"Sevgili Hıncal,
Bu konuda yazılan yazıları incelediğimde, genel olarak kaynak belirtilmemektedir. Ayrıca mektubun bulunması gereken mekan hakkında hiçbir açıklama yapılmamaktadır. Bu nedenle, umarım okurlarımıza, açık ve net ifade ettiğim hususlar, ki ilk defa yazılmaktadır, daha ilginç gelecektir. Hele bu mektupla ilgili bir delil ortaya çıkarsa, şimdilik bir taraftan özellikle batılı tarihçiler tarafından (Mukavkıs'a yazılan mektup gerçek olmasına rağmen) ihtiyatla karşılan bu husus açıklığa kavuşacaktır. Ondan da önemlisi tarihin 628. yılı yeni baştan yazılacaktır" diyor, Üstat
Radi Dikici, büyük ilgi uyandıran "Hz. Muhammed'in Mektupları" dizisinin üçüncüsünü yolladığı mektubunu sunarken.
Sizi Üstat'la baş başa bırakıyorum.
***
Peygamberimiz tarafından İslam'a davet için yazılan mektuplardan biri de Bizans İmparatoru Heraklius'a gönderilmiştir. İlk kaynak olarak dokuz ve onuncu yüzyıllarda yaşamış olan Ebu Cafer Taberi'nin tarih kitabını (Tarih-i Taberi) gösterebiliriz. Kitabın üçüncü cildinin 229. sayfasında Taberi aynen şöyle yazmış:
"Müslümanlığa davet eden mektubu Dahiyye bin Halif ile gönderdi... Bizans İmparatoru ki, adı Hirakl idi. O Müslüman olmadı. Resul-i Ekrem'in elçisine izzet ve hürmet gösterdi ve geri gönderdi."
İkinci kaynak olarak, Ahmet Cevdet Paşa'nın (1822-1895) Peygamberler ve Halifeler Tarihi kitabını gösterebiliriz. A. Cevdet Paşa kitabın birinci cildinin 185. sayfasında şöyle yazmış:
"Kayser-i Rum (Bizans İmparatoru) dahi name-i hümayunu (mektubu) tazim ile eline alıp yüzüne sürmüş ve Dihye'ye pek ziyade ihtiram edip birçok hediyeler dahi vermiştir."
İlk yazımda bahsettiğim gibi, Beyrut'taki Amerikan Üniversitesi profesörlerinden Nadia Maria El Cheikh'in "Arapların Gözüyle Bizans" adlı eserinin 44. sayfasında Heraklius'a gönderilen mektubun tamamı yer almaktadır.
Peygamberimizin Heraklius'a mektubu şöyle..
"Bağışlayıcı ve affedici Tanrı adına, onun sadık kulu ve Resulü (elçisi) Muhammed'den, Romalıların büyük hükümdarı Heraklius'a:
Hakikat yolunu izleyene selam olsun! Eklemek isterim ki, seni bir bütün olarak İslam'a davet ediyorum. İslam'ı kabul et ki felah bulasın. İslam'ı kabul et ki, Allah değerini iki kat artırsın. Ama eğer kaçınırsan, tebaanın günahı da senin üzerine yüklenecektir. Ve siz Kitâb-ı Mukaddes'in insanları sizinle bizim aramızda aynı olan söze doğru geliniz; ki biz ancak Allah'a taparız. Ona hiçbir şeyi ortak koşmayız ve aramızda kimse kimseyi, Allah'ın dışında sahip edinemez. Şimdi, eğer kaçınırlarsa, şöyle deyiniz: Şahit olun ki biz Müslümanlardanız, Allah'a teslim olanlarız. "
Heraklius bu mektuba şu yanıtı vermiş..
"Roma İmparatoru Heraklius'tan, İsa tarafından da kutsal kitapta açıklanmış bulunan Tanrı'nın elçisi Muhammed'e:
Elçin tarafından sunulan mektubu aldım ve seni İncil'de Tanrı'nın elçisi olarak gördüğüme şahadet ederim. Meryem'in oğlu İsa da seni bildirmiştir. Romalılara sordum, sana inanmaktadırlar ama kabul etmeleri mümkün değildir. Eğer itaat etmiş olsalardı onlar için iyi olacaktı. Seninle beraber olmayı ve sana hizmet etmeyi... dilerdim."
Heraklius'un cevabi mektubu kendisine ulaşınca, Peygamberimiz aynen şöyle der:
"Onların krallığı benim mektubumu muhafaza ettikleri sürece yaşayacaktır."(Nadia M. El Sheikh, s. 48)
Bizans İmparatorluğu 1453 yılında yıkıldığına göre, mektup en az 825 yıl süreyle saklanmış demektir. Peki ama nerede?
Bugüne kadar hiçbir kitapta ve hatta internet ortamı dahil hiçbir yayında bu noktaya değinilmemiştir. Mektup, 628 yılında elçi Dihyetül Kelbi tarafından Konstantinople'a yani İstanbul'a getirilerek imparatora takdim edilmiştir. Dolayısıyla mektubun bulunabileceği tek mekan İstanbul'dur. Araştırma da burada yapılmalı ve Ortodoks Kiliseleri kayıtlarına girilerek başlanmalıdır.
Kanaatimce
en önemli kanıtlar büyük ihtimalle İstanbul Rum Patrikliği'nde olmalıdır. Tarihe ışık tutmak bakımından, ellerinde herhangi bir kanıt varsa, İstanbul Rum Patrikliği'nden özellikle sayın Patrik I. Bartholomeos'dan bizleri bu konuda aydınlatmasını dilerim..
Mektuplardan biri de Pers İmparatoru II. Hüsrev'e (Hıristiyan'dır) gönderilmiştir. II. Hüsrev, elçiye hakaret ettikten ve mektubu parçalayarak yere attıktan sonra elçiyi de kovmuştur. İlginçtir, Pers İmparatorluğu da tam 23 yıl sonra 651 yılında yıkılmış ve tarihe karışmıştır.
Bu mektupla ilgili olarak internette gerek Türkçe ve gerekse İngilizce olarak bir çok yazı, -örneğin Ebu Sufyan ile Heraklius arasındaki konuşma- yer almakta, ancak kaynak gösterilmemektedir. Bu husus sayfaya resmini koyduğumuz mektup için de geçerlidir.
Geçen hafta yazdığım gibi, Mukavkıs'a gönderilen mektubun aslı Topkapı Saray'ında, orijinal kopyası bendedir.
Heraklius'a giden mektubunun aslı ise henüz ortada yoktur. Bu nedenle, Heraklius'a gönderildiği ifade edilen en az 20 ayrı mektuptan birini seçtim ve "Peygamberimizin İmparator Heraklius'a gönderdiği mektubun temsili resmi" alt yazısını koyduk. Okurlarımızın bu konuda kaynak göstererek bilgi verebileceğini düşünerek, e-mail adresimi yazıyorum.
rdikici@demma.com