Normalde iki ülke arasında sorun varsa bir bakan gönderirsin, problemleri masaya yatırırsın. Ancak Amerika son günlerde hem Ulusal Güvenlik Danışmanını hem de birden fazla bakanını bizimle görüşmeye gönderiyor.
Çünkü geçmişteki gibi at oynatabildikleri bir Ankara yok karşılarında. Amerikan yönetimlerine sızan paralel devlet Haçlı- Siyonist ittifakı Neo-Conların tetikçisi Edelman'ın önceki gün yaptığı açıklamalar aslında herşeyi anlaşılır kılıyor. "Türkiyekontrol edilebilir hale getirilmeli" diye adeta ABD yönetimine yalvarıyordu.
Bakın adam açık seçik söylüyor... "Türkiyeile anlaşabileceğimiz bir zeminbulunmalı" demiyor. Stratejik olarak çokönemli olduğumuzun altını çizerek, mutlakaKONTROL edilebilir hale getirilmemiziistiyor. Yani aslında KONTROLDENçıktığımızı etrafını dolanarak anlatmayaçalışıyor. Aslında haklı. Geçmişte tümbakanlıklarımızda Amerikalı müşavirlerkol geziyor, IMF memurları Mecliskoridorlarında gece yarısı yeni yasalarçıkarıp ertesi sabah onaylatıyordu.
Erdoğan dönemine kadar TAMAMIYLAKONTROL altındaydık. İşte Edelmano günlere duyulan özlemi anlatmayaçalışıyor. Ambargo dahil, eski günleredöndürecek operasyonlarla Ankara'nınele geçirilmesini istiyor. Milyonlarcadolar harcayarak Türkiye'yi nasıl kontrolaltına alabileceklerine dair ülkemizdederin araştırmalar yapıyorlar. Nitekimbunlardan biri de Washington'daki düşüncekuruluşu Amerikan İlerleme MerkeziCenter for American Progress-CAP...
Yatırmışlar parayı araştırma yaptırmışlar.
"Türkiye'de yükselen milliyetçilikdalgası var" diyerek buna ağlıyorlar.
"Amerika'ya ve Batı'ya karşı şiddetlibir öfke var" diye dövünüyorlar. O kadarbeyinsizler ki "Bu öfkenin nedenlerinibulup sorunu çözelim" arayışına aslayönelmiyorlar. Araştırmaları gerekenaslında bu. Türkiye'ye saldıran tümterör örgütlerine yardım-yataklık vekomutanlık yaptıktan sonra "Oh myGod, Türkler neden öfke duyuyorlar,Milliyetçilik duygusu niçinyükseliyor?" diye sorgulayamayacakkadar acizlik çukurunda debeleniyorlar.
Araştırmayı yapan düşünce kuruluşunun Türkiye uzmanı Max Hofmann da çıkıyor Amerikan Devletinin resmi yayın organına konuşarak bir tehlikeye işaret ediyor. "Türkkamuoyunda dış dünyaya karşı birgüvensizlik ve kendi başına bağımsızhareket etme yaklaşımını tespitettik" diyor. FETÖ'yü besle, PKK'ya silah yağdırıp komutanlık yap, ardından "Yahu nereden çıktı bu dış dünyayakarşı güvensizlik" diye aptalca sorular içine gir. Kendi Başımıza bağımsız hareket etmek istiyormuşuz. Bunu tespit etmiş elin Amerikalısı... E ne yapacaktık?... KONTROL EDİLEBİLİR olduğumuz dönemlerdeki gibi mi hareket edecektik Max? Aslında Max haklı... Erdoğan dönemine kadar böyle kendi başına bağımsız hareket etme gibi bir tespitleri yoktu bu topraklarda. Nereden çıktı şimdi böyle? Max Hofmann "Tıpkı Trump'ınsıkça kullandığı ÖNCE AMERİKAsöylemine benzer ülkemizde ÖNCETÜRKİYECİLER'in" arttığından şikayet ediyor. Amerika'ya olumlu bakan Türklerin yüzde 10'larda kaldığından yakınıyor.
Erdoğan'a karşı merkez sağdan alternatifler çıkma konusunda fırsatlar olduğunu müjdesini haykıran Max, "Meral Akşenerve Abdullah Gül umutları"nı dışa vuruyor. CHP içinde de Erdoğan'a rakip olarak genç, dinamik ve ikna edici lider arayışları olduğunu müjdeliyor... Belli ki Kemal Kılıçdaroğlu'ndan tüm Amerikanvari konuşmalarına rağmen umudu kesmişler.
Max aslında iki cümleyle de Türkiye'deki manzarayı tam isabetle açıklıyor. "AKParti ve MHP kendi başına hareketeden bağımsız bir ülke istiyorlar" diyor. Diğer muhalefet partilerinde ise "BATI ile işbirliği isteyenlerinolduğu" MÜJDESİNİ haykırıyor.
"Bence Washington AK Parti veMHP dışında kalanlarla DİYALOGkurmalı" diye bir de çağrı yapıyor. Evetadamların umutlarına, hayallerine bakın.
Kendi başına bağımsız hareket etmeyi istemek bile bu herifler için bir kabus adeta.
Yeni Türkiye fena batıyor bir yerlerine...
Bu acının dinmesi için kimlere umut bağladıklarını, sabahlara kadar nasıl kafa patlatıp planlar yaptıklarını görüyorsunuz değil mi? Gerçekten zavallı durumdalar!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.