CHP yine bildiğiniz gibi... Kurultay için muhalefetin topladığı imzalar yeterli de olsa yetersiz de kalsa sonuç değişmeyecek görünüyor. Her ihtimalde süreç kanlı ve kavgalı geçecek. Bunun en önemli nedeni Kemal Kılıçdaroğlu'nun koltuğu bırakmak istememesi ve her seçim yenilgisini bir zafer gibi sunması... Yönetimdeki isimler de bir daha o koltuğa oturamayacakları için ellerinden geleni yapıyor.
Fakat CHP'nin sorunu sadece muhalefette iktidar olanların koltuğa sarılmaları değil, gelecek olanlar arasın- da da benzer bir koltuk savaşı var. Önceki akşam, Muharrem İnce, Halk TV'ye neden çıktı dersiniz? Orada sadece yönetimin delege üzerindeki baskılarını seslendirmedi aynı zamanda muhalefet cephesinde yer alan gruplara da mesaj verdi. Belki de asıl derdi oydu. Bu yüzden 1250 delegeye adeta yalvarır gibi çağrı yaptı.
Çünkü aralarında Selin Sayek Böke ve İlhan Cihaner ikilisinin de olduğu "sol" muhalefet cephesinde açık bir pazarlık savaşı yaşanıyor. Birkaç gün önce imza kampanyasını yürüten CHP Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün, şöyle diyordu: "559 imza elimizde 69'u da postada. Toplam 628 imza topladık."
Buradaki 69 sayısı önemli çünkü CHP kulislerinde bu imzaların Böke-Cihaner ekibince toplandığı ve "pazarlık gücü" olarak kullanıldığı söyleniyor. Daha önce de yazdım, imzalar toplansa bile muhalifler arasındaki savaş bitmeyecek, hatta sürprizler bile yaşanacak. Bu ihtimal nedeniyle o gece televizyonda İnce'nin söylediklerini yeni bir pazarlık olarak niteleyen CHP'liler var.
Yayını izleyen deneyimli bir CHP'li, İnce'nin, "Genel başkanla görüşeceğim, ona söyleyeceklerim var. Turpun büyüğü heybede" sözünü şöyle yorumluyor: "İnce, 'Ben Kemal Bey'le masaya oturmaya hazırım. Özel görüşmek istiyorum' derken çok açık biçimde 'Beni veliaht ilan et" demek istiyor." Gördüğünüz gibi hesap içinde hesap var. Her CHP'li söze başlarken, "Türkiye'nin onca sorunu varken, iç işlerimizle uğraşmayalım" diyor ama kendi parti içi iktidar savaşından da vazgeçmiyor. Bu konuda en kötü sınavı da kendilerini "sol" diye niteleyen kesimler veriyor.
Bir kısmı, Kılıçdaroğlu'na yamanmış, pozisyonunu sağlama alma derdinde. Onun sıkıştığını gördükleri için de şu sıralarda kıran kırana bir genel başkan yardımcılığı ve belediye başkanlığı pazarlığı yapılıyor. Kulislerde bu pazarlığı yapanların başında da Oğuz Kaan Salıcı'yla Gökhan Zeybek geliyor. Birinin örgütten, diğerinin yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcılığı istediği konuşuluyor.
Kurultay süreci önemli belediye başkanlıklarını da pazarlığın bir parçasına dönüştürdü.
İzmir'i Tuncay Özkan, İstanbul'u Gürsel Tekin isterken, ilçelere göz dikenler de var. O isimler arasında da Erdoğan Toprak ve İstanbul İl Başkanı Çanan Kaftancıoğlu öne çıkıyor. İkisinin de birinci tercihi İstanbul Beşiktaş. Kaftancıoğlu Kadıköy'e de razı.
Bu arada İstanbul'da muhalefetten yana tavır koydukları için gideceklerine kesin gözüyle bakılan Kadıköy, Kartal, Silivri ve Adalar belediye başkanlıkları için de pazarlık yapılıyor. Tabii bunun tam tersi İnce'nin gelişiyle yaşanabilir.
CHP'deki bu durum, "Koyun can, kasap et derdinde" sözünü hatırlatıyor. Bu kadar küçük hesapların iç içe geçtiği bir siyasi zeminde, böylesi bir kavga yaşanıyorsa, yarın CHP siyasetinde bir değişim denildiğinde herhalde kıyamet kopar. Bu yüzden daha koltuğa oturmadan, yeni bir siyaset ortaya konmadıkça, kaç kurultay yapılırsa yapılsın ve kim gelirse gelsin CHP cenahında değişen bir şey olmayacak.
Fakat CHP'nin sorunu sadece muhalefette iktidar olanların koltuğa sarılmaları değil, gelecek olanlar arasın- da da benzer bir koltuk savaşı var. Önceki akşam, Muharrem İnce, Halk TV'ye neden çıktı dersiniz? Orada sadece yönetimin delege üzerindeki baskılarını seslendirmedi aynı zamanda muhalefet cephesinde yer alan gruplara da mesaj verdi. Belki de asıl derdi oydu. Bu yüzden 1250 delegeye adeta yalvarır gibi çağrı yaptı.
