Birkaç kez yazdım, bir kez daha yazıyorum; umarım en başta CHP Genel Başkanı Özgür Özel okur ve yıllardır CHP'lilerin ısrarla söyledikleri ezberleri sürdürmez.
Gerçek şu: Suriye'nin 2011 iç savaşına sürüklenmesinde en az hata yapan ülke Türkiye'dir. Birinci sırada Türkiye'nin dostane hiçbir uyarısını dikkat almayan "katil" Beşar Esad geliyor. Onu kırmızı çizgilerini hiçe sayan, kendi planlarını orada gerçekleştirmek isteyen ABD izliyor. O günlerde çok yazdık; PKK'yı desteklemek için DEAŞ'ı bir aparat olarak kurdurdu ve devreye soktu.
Rusya ve İran ise zaten yıllardır Esad'ın arkasındaydı. Esad bu güçlerin desteğiyle bugün İsrail Gazze'de ne yaptıysa aynısını Suriye'de yaptı. Ve hepsi de ağız birliği etmişçesine Türkiye'yi suçladı. Daha vahimi, bu küresel ve bölgesel yalan kampanyasına Türkiye'nin ana muhalefet partisi de katıldı.
Başından beri CHP'liler ısrarla, "Türkiye yanlışyaptı, bizim Suriye'de neişimiz var?" deyip durdu. Oysa isyan hareketinden de önce dönemin BaşbakanıErdoğan, CumhurbaşkanıGül, hatta çok eleştirilen Ahmet Davutoğlu Esad'ı sürekli uyardılar.
CHP'liler BaşkanErdoğan'ın o tarihlerdeEsad'ı nasıl uyardığını bilmiyorolamaz. Ama buna rağmengerçeği sakladılar ve aynısöylemi sürdürmeye devamettiler. Özel, sanki Suriye'deEsad rejimi milyonlarca insanıkatletmemiş, milyonlarcavatandaşını göçe zorlamamışve orada çözülmesi gerekenbir sorun yokmuş gibi hâlâaynı şeyleri söylüyor: "2010'lardan beriAtatürk ne dediyse tersiniyaptılar. Bunun sonundamilyonlarca sığınmacıTürkiye'ye geldi. Bizimyoksulumuz yerine sosyalyardım alıyorlar. Ne huzuralıyorlar ne huzur veriyorlar.Hâlâ birileri aynı yanlıştaısrar ediyor."
Bu bakış açısına en iyi cevabı hem de uzun yıllar CHP Genel Başkanlığı yapan rahmetli Deniz Baykal vermişti. "Halep bir Sünniİslam kentidir" diyen Baykal şunları söylüyordu: "Şimdi bu kentiRusya'nın himayesineEsad'ın güçlerine yani Şiive Nusayri güçlerine teslimetmeye yönelik birpolitikayı çok ciddi sorgulamaklazım. Bunlar böylekendi haline bırakılacakkonular değil. Çok ciddikonular. Niye göç ediyorbu insanlar? Görüyorlarsonunda bir katliam var.Tarihi kimliği değiştirenbir süreç hepimizin gözüönünde yaşanırken bunakarışmayın, seyredin yaklaşımıçok anlamlı gelmiyorbana..."
Herhalde Özel "karışmayın,seyredin" yaklaşımınasahip ki bugün kadarSuriye meselesini sorgulamagereği duymadı. Ama ne hikmetseSuriye'yle ilgili büyüklaflar etmeyi de ihmal etmedi.Hatırlayın birkaç ay önce"Esad'la görüşmeye gideceğim"diye şöyle bir söz vermişti: "Yakın bir süreçte Şamziyareti olacak. Bir heyetlegideceğim. Bir aksilik çıkmazsaTürkiye ile Esad'ıaynı masaya oturtup busorunu çözüp, Avrupa'danda kaynağın bulunmasıiçin inanılmaz gayret sarfedeceğim. Bu konuda şimdiyekadar görülmüş enbüyük temasları da kampanyayıda yapacağım.Parasını da bulacağım."
Sahi ne oldu Esad'la görüşme?
Bir temas veya kampanya da görmedik. Anlaşılan bu işler parti içi iktidar savaşlarına benzemiyor. Birçok küresel ve bölgesel gücün kirli ellerini soktuğu bir ülkeden söz ediyoruz. Esad dâhil hiçbiri de görüşmeler yoluyla yani "siyasetle" sorunun çözülmesini istemedi, istemez de. Şu gerçeği hepsi biliyor; görüşmeler veya siyasi çözüm devreye girdiğinde Esad iktidardakalamaz. Sosyoloji buna uygun değil. Esad bunu bildiği için Suriye'yi yakmak pahasına direndi ve hiçbir görüşmeye yanaşmadı. Azınlık iktidarını sürdürmek istedi. ABD, Rusya ve İran da kirli hesapları için olanlara ses çıkarmadı. Bu yüzden çözüm değil çözümsüzlük Esad'ın işine geliyor.
İç cephe bir yana CHP bu gerçeği görmediği için hâlâ "Suriye'de ne işimiz var?" siyaseti yapıyor!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.