Nisan ayından itibaren, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın koordinasyonunda, Ekonomi Yönetimi'nin hızla hayata geçireceği reformlar, önceki yazılarımızda belirttiğimiz üzere, reel sektörün 'maliyet yönetimi' boyutunda hareket kabiliyetini arttıracak, üreticilerimizi, bir başka deyişle ihracatçılarımızı küresel rekabette daha güçlü kılacak alanlara odaklanacak. Reel sektör üzerindeki yükü hafifletecek ve manevra kabiliyetini yükseltecek yepyeni bir 'vergimimarisi', reel sektörün daha geniş finansman imkanlarına daha uygun koşullarda ulaşmasını sağlayacak, derinleştirilmiş bir sermaye piyasası ile güçlendirilmiş yepyeni bir 'finansalmimari'nin yanı sıra; bilhassa yerli hammadde ve ara mamulle üretim ve ihracat gerçekleştiren firmaları ödüllendirecek yepyeni bir 'tedarikmimarisi', nisan ayından itibaren devreye girecek reformların odak noktası olarak ifade edilebilir.
Bu adımları, verimliliğe odaklanmış yepyeni bir 'insan kıymetlerimimarisi' ile birleştirdiğinizde, Türkiye'yi aynı zamanda Avrasya'nın en cazip 'yatırım merkezi' konumunu da taşırsınız. Ülke ekonomileri 3 temel 'istikrar' sacayağı üzerinde 'sürdürülebilirliği' yakalar; büyüme vekalkınmada 'istikrar', fiyat 'istikrarı' ve finansal 'istikrar'. Bu üç temel sacayağı arasında ilişkiyi sağlayan önemli unsurlardan birisi ise, ülke ekonomisinin yurt içi ve yurt dışı ekonomi aktörleri tarafından 'yatırım yapılabilir'bir ülke olarak algılanması ve buna bağlı olarak, 'sabit sermayeyatırımları'nın istikrarlı bir şekilde devam etmesidir. Çünkü, sabit sermaye yatırımlarının devamlılığı, beraberinde büyüme ve kalkınmayı getirir; istihdamı getirir ve artan üretime bağlı olarak fiyat istikrarını da getirir. Sabitsermaye yatırımlarının devamlılığını sağlayacak unsur ise finansal istikrardır.
Çünkü, finansal istikrar, yeterince derinleşmiş finans piyasalarıyla, bankacılık, sermaye, sigortacılık, bireysel emeklilik, finansal kiralama, tüketici finansmanı ve faktoring piyasalarının bütünüyle, reel sektörü 360 derecelikbir kapsayıcılıkla destekleyebildiğiniz anlamına gelmektedir. Bakan Albayrak, tümüyle bu temel başlıklara odaklanmış durumda ve bu başlıklardan hareketle, İstanbul'u bölgesel bir uluslararası finans, hizmet,tasarım merkezi yapmak adına;
Türkiye'yi tarım, imalat sanayii, toptan ve perakende ticaret, ulaştırma, lojistik, yazılım sektörü yatırımlarında 'cazibe merkezi' yapacak yepyenistratejileri hazırlıyor, koordine ediyor. Dünyanın pek çok bölgesel ve küresel ekonomik ve politik gerginlikle boğuştuğu böyle bir konjonktürde, Türkiye'yi cazip bir 'yatırım merkezi'yaparak, ülkemizi bu konjonktürden de giderek daha fazla soyutlamış olacağız.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.