Korona günlerinde siyaseti iyiden iyiye unutmuştuk. Evvelsi gece İçişleri Bakanı Soylu'nun istifa edeceğini duyuran mesajıyla bir anda ülkenin gündemine siyaset yeniden giriş yaptı. İki saat boyunca tüm ülke endişeli bir bekleyişe girdi. Herkes Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu istifayı kabul edip etmeyeceğini sormaya başladı.
Aslında Erdoğan'ın siyaset pratiklerini bilenler için sonucun öngörülmesi kolaydı. Bu zamana kadar hep istikrarı öncelediğini ve göreve getirme veya görevden alma kararlarını kendi verdiğini bilecek olursanız öngörüde çok da hata yapmazsınız. Erdoğan üzerine tonlarca laf edip sayfalarca kitap yazabilirsiniz ama benim bu zamana kadar siyaset pratiğinde gördüğüm en öncelikli yönetimprensiplerinden birinin istikrardiğerinin de irade kullanımı olduğunu söyleyebilirim.
18 yıllık iktidarı boyunca birçok kriz yönetti ve büyük başarılara imza attı. Bunların kimi parti içi meselelerdi kimi partisine yönelik dışarıdan yapılan saldırılardı. Hatta birçoğunda dışarıdan siyasete akıl verme çabasındakitiplerin onca yanılgısına rağmen Erdoğan doğru kararı cesaretle verdi ve uyguladı.
Benim için en ilginç anlardan biri Gezi olaylarıdır. Birçok kimse tavizle meselenin çözülmesi gerektiğini söyleyip bunu da aklıselim ve sükunet diye yutturmaya çalışırken, kimileri de safça buna inanırken, Erdoğan meselenin kendini devirmeye yönelikbir adım olduğunu anlayacak kadar bu işi bilen ve gerekli adımları atmakta tereddüt etmeyen bir lider olduğunu göstermişti. O günden bugüne de toplum Erdoğan'ın karar verme becerisine büyük güven duyar. Yine birçok defa Erdoğan'ın kabinesini ve partisini çatlatmak isteyen her türlü çabaya karşı yıllarca nasıl sağlam duruş gösterdiğini hepimiz biliyoruz.
Bu tür örneklerde bile doğru karar veren ve cesaretle uygulayan Erdoğan'ın bu istifayı kabul edeceğini düşünmek yanlış olurdu. Unutmayın ki Süleyman Soylu Erdoğan'ınseçilmiş milletvekilleri arasındankabineye taşıdığı dört isimdenbirisidir. Yani kabinedeki çekirdek kadrodandır diyebiliriz. Nasıl bir değer verdiği zaten ortada. Başta 15 Temmuz darbe girişimi ve PKK terörüne karşı verilen mücadele ve Soylu'nun buradaki rolü düşünüldüğünde Erdoğan'ın Soylu'ya sahip çıkacağını öngörebilirsiniz.
Hep söylemeye çalışıyorum. Bu salgıngünlerinden hasarsız çıkmanıntek yolu siyasi ve ekonomik istikrarıkorumaktır. Milletçe bir mücadeleniniçerisindeyiz ve kan kaybetmektenözellikle kaçınmak durumundayız.
Başımızdaki tek virüs korona değil. Önceki gün akşam iki saat içerisinde bu istifa nedeniyle hükümetin zayıflamasını bekleyenlerin nasıl ortaya saçıldığını hep beraber gördük. Koronagelir geçer ama PKK ve FETÖ gibivirüsler hep buralarda. Ona göre hesap yapmak lazım.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.