Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin Türkiye'nin dinamizmine, Avrasya'daki 'oyun kurucu' gücüne geometriksel katkısı, son 2 yıla yakın bir süredir dikkatle, heyecanla, keyifle takip ettiğimiz bir süreç. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinin ve ufuk açıcıvizyonunun enerjisiyle, Türkiye'nin gerçekleştirmekte olduğu 'zihinsel dönüşüm', giderek tırmanan küresel 'ekonomi- politik' hesaplaşma ve 'ağırlık merkezi' değişimi tartışmalarının ortasında, Türkiye'nin imkan ve kabiliyetlerini 'adeta katlayan' bir etkiyi de beraberinde getiriyor. Dünya 'Kovid-19' küresel virüs salgınıyla 'tarihi' bir mücadeleye girişmişken, Türkiye'nin ortaya koyduğu 'kurumsalyönetişim' ve 'kurumsaliletişim' becerisi ve başarısı bunun en tartışılmaz nişanesi oldu.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Türkiye'nin bir devlet olarak, stratejik açıdan en çok ihtiyaç duyduğu 'bütünsel','kapsayıcı', 'saha etkinliğine sahip' bir 'Milli İletişim Stratejisi'nin inşasına da büyük bir imkan sağladı. Prof. Dr. Fahrettin Altun başkanlığında, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, kurulduğu günden itibaren, Türkiye için uzun zamandan beri umutla beklediğimiz etkili bir 'küresel' 've 'ulusal' Milli İletişim Stratejisi'ni başarıyla hayata geçirdiler. Ve, Türkiye'nin 'ulus-devlet' anlayışını, 'milli değerleri'ni küresel bir perspektifle ele alan yeni 'Milli İletişimStratejisi', Türkiye'nin rakiplerini, düşmanlarını, Türkiye'yi kendi 'karanlık senaryolar'ının içerisine çekeceğini zanneden 'küreselci' ağı, tümünü 'ters köşe'ye yatırdı.
Son 1,5 yıla damgasını vuran 'Milliİletişim Stratejisi', 'Kovid-19'la küreselmücadele sürecinde, Türkiye'nin virüslemücadeledeki ulusal başarısının ve 60'ınüzerindeki ülkeye uzatılan 'yardım eli'nin'onurlu', 'saygın' ve 'derinlemesineetkili iletişim' başarısıyla daha da taçlandı. 'Küreselci' müesses nizam açısından, böyle bir 'iletişim başarısı' asla düşünemeyecekleri bir süreç olduğundan, bu başarının mimarlarından Fahrettin Altun Hoca'yı ve Ekibi'ni, Türkiye'de ezbere bilinen yardakçıları ve kalemşörleriyle, doğrudan hedef alan bir karşı atağa geçmeye teşebbüs ettiler. Bu teşebbüsün sökmediğini görünce, 'algı savaşı'nı daha da sertleştirerek, bir kez daha yenileceklerini ve 'ağır tokadı' yiyeceklerini bile bile, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı, kendilerine göre, bu nafile savaşın içine çekmeye kalktılar. Oysa, karşılarında, 'MilliEgemenlik', 'Milli Dayanışma' ve 'MilliDeğerler'e dayalı, evrensel beceriye sahip bir 'Milli İletişim Ordusu' var artık. Bu nedenle, ne kadar çabalarsa da, ne kadar saldırsalar da, ne kadar çırpınsalar da, yeniTürkiye'nin karşısında, yeni bir 'gelecek' hamlesinin karşısında yenilmeye, paramparça olmaya mahkumlar.
Başkan Trump'ın da eş zamanlı olarak, 'küreselci'lere karşı, ABD'nin koronavirüsle ilgili algı savaşı adına, 2016 başkanlık kampanya danışmanı Micheal Caputo'yu ABD Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanlığı'nın iletişimden sorumlu bakan yardımcılığı görevine getirmesini iyi okuyalım. 'Milli İletişim''küreselciler'i mutlaka yenecek.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.