programda ne söyleyeceği kadar programı kimin ve nasıl yöneteceği de önemliydi ve çok tartışıldı.
Tartışma öylesine büyütüldü ki,
Binali Yıldırım'ın karşı cepheye meydan okuyan
Uğur Dündar önerisi bile tepkiyle karşılandı. Dündar geri adım atmak zorunda kaldı ve devreye bu kez yine o çevreden
İsmail Küçükkaya girdi.
Onun moderatörlüğüne de bizzat
İmamoğlu gölge düşürdü ve kafaları karıştıran şu
"yalanı" söyledi:
"Binali Yıldırım soruların görülmesini talep etmiştir"
Yıldırım'ın bu yalana cevabı kibarca oldu:
"Hayretle karşılıyorum. İmamoğlu, doğru söylememeyi alışkanlık haline getirmiştir."
İşin ilginç yanı,
İmamoğlu'nun bu iddiasını
Küçükkaya da hem ilk ortaya
atıldığında hem de canlı yayın
esnasında üzerine basarak yalanladı.
Şimdi gelin bütün bu tartışmalar, yalanlar gırla giderken arka planda neler olduğuna bakalım. Kamuoyu önünde sorular istendi, verildi diye algı oluşturulurken meğer arka planda o işi bizzat kendileri yapıyormuş. Bu da nereden çıktı demeyin, o gece
İsmail Küçükkaya'nın tarafsız olmadığı hem yaklaşımından, hem sorularından, hem gereksiz müdahalelerinden belliydi. Üstelik o gece İmamoğlu'nun gelen sorulara, sanki hazırlanmış gibi cevap vermesi izleyicilerin dikkatinden kaçmadı. O gece yayın anında bunu Twitter'da dile getirenler bile oldu.
Peki, bu doğru olabilir miydi?
Elimde ilginç iki fotoğraf var. Biri İstanbul Taksim'de bilinen bir otelin giriş kapısında, öteki de asansörün içinde çekilmiş.
Kapıdan bizim
"tarafsız" İsmail giriyor.
Ekrem İmamoğlu'nun adamları karşılıyor.
X-Ray cihazından geçtikten sonra asansörde görüyoruz.
Asansörde tanıdık bir isim daha var;
Murat Ongun... Hani
Ekrem İmamoğlu'nun meşhur basın sözcüsü. Onu kamuoyu daha çok
bir minibüsün içinden uzanan ve İmamoğlu'nu omuzundan tutup içeri çeken eliyle tanıyor.
Bu ikilinin bir otel asansöründe bir araya gelmesi tesadüf olabilir mi? Aynı katta ve hiç konuşmadan arka arkaya asansörden iniyorlar.
Buluşma tarihini de söyleyelim, 4 gün önce;
13 Haziran 2019.
Saat 12.19 civarı...
O tarihte
İsmail Küçükkaya'nın
ortak programı
sunacağı belli
ve konu bizzat
İmamoğlu'nun
yalanları nedeniyle medyada tartışılıyor.
Bu yüzden herkesin gözü onların üzerinde.
Ama onlar o kadar pervasız ki, tesadüfe bakın o saatlerde CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı
İmamoğlu da o otelde...
Tesadüf bu ya, saat 11.00'de o otelde basın toplantısı yapıyor.
Medyaya düşen haberlere göre toplantı saat 13.00 gibi bitiyor. Sonrası meçhul. İşte işin bamteli de tam burası.
Şimdi soru şu; tarafsız gazeteci moderatör
İsmail Küçükkaya o otelde saat 13'ten sonra
Ekrem İmamoğlu ile görüştü mü?
Ve
Binali Yıldırım'ı
"soruları talep etti" diye açıkça
yalan söyleyerek suçlayan ve o
gece
"ahlak abidesi" kesilen
İmamoğlu,
Küçükkaya'dan
soruları alıp hazırlık yaptı mı?
"Yavuz hırsız ev sahibini bastırır" misali önceden sorular
istendi deyip algı oluşturanlar
meğer arka planda organize işler
peşindeymiş.
Bu hem siyaset hem de medya adına utanç verici.