Bir konferans düzenleniyor. "Dünya İklim Konferansı" deniyor adına. Bakıyoruz, kulağa hoş geliyor, "Çok sevimli" diyoruz.
Ancak arkasını asla göremiyoruz.
Ne anlatan akademisyen çıkıyor bu memlekette, ne de aydın geçinen yazar. Dünya hızla kirlenmeye doğru gidiyor. Canlıların öldükten sonra fosilleşen artıklarından elde edilen petrol gibi yakıtlar egzoz borularından, fabrika bacalarından atmosfere yayılıyor. Ve güneş ışınları ile sıcaklığı süzerek yeryüzüne veren, kavrulmamızı veya donmamızı engelleyen atmosfer her geçen gün gücünü yitirip zayıflıyor. Petrol gibi yakıtlardan atmosfere sera gazları yayılıyor, karbon miktarı artıyor.
Eğer önlem alınmazsa, birçok bölgede milyonlarca hayvan yok olacak, büyük afetler, seller ve kuraklıklar baş gösterecek. Fransa Devlet Başkanı Hollande geçtiğimiz günlerde "Petrolün yolaçtığı kirlenmeden dolayı 20 yıl sonra MİLYONLARCA MÜLTECİ'nin Avrupa'ya göç etmesini bekliyoruz" dedi. Ardından Paris saldırıları geldi. Ve önümüzdeki Aralık ayında Fransa'da Dünya İklim Konferansı düzenlenecek. Son on yılda kirlenmeye karşı dünya devletlerinden ayrılan 30 milyar dolar tükenmek üzere... Ve milyarlarca dolara ihtiyaç var. Kimse elini cebine atmıyor, perde arkasında petrol şirketleri ile büyük savaş yaşanıyor. Devletler, petrol şirketlerinin temiz bir dünya için elini cebine atmasını istiyor.
4.3 trilyon dolarlık değere sahip Exxon gibi dev petrol şirketleri "Devletler halktan vergi toplasın" diyor. ABD yönetimi yeni enerji kaynaklarına yönelmek için yatırım yaparken, karşısına Londra finans merkezini ÜS edinen PARA'nın FİRAVUNLARI petrolcüler çıkıyor. Kavga büyüyor... Her taşın altından petrol şirketleri fışkırıyor...
Böyle bir ortamda Cumhurbaşkanı Erdoğan "Bugün bölgedeki tüm terör örgütleri, doğrudan veya dolaylı olarak Esed rejimine hizmet etmektedir. DAEŞ, Esed tarafından desteklenmektedir.
Esed, şu anda DAEŞ'in petrolünü almakta ve paraya çevirmektedir.
Bunu görmemek için kör olmak lazım" diyor. DAEŞ'in petrolünü Esed, Suriye limanlarına yanaşan Alman şirketlerin tankerleri ile Batı'ya taşıyor. Batı petrole ödediği parayı DAEŞ'e SİLAH SATARAK geri alıyor. Ortada korkunç ilişkiler yumağı, terörden beslenme ve utanmadan bir de "Teröre ağlama" timsahlığı çıkıyor.
Bakın dün solcu İngiliz İndependent gazetesi ne yazıyor; "Bu kez müzakere bir seçenek değil. IŞİD müzakere yapmıyor. Yenilgiye uğratılması gerekiyor. Parlamentonun önündeki seçim İngiltere'nin bu yenilgiye katkı mı yapacağı yoksa savaşı tamamen diğerlerine mi bırakacağı. Bu, sonuçlarını iyice düşünmeden bombardıman uçaklarımızı gönderelim demek için söylemiyoruz bunu. Suriye'nin havada değil, yerde sonuçlanacak uzun içsavaşında hiçbir İngiliz adımı belirleyici olamaz. Oylama günü geldiğinde milletvekilleri haklı olarak uluslararası toplumun Suriye'ye barış getirmek için ne yaptığını sorgulayacak, ancak geçmişi dikkate alarak hüküm verirlerse yanlış yaparlar." Evet DAEŞ yıllardır bölgede terör estiriyor. Ve dünyayı ayağa kaldıran, DAEŞ'le savaş naraları atıp gaz veren İngilizler hala ortada yok. Geçtiğimiz haftalarda İngiliz parlamentosu "DAEŞ'le savaşalım mı" diye oylamayı daha yeni yaptı ve "Hayır, ne gerek var" sonucu çıktı. Paris saldırılarından sonra İngiliz parlamentosu göstermelik bir oylama daha yapmaya hazırlanıyor.
İndependent de "Verin artık şu DAEŞ'i vurma yetkisini, ayıp oluyor yahu" demeye getiriyor sözü. Suriye'de savaş bitecek belki de önümüzdeki altı ay içinde...
Ama İngilizler DAEŞ'le mücadelede buhar takılıyor, "Acaba ne yapsak" diye dünyayı kandırıyor. Sanki bir şey yapacaklarmış gibi! Ve yeryüzündeki tüm terör örgütleri paraları, İngiliz sömürgesi okyanus adaları ülkelerinde aklanıyor. Suriye'den DAEŞ petrolünü Esed Alman tankerlerine yüklüyor, İngilizler parayı aklayıp Rakka'ya SİLAH için milyon dolarlar yağdırıyor. Dünyanın iklimi ile oynayan petrol şirketlerinin HAMİSİ İngiliz Finans İmparatorluğu, ülkelerin de kimyası ile oynamaktan zevk alıyor. FBI İtalya'yı uyardı önceki gün. "Milