1860'tan bu yana süregelen 'asimetrik düzen'in kontrolünde yürütülen 'küresel faiz kıskacı', 'asimetrik düzen'in patronajlığını yürüten 'Anglo- Sakson Sistem'e üç önemli alanda küresel kaynakların akmasını sağlamakta.
Birinci alan küresel tasarrufların ağırlıklı olarak dolar ve bir ölçüde sterlinde yoğunlaşmasını sağlayarak, dünya finans sisteminin kontrolü. İkincisi,önde gelen gelişmişve gelişmekteolan ülke finans vefinans dışı kurumlarınınağırlıklı olarakdolar cinsindenborçlanmalarının,ABD Doları'naolan bağımlılığıngüçlendirilmesi.
Üçüncüsü, küresel ekonomik sistemde öne çıkan ekonomilerin IMF, Dünya Bankası, OECD, DTÖ gibi kuruluşlar aracılığıyla, yerel ekonomilerini uluslararası sermaye hareketlerine, yerel paralarını serbest dalgalanmaya ve serbest ticarete açık hale getirmelerinin özendirilmesi.
Böylece, ABD Doları'na bağımlı, uluslarüstü şirketlerin her daim ucuz işgücü,ucuz enerji, ucuz hammadde bulabildiği;önde gelen gelişmekte olan ülkelerinbirbirleri aleyhine sürekli fiyat kırarak, birbirim ihracattan daha düşük katma değerelde ettikleri, dolar likiditesine ihtiyacınsürekli arttığı, uluslararası derecelendirmekuruluşları - uluslararası finanskuruluşları - IMF kıskacında, ülkelerinönce 'pohpohlandığı', ardından'borçlanmaya' teşvik edildiği, ardından'krize sürüklendiklerinin' iddiaedildiği, son noktada da krizden çıkmakiçin tekrar 'ağır faiz' yüküyleyeniden borçlandırıldıkları sayısızacı örnek. Arjantin, İzlanda, İrlanda,Ekvador, Yunanistan 'küresel finans kıskacı'nınoyun kurucusu finansal tetikçilerleson dönemde bu süreci yaşadılar. Brezilya, Güney Afrika, Endonezya,Venezüella aynı sürecin içine çekilmeyeçalışılıyor. Arjantin IMF ile anlaşmakdurumunda kaldı.
Türkiye ise, 2008 küresel finans krizi esnasında 'IMF' bazlı 'küresel kıskaç'a yeniden alınmaya çalışıldı. Bu kıskacı bertaraf ettik, ekonomik kuşatmayı yardık. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderlikvizyonuyla, 'one minute' dedik; 'Dünya 5'ten büyüktür' dedik. Türkiye milli egemenlik ve milli iradesiyle gelişmekte olan ekonomileri cesaretlendirdikçe, kendi ayakları üzerinde 'küresel finansal kuşatma'yı yardıkça, Çin, Rusya,Katar ile yeni ekonomik- ticarifinansalbir işbirliği mimarisi oluşturdukça, Türkiye'nin 'kötü' örnek olmasından giderek daha fazla nefret eder hale geldiler. Türkiye, 'IMF'siz, yerli-milli yüksek teknolojiye dayalı yeni bir kalkınma hamlesi, yeni bir ekonomik model ve tarihibir Milli Tasarruf Seferberliği ile,2 yıl bu süreci basiretle ve kararlılıklayürütürse, asimetrik düzenin yıkılması sürecini hızlandıran ülke olacak. Bu nedenle, tüm uluslararası kuruluşlar ve 'tetikçiler'i üzerinden yapılan 'IMF' baskısının perde arkasını iyi okuyalım.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.