Zorya maçının ardından yaptığı açıklamaları, bugünün işaretleriydi aslında. Advocaat üç gün sonraki Kasımpaşa maçında takıma el koyduğunu gösterdi ve yolundan sapmadan, oyuncularını da kendine inandırarak 3'te 3 yaptı. Hem de herkesin beğenisini kazanan ofansif ve tempoyu zorlayan bir oyun ile... 5 Eylül'de 7 öneri yaptım. Dördündebirleştik Hollandalı teknik adamile... Türk yardımcıların önemini vurgulamıştım,rakip analizlerini eskioyuncuların yapıp, kendine getirdiğinisöyledi. Arkadaşlığı geliştirmesinitavsiye ettim; Moussa ile Emenike'ninbirlikteliği görüldü. Gol sevinçlerindebile hepsinin gözü parlamaya başladı. Kamuoyunu arkasına almasıiçin samimi olması gerektiğini yazdım. "Düşündüklerimizi söylemeyeceksek,bu konuşmaları yapmanın neanlamı var" diyerek şeffaf davrandı.
Takımın ağabeylerini yanına aldı. En eleştirildiği günde bile Volkan Şen'e sahip çıktı. Hataları eleştirmedi, öneri olarak sundu, oyuncusunu onere etti. Advocaat yıllardır biriktirdiği herdeneyimi, milim milim Fenerbahçe'ninhizmetine sunuyor. SadeceSalih Uçan bölümünde henüz hemfikir değiliz. Burada teknik bir karardançok idari bir görüş olduğu da ortayaçıktı. Salih, Ersun Yanal dönemindekigibi antrenmanda çok çalışmakyerine, yeteneklerinin iş yapacağınainanmış görünüyor.
NE OLACAK?
Bu sezonFenerbahçe'nin şampiyonluğaoynayabileceğini düşünmüyordum. Oyuncu kalitesindeki düşüş bir tarafa, Pereira'nın takımda yaptığı tahribat diğer tarafa. Advocaat da, bir çok sorunla uğraşacak, ocak ayına kadar da problemler yaşayacaktı. Oyunun çehresine değiştirmesine rağmen 60. dakikadan sonra yine tempo sorunları yaşıyor. Bu nedenle özellikle çok iyi oynadığı ilk 45'lerde sonucu alması gerekiyor. Feyenoord maçının en iyi oyuncusu Lens'in, sezon başı dönemini Sunderland'te geçirdiğinin altını çizelim. Son dakikalara kadar sadece onun ayakta kalması da, Fenerbahçe yönetiminin Pereira'nın görevine son vermedeki haklılığını bir kez daha ortaya koyuyor.
UMUT VAR MI?
Bu devreyi enaz kayıpla kaparsa, tahminlerimizdoğru çıkmaz. F.Bahçe zirveye yürür. Elbette diğer favorilerin de alacakları sonuçlar, puan farkının büyümemesi de iddianın korunması için önemli. Zirve ekiplerinden Osmanlı maçıda ilginç olacak. Avrupa yorgunu ikiekip karşılaşacak. Daha akıllı, güçlüolan kazanacak.
Fenerbahçe diasporası
Ülker Stadı'nda tribünler hala boş. 3 Temmuz sonrasında Aziz Yıldırım için yürüyenlere, bugün Aziz Yıldırım tarafından istedikleri tribünden kombine satılmıyor. Başkandan umudu kesenler, maça da gelmiyorlar. Taraftar arasında bölünme yaşandı ve başkanın istediklerini söyleyenler ile biat etmeyenler olarak bölünme yaşanıyor. İster istemez tribünlerde bir diaspora, "azınlık" grubu oluştu. Fenerbahçeli olan, takımı desteklemek isteyen ama yönetimi desteklemeyenler grubu var. Aynı diaspora elbette kongre üyeleri arasında da mevcut. Bu üyeler konuştuklarında Haysiyet Divanı'na gitme tehlikesi altındalar. UEFA'nın hesaplara el koyması ile birlikte, kulübün zor günler geçirdiğini, maddi olarak sıkıntılar yaşadığı bilinirken, camianın böylesine bölünmesi ve tribünlerden çekilmesi sorunları daha da büyütecek. Bunu görmesine ve bilmesine rağmen Aziz Yıldırım da adım atmıyor. Atsa da ona inanacaklar çıkar mı, bilemiyorum. Fenerbahçe yine eski günlerine, bir zamanlar "cehennem" olan Kadıköy formatına nasıl geri dönecek. Bunu gerçekleştirecek olan Fenerbahçe tribünleri... Geri dönmeleri gerekiyor. Başkan buna izin vermiyorsa, eski günler için belki de onun gitmesi gerekiyor. Fenerbahçe'ye kim nasıl zarar veriyor sorusunu sormalılar kendilerine.
Arda Turan mı, Fatih Terim mi?
Fatih Terim milli takım kadrosunu açıkladıktan sonra, tartışma tekrar alevlendi. Arda mı haklı, yoksa Fatih Hoca mı? Sorunun ne olduğunu iki taraf da açıklamadı. Arda'nın sözlerinden FatihHoca'nın kendisiyle görüşmediğini debiliyoruz. Çağrılmama nedenlerinin teknik değil, idari olduğu "Formayı giyecek şeref, haysiyet" nitelemelerinden ve "Milletten özür dilemeliler" yönlendirmesinden anladık. Türkiye'yi temsiledecek bir kadroda, Türkiye'nin en iyioyuncusu yoksa, bu kararın nedenini debilmemiz gerekiyor. Yoksa, elbette teknik adamın bu tavrı göstermeye hakkı vardır. Bilgiler sızdırılıyor ve Arda ile diğer oyuncularının 'isyan' başlığı altında bir şeyler yaptıkları anlatılıyor. Bir de madalyonun öbür tarafı var. Bu "isyan"neden yapıldı? Yani; ya oyuncular haklı,diğer taraf haksızsa... Fatih Hoca, açık açık konuşmadıkça bilemeyeceğiz.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.