Ne kadar kritik günlerden geçtiğimizi söyleye söyleye dilimizde tüy bitti. Sanırım herkes artık farkında. Türkiye çok önemli bir mücadele veriyor. Müzakerelerle sürdürülen bir yıpratma savaşı veya belki de yıpratma savaşı halinde geçen bir müzakere sürecinin içindeyiz. Her yönüyle güçlü durmamız gerekiyor. Siyasi ve toplumsaldirencimiz hedefalınıyor. Hem içeridenhem dışarıdan operasyonlaramaruz kalıyoruz. Dışarıdan operasyonlar normal. Türkiye'yi zayıflatmak isteyen rakipleri bu tür işler yapacaktır. Ama içeriden vurulmak çok üzücü. Etki ajanları her yerde. Sorsanız basın ve ifade özgürlüğü kullanıyorlar. Ama sadece tekil etki ajanlarından da bahsetmiyoruz. Kurumsallaşmış yapılar var karşımızda. Bazı internet siteleri, gazeteler, televizyonlar Türkiye'nin aleyhine olabilecek ne iş varsa yapıyor. En son karanlık bir internetsitesi Libya'da şehitdüşen istihbaratçılarımızıve ailelerini deşifre etti. Olacak gibi değil. Hatırlayın MİT TIR'ları olayını. Aynı şekilde Türkiye'yi zor duruma sokmak için yapılan bir operasyondur bu. Ama daha beteri devar. Hadi bunlar algı operatörüve kirli kurum vekişilikler diyelim. Hadibunlarla da "toplumsalolarak mücadele edelim"diyelim. Ana muhalefetpartisi ve liderinene demeli? Maalesef sürekliTürkiye'nin manevra alanınıdaraltan açıklamalar yapmayadevam ediyor. 33 şehitverdiğimiz gün yaptığı açıklamayıduydunuz mu? "Bizimiktidarımızda şehitler tepesiboş olacak" diyor. Buradanbile iç siyaset malzemesiçıkarmak sorumlu bir muhalefetanlayışın ürünü olabilirmi? Savaşın ortasında böylesibir laf edilebilir mi? Sözüm ona insani bir çizgi izliyormuş gibi yapıyor. Önünü arkasını hiç düşünmüyor. Bu ülkenin her karış toprağının nasıl korunduğuna hiç saygı göstermiyor. Buradada kalmadı. Devam etti. Savaşma irademizedarbe vurmayıdenediği gibi diplomatikmanevra alanımızı daraltmakiçin de elinden geleniyaptı. Moskova zirvesiöncesi yaptığı açıklamanınbaşka bir anlamı yok. Çok afedersiniz kendi ifadesi olduğuiçin buraya yazmak zorundayım. "Topuğunuz kıçınızda Putin'e gidiyorsunuz" ne demek? Diplomatik görüşme zeminini çökertmekten başka bir işe yarar mı? Dünyanın en büyük devletleri bile en küçük devletlerle dahi diplomatik müzakere yapar. Bırakın onu Amerika daha geçen hafta Taliban'la masaya oturdu. Türkiye bu işi Rusya ile görüşmeyecek de ne yapacak? Daha mı fazla şehit verelim? Sonsuz savaşlar mı yürütelim? Hani diplomasiden yanaydınız? Şehitverdiğimiz gün diplomasiyidevreye sokalım demenindiplomasiyi devreyesoktuğumuz gün diplomasidenvazgeçelim demenintek tutarlı bir tarafıvar mı?
Tabii ki yok. Ama Kılıçdaroğlu'nun derdi bu değil. Türkiye kimle kavgalıysa kendisi karşı tarafın elini rahatlatan açıklamaları ilk kez yapmıyor. Afrin'e de "girmeyelim" dedi. "YPG bizi vuracak değil ya" lafını da kendisi söyledi. "Esad bizim askerlerimizi koruyor" diyen de kendisi. İnanın artık söylenecek laf yok. Böyle bir tavır tarihin sayfalarına ancak utanç vesikası olarak geçer.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.