İlginç bir haberdi okuduğum. Hindistan'da 11 eyalette dana eti yemek yasaktı. Pradeş eyaletinde 100 kişi Dadri köyüne gelerek Müslüman Muhammed Ahlak'ı taşlayarak öldürüyordu.
Muhammed'in suçu "Dana eti" yemekti. Öfkeli grup "Sen nasıl dana eti yersin" diyerek bir Müslümanı öldürüyordu.
Polis, öldürülen Muhammed Ahlak'ın evinden et numuneleri alıp, tahlile gönderiyordu.
Önceki gün işte o tahlil sonuçları açıklandı. "Dana eti yedi" diyerek öldürülen Muhammed, aslında "Keçi eti" yemişti.
İngilizler Hindistan'ı yöneterek sömürmek için, Hinduların kutsal saydığı "İnek eti"ni bile meze yapmışlardı. Yıllarca birçok eyalette "Müslümanlar inek eti yedi" diyerek fitne çıkarmışlardı. Binlerce insan, binlerce insanı bir İngiliz "İNEK ETİ" yalanıyla sokaklarda öldürmüştü.
Aynı ülkenin insanlarını birbirine kırdırarak ülkeleri kontrol etmişler, bölmüşler ve istedikleri gibi yönetmişlerdi. Hindistan içinden Pakistan doğurmak da fitne ateşleriyle mümkün kılınmıştı. O Pakistan'ı yıllarca İngilizci yöneticiler idare etti. İngiliz düşmanı Ziya ül Hak iktidara geldiğinde uçağını düşürerek hallettiler. Çin'i kontrol etmek için yerleşmeye çalıştıkları Afganistan'ı da benzer yöntemlerle böldüler. Sünni olan ülkede Vehabi El Kaide'yi kurarak çatışma ortamını sıcak tuttular. Irak'a girdiler, ayrıştırdılar, Sünni Kürtlerle Şii Arapları karşı karşıya getirdiler. Ardından Şii olmayan ve ortada kalan Arapları, vehabi DAEŞ'i kurarak örgütün kucağına ittiler.
Bölünmeyi zirveye çıkardılar. Suriye'deki mezhep ayrılıkları ve etnik farklılıklar üzerine gittiler. Türkiye o dönemde sıranın Suriye'ye geldiğini görünce Esad'ı defalarca uyardı; "İç savaş çıkaracaklar, bir an önce reformları çıkar, seçime git, halkı kucakla, geliyorlar" diye. İngiliz eğitimi alan Esad'ın OYUNU görecek yerli gözlüğü yoktu. Bugün Yemen'de de aynı yöntemle iç savaş çıkardılar. Sünni-Şii çatışmasını yalanlarla, düşmanlık tohumları ekerek körüklediler. İran'ı savaşın göbeğine soktular. Üzerine Vehabi Suudi Arabistan'ı göndererek çatışmanın bölgeye yayılıp MEZHEP savaşlarına dönüşmesi için her yolu denemeye devam ediyorlar. Yakında büyük Mezhep farklılıklarının bulunduğu, Persler, Türkler, Kürtler ve Arapların yaşadığı İran'a gelecek sıra. Adamlar müthiş uzman... İslamiyeti bizden fazla inceliyorlar, inanç farklılıklarını biliyorlar ve KUTUPLAŞMAYI sağlamak için her türlü veriye sahipler. İstihbarat örgütlerinde tüm dinleri didik didik eden uzmanlar kadrosu oluşturuluyor. Adamlar bir İNEK ETİ ile iç savaş çıkaracak, "Keçi eti"ni, "Dana eti" diye yutturacak kadar ustalar. Amerika'nın Sesi VOA sitesinde bir haber vardı dün.
Suriye ve Irak'ta çalışan bir Alman yardım vakfı elemanı ile röportaj yapmışlar.
Yardım örgütleri adı altında bölgeye ajan yağdırıyorlar. Bölgedeki aç insanlara KEÇİ ETİ götürüyorlar, karşılığında almak istedikleri herşeyi alıyorlar. İşte o Alman hayırsever (!) bölgedeki uluslararası hayır kurumlarının DAEŞ'le yapılan petrol ticaretini itiraf ediyor. Amerikan sitesine "Aman bu DAEŞ'le gerçekleştirilen petrol ticaretini haber yapmayın" diye yalvarıyor. "Hayır kurumlarının DAEŞ ile yapılan bu petrol ticaretine inanılmaz ihtiyacı var" diye de utanmadan ekliyor.
DAEŞ'le petrol ticareti yapan uluslararası HAYIR KURUMLARI... Gelinen noktaya bakar mısınız? PKK'ya Alman vakıflarının neden yıllarca yardım yağdırdığını, şimdi Rusya ve İran'ın kol kanat gerdiğini anlatmaya gerek var mı? Ortadoğu akan kanla inim inim inletiliyor. Tüm bölge halkları yüzlerce yıl aynı çatı altında barış ve huzur içinde yaşamalarını sağlayan OSMANLI'ya hasret kaldı, dört gözle bekliyor. Huzurun, terör örgütünden petrol alan batılı hayır kurumları ile gelmeyeceğini biliyor. Onun için Türkiye bu hasret ve sevgiyi kucaklamasın diye PKK imamını öne sürüp "Ankara'nın önüne Hendek kazmak farzdır" diye fetva çıkartıyorlar. "Keçi eti"ni "Dana eti"ne dönüştürecek kadar DİN bilgisine sahip olanlar terör örgütüne İMAM da yetiştirir. Ülkeleri iç savaşla yerle bir edip EKONOMİK olarak çökertiyorlar. Ardından da istedikleri gibi yönetiyorlar. Bakın İngiltere eski Başbakanı Margaret Thatcher ne diyor; "Başbakanlığının zirvesinde bile hiçbir siyasetçi ekonominin temel kurallarına karşı gelemez. Piyasaya itaatsizlik edemezsiniz, yoksa o size itaatsizlik eder" Kadın sömürge imparatorluğunu yönetti, boşuna söylemiyor!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.