İkinci deplasmanda yine üç puan kaybı var. Şartlarını yeni yeni oturtmaya kalkarken, ilk on birden iki önemli oyuncusunu kaybederek çıkan bir Fenerbahçe var, doğrudur. Ama iki önemli transferini de (Silimani - Ayew) oynattılar.
Cocu'nun gelişi, yeni bir sistem ve oyun tarzı yaratmak üzerineydi. Hakkını yemeyelim, bunun için de uğraşıyor. Tek ön liberoya dönüp, son şampiyonluğun geldiği 4-1-4-1 ile de oyuncu grubunun çok alışık olmadığı bir dizilişle çıktı sahaya.
Sadece deplasman zorluğu yok karşılarında; birlikte maç oynama alışkanlığı olmayan, birbirlerini henüz tanımayan futbolcuların, onları da yeterince bilmeyen teknik direktörünün yönetiminde sahaya çıkması var. Yine de, Göztepe'yepozisyon vermeden sürdürdüklerimaçta, Halil'in müthiş şutu filelerlebuluştuğunda, hep birlikte isyanettiler. İyi oynamıyorlardı ama bunu da hak etmemişlerdi. Futbolun cilvesinde Isla'nın şutunda top falso alarak dışarı gitti, Halilinki'nde ise içeriye döndü. "Doğru" oyundan, "iyi futbola" dönüşüm isteyen bir Fenerbahçe taraftarı var.
O yüzden bu yenilgilere ağızlarını açmaya hakları yok. Geçen sezon da Isla yanlış yapıyor, Dirar top kaybediyordu veya Hasan Ali acemilikler içindeydi. Oyun ve oyuncu kalitesinin paralel olduğunu anlamayanlar tarafından, "doğru oyun" önemsizmiş gibi gösterildi. Valbuena yine yedekti ama geçen senenin "olur muböyle şey kardeşim" diyerek, oyunu defansif ilan edenlerin "çıtı" çıkmıyordu.
Devamı nasıl olacak? Bu oyuncuların birlikte oynamaya ve birbirlerini destekleyerek gelişmeye ihtiyaçları var. İlk Benfica maçından beri ciddi bir form problemi yaşanıyor. Parlayan, farklı olan tek oyuncu yok. Golleri "forvet" olarak anılanlar değil, Topal, Alper veya Eljif kaçırdı.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.