Dünyanın saygın düşünce kuruluşları, tanınmış ekonomi ve siyaset uzmanları, 2019 için, küresel ekonomi-politiğin yakın ve orta vadeli geleceğini etkileyecek 5 temel riske odaklanmış durumda. Birinci risk, ABD ile Çin arasında tırmanacağına kesin gözüyle bakılan 'TicaretSavaşı.' Bilhassa, bu savaşın tırmanmasının sebep olacağı küresel ticarette 'yarılma'nın, yeni bir 'ekonomi-politikdüzen'in habercisi olduğunu ifade etmekteler.
ABD ile Çin arasındaki gerginlik, bir cephede, dünyanın 'çokkutuplu' bir sürece yöneldiği yorumlarına sebep olurken, bir başka cephede de 'kutupsuzlaşma', 'manyetiksizleşme' (demagnetised) olarak da öngörülmekte.
ABD'nin 'Çin Politikası'nın kalıcı hale geleceği ve ülkelerin artık 'küresel ticaret'in bu iki güç merkezi arasındaki gerginliğe dayalı olarak şekilleneceğini kabullenmeleri gerektiği önemli bir tespit.
2'nci temel küresel risk, kişisel verileringeleceği ve gizliliği. 'Veri madenciliği've 'büyük veri' üzerinden yeniden şekillenen,dijitalleşen yerel ve küresel ticarette,Çin'in 'aşırı' veri kontrolü, AB'nin'aşırı' veri gizliliği ile, ABD'nin 'veriyi ticarileştirme'eğilimleri arasında ciddi bir çatışmabekleniyor. Bu çatışma da, siber saldırıve siber güvenlik konularını 2019'dadaha da öne çıkaracak. 3'üncü küreseltemel risk, Trump'ın ABD siyasetindesebep olduğu tıkanma. Cumhuriyetçilerile Demokratlar arasında ABD Kongresi'ndetırmanacak gerginlik, ABD ekonomisininihtiyaç duyduğu karar ve reformları geciktirdiğigibi, Trump'ın sebep olduğu travma,küresel ekonomi-politik açısından 'belirsizliği've 'karmaşa'yı daha da tırmandıracak. 4'üncü küresel temel risk, küresel terör tehdidinin de ötesinde, olağanüstü doğalafetlerin sebep olacağı devasa insan kaybı ve ekonomik tahribat olarak tanımlanıyor.
Devasa orman yangınları, sel baskınları, fırtına ve kuraklığın üretim, ticaret, ulaştırma, lojistik başta olmak üzere, küresel ekonomiyevereceği zararın 2019'da yeni birrekora ulaşmasından endişe edilmekte. 5'inci ve son küresel temel risk ise, ABD, Fransa gibi ülkelerin kendi uluslarüstü şirketleri üzerinde ciddi manada artıracakları 'korumacılık' ve 'ülkeye geri dönme' baskısı. Bu nedenle, bu tür şirketlerin iyice 'vatansızlaşma', 'ulussuzlaşma' (nationless) sendromu yaşayacakları konuşuluyor.
Türkiye'nin de tüm bu küresel riskleri gözeterek, 2019'u 'ihracat bazlı büyüme' ile yönetmesi gerekecek.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.