Washington ve Ankara'nın üzerinde uzlaştığı Menbiç yol haritası nihayet hayata geçiyor. 4 Haziran'da Çavuşoğlu-Pompeo görüşmesinde kararlaştırılan mutabakatın tüm detaylarını her iki tarafın askeri yetkilileri 12-13 Haziran'da Stuttgart'ta yaptıkları toplantıyla netleştirmişti.
Gözetleme karakolları ve devriye hatları dahil olmak üzere yapılacaklar üzerinde anlaşıldı.
Dün itibariyle de Türk ve ABD askerleri Menbiç kırsalında ortak devriye faaliyetlerine başladı. Şimdi sıra uzlaşmanın diğer parçalarının ivedilikle gerçekleştirilmesinde...
***
Menbiç uzlaşmasının Türkiye için birçok açıdan önemli bir diplomatik başarı olduğu açık. Her şeyden önce Ankara, Afrin'in ele geçirilmesinden sonra Suriye'deki PKK varlığı ile mücadelede somut bir kazanım daha elde etti. Bu kazanımın askeri bir operasyona gerek kalmadan, ABD ile ortaklaşa yürütülmesi ise apayrı bir ehemmiyete sahip.
Malum, ABD ve Türkiye Suriye politikasındaki ayrışma sebebiyle 2013'ten itibaren artan bir gerilim sarmalına girmişti.
Obama yönetimi ile önce Esed rejimine ve ılımlı muhaliflere yönelik politikada anlaşmazlık oluştu. Daha sonra Deaş ile mücadele sırasında PKK-YPG'ye verilen destek sebebiyle müttefiklik ilişkisi zehirlenmişti.
Obama, "YPG Menbiç'ten çekilecek" sözünü tutmazken iki ülke arasında Suriye'deki tek işbirliği alanı olan muhaliflerin eğit-donatı da başarısızlıkla sonuçlanmıştı.
CENTCOM komutanlarının Deaş ile mücadele adına YPG'yi silahlandırma politikası Washington-Ankara hattındaki gerilimin başat nedenini teşkil etti.
Obama'nın bürokratları ile çalışan Trump yönetimi de Rakka operasyonunu Türk ordusu yerine YPG ile birlikte yaparak gerilimi derinleştirmişti. Önceki Dışişleri Bakanı Tillerson döneminde başlayan birlikte çalışma iradesi Pompeo'nun gayretleri ile sonuç verdi ve yol haritası kararlaştırıldı.
***
Menbiç'te ortak devriyeye başlanması Türk-Amerikan ilişkilerindeki sarmaldan çıkışı gösteren somut bir işbirliğine işaret ediyor. Her iki ülke Suriye iç savaşının başından bu yana ilk defa bu nitelikte bir işbirliği gerçekleştiriyor. İkili ilişkilerde kriz konusu olan diğer meselelerin de Menbiç uzlaşmasından olumlu şekilde etkilenmesi kuvvetle muhtemel.
Bu noktaya kolay gelinmedi. 15 Temmuz darbe girişimi bastırıldıktan sonra Ankara yeni bir güvenlik konseptine geçti. Suriye ve Irak'tan kaynaklanan sorunlarla mücadele için sınır ötesi operasyonları devreye soktu.
Önce Fırat Kalkanı'nı, sonra Rusya ile anlaşarak Zeytin Dalı operasyonunu yaptı. Şimdi ise eşzamanlı olarak Menbiç uzlaşması ve Kandil operasyonu gerçekleşiyor. Hem de bütün seçim gündemine rağmen...
Bu başarının arkasında Türkiye'nin gerilimleri göze alarak kendi milli güvenlik menfaatlerinde ısrarcı olması bulunuyor.
***
Moskova ve Ankara'nın Suriye'de birlikte çalışabilmesi bu sürecin ilk etabıydı.
Astana süreci, İdlib uzlaşması ve Afrin'e harekât Türk-Rus işbirliğinin meyveleri oldu. Bu olumlu sonuçlar Washington'ı da Ankara'ya verdiği sözü tutmak zorunda bıraktı. Ve Türkiye'nin PKK ile mücadelesinde ikinci etap başladı.
Geleneksel müttefiki ABD ile özelde Suriye'de ve genelde Ortadoğu meselelerinde birlikte çalışma zemini oluşuyor. Ne de olsa Suriye ve Irak'ta istikrarın sağlanması, yeniden inşa süreci ve İran'ın bölgesel hırslarının sınırlandırılması ortak menfaat konuları.
Umalım ki Washington ile Ankara arasındaki bu başlangıç önce Fırat'ın doğusunda sonra da Suriye ve Irak'ın genelinde işbirliği kapılarını açsın.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.