Çünkü aralarında Selin Sayek Böke ve İlhan Cihaner ikilisinin de olduğu "sol" muhalefet cephesinde açık bir pazarlık savaşı yaşanıyor. Birkaç gün önce imza kampanyasını yürüten CHP Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün, şöyle diyordu: "559 imza elimizde 69'u da postada. Toplam 628 imza topladık."
Buradaki 69 sayısı önemli çünkü CHP kulislerinde bu imzaların Böke-Cihaner ekibince toplandığı ve "pazarlık gücü" olarak kullanıldığı söyleniyor. Daha önce de yazdım, imzalar toplansa bile muhalifler arasındaki savaş bitmeyecek, hatta sürprizler bile yaşanacak. Bu ihtimal nedeniyle o gece televizyonda İnce'nin söylediklerini yeni bir pazarlık olarak niteleyen CHP'liler var.
Yayını izleyen deneyimli bir CHP'li, İnce'nin, "Genel başkanla görüşeceğim, ona söyleyeceklerim var. Turpun büyüğü heybede" sözünü şöyle yorumluyor: "İnce, 'Ben Kemal Bey'le masaya oturmaya hazırım. Özel görüşmek istiyorum' derken çok açık biçimde 'Beni veliaht ilan et" demek istiyor." Gördüğünüz gibi hesap içinde hesap var. Her CHP'li söze başlarken, "Türkiye'nin onca sorunu varken, iç işlerimizle uğraşmayalım" diyor ama kendi parti içi iktidar savaşından da vazgeçmiyor. Bu konuda en kötü sınavı da kendilerini "sol" diye niteleyen kesimler veriyor.
Bir kısmı, Kılıçdaroğlu'na yamanmış, pozisyonunu sağlama alma derdinde. Onun sıkıştığını gördükleri için de şu sıralarda kıran kırana bir genel başkan yardımcılığı ve belediye başkanlığı pazarlığı yapılıyor. Kulislerde bu pazarlığı yapanların başında da Oğuz Kaan Salıcı'yla Gökhan Zeybek geliyor. Birinin örgütten, diğerinin yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcılığı istediği konuşuluyor.
Kurultay süreci önemli belediye başkanlıklarını da pazarlığın bir parçasına dönüştürdü.
İzmir'i Tuncay Özkan, İstanbul'u Gürsel Tekin isterken, ilçelere göz dikenler de var. O isimler arasında da Erdoğan Toprak ve İstanbul İl Başkanı Çanan Kaftancıoğlu öne çıkıyor. İkisinin de birinci tercihi İstanbul Beşiktaş. Kaftancıoğlu Kadıköy'e de razı.
Bu arada İstanbul'da muhalefetten yana tavır koydukları için gideceklerine kesin gözüyle bakılan Kadıköy, Kartal, Silivri ve Adalar belediye başkanlıkları için de pazarlık yapılıyor. Tabii bunun tam tersi İnce'nin gelişiyle yaşanabilir.
CHP'deki bu durum, "Koyun can, kasap et derdinde" sözünü hatırlatıyor. Bu kadar küçük hesapların iç içe geçtiği bir siyasi zeminde, böylesi bir kavga yaşanıyorsa, yarın CHP siyasetinde bir değişim denildiğinde herhalde kıyamet kopar. Bu yüzden daha koltuğa oturmadan, yeni bir siyaset ortaya konmadıkça, kaç kurultay yapılırsa yapılsın ve kim gelirse gelsin CHP cenahında değişen bir şey olmayacak.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Sonraki Haber
Daha Fazla Gör
- Son dakika video izle
- Son dakika haberleri
- A Haber analiz
- Gündem haberleri
- Ekonomi haberleri
- Otomobil haberleri
- Namaz vakitleri
- Hava durumu
- İstanbul Yol durumu
- Atv canlı yayın izle
- Spor haberleri
- Foto galeri
- Son dakika emekli haberleri
- Teknoloji haberleri
- A Haber programlar
- Sabah – Takvim yazarları oku
- Kuruluş Osman izle
- Gazete manşetleri
- Instagram dondurma
- Salça küflenmesine son! Bu basit yöntemlerle aylarca taze kalıyor
- Her zaman zeki görünen ve etkileyici 5 burç
- Her gün 1 kaşık tüketildiğinde bakın ne oluyor? Vücuda etkileri şaşırtıyor
- Bu beslenme hataları pankreas kanseri riskini artırıyor!
- Yılbaşı fırsatları! 18-31 Aralık ŞOK aktüel kataloğu yayınlandı: Robot süpürge, kahve makinesi, borcam setleri
- Memur Zammı | 2025 Ocak ayında öğretmen, polis, hemşire maaşları ne kadar olacak?
- Simpsonlar’dan yeni ekonomi kehaneti: Eğer bu olursa ABD çöker
- Zeka testi: Bu resimdeki kayıp bagaj nerede? 917 kişi denedi, 48'i başarılı oldu
- Galatasaray - Trabzonspor maçı şifresiz veren kanallar listesi
- 2025’te kredi kartı limitleri düşürülecek mi? BDDK açıkladı
- Galatasaray-Trabzonspor maçı saat kaçta, hangi kanalda? Muhtemel 11’ler
- Aralık ayı dolunayı: Hangi burç nasıl etkilenecek? 12 burç için dolunay etkileri