Lütfen bir kenara not edin. Ülkemizdemuhalefetin yalancılığı bir ulusalgüvenlik sorunu haline geldi. Durdurak bilmeden yalan söyleniyor.
Muhalif siyasiler sistematik biçimde yalan açıklama yapıyor.
Muhalif gazeteciler bilerek yalan haber yapıyor. Toplumun canını yakan ne tür olay varsa hemen ardından ortaya saçılan bu adamlar aslı astarı olmayan hikayeler üreterek ortalığı karıştırıyor. Söyledikleri yalanı düzeltmekiçin ne yaparsanız yapın, doğrupabucunu giyene kadar yalandünyayı dolaşıyor. Özelliklegünümüz haberleşme araçlarınındağınıklığından faydalananbu kafa tıpkı teröristler gibi gerilla taktiğiuyguluyor. Bildiğiniz vur-kaç taktiği.
Yalanı söyle. Yayılmasını bekle. Sansasyon yarat. Sonra özür diler gibi yaparak ortadan kaybol. Sonra başka bir yalancı çıksın ve yeni bir yalan söylesin. Sonra o da ortadan kaybolsun.
Uzun süredir toplum olarak aynı bilinçli yalan taktiğine maruz kalıyoruz.
Son bir haftada olup biten bile tek başına nasıl yoğun bir yalan saldırısı altında olduğumuzun göstergesi. Deprem gibi toplumu sarsan bir olayın ardından bile uydurulan yalanların haddi hesabı yok. Kılıçdaroğlu utanmadan, sıkılmadan deprem bölgesinde "tek bir Kızılay çadırı görmedim" dedi. Akıl alacak gibi değil. Kızılay çadırı önünde görüntüleri yayınlandıktan sonra tek bir laf dahi etmedi.
Çığ faciası olmuş. Herkes çığ altındaki insanlarımızı kurtarmaya çalışırken bir gazeteci çıkmış ikinci çığda kaybettiğimiz insanları bir AK Parti eski milletvekilinin üzerine yıkmaya çalışıyor. Numaradan özür diliyor.
Ama zaten olan olmuş. Biten bitmiş. Tüm medyada yayılmış. Yalan haberin önüne geçmenin neredeyse imkânı yok.
Kimse bana bu tür şeylerin birkaç ufak hatadan kaynaklandığını iddia etmesin. Uzun süredir sistematik biçimde uygulanıyor. Nasıl terörörgütleri terör saldırıları yoluyla toplumuterörize ediyorsa bu yalancılar da toplumuterörize etmek için yalan haber yayıyor. Teröristler terör saldırısının reklamınıyaparak toplumu korkutur. Bunlar dadoğal afet gibi olayları sömürüp toplumakorku pompalıyor.
Terörün asıl amacı korku ve endişe yaymaktır.
Korku üzerinden propaganda yapmaktır.
Nasıl PKK terör saldırıları üzerinden propaganda yapıyor ve siyasi düzeni sarsmak istiyorsa, bu yalancılar da ülkedeki siyasi istikrarı hedef alıyor. Nasıl PKK'lı vurup kaçıyorsa bunlar da yalanı söyleyip kaçıyor. Nasıl FETÖ yalanlarla suyu bulandırarak ülkeyi terörize ettiyse bunlar da aynısını yapıyor.
İşte bu yüzden yalancılık bir ulusal güvenlik sorunudur. Terör zaten düzensiz bir saldırı biçimidir. Toplum düzenini yıkmak için silahla yapılır. Yeni medya düzeninde yalancılık da bir çeşit silaha dönüştü. Tek farkı yalanın daha masum görünmesi. Ama sonuçları bakımından bir fark yok. İkisi de toplumsal düzeni ve siyasi istikrarı yıpratmanın peşinde. Normal yollardan iktidarı ele geçiremeyenler bu tür yollara tevessül eder.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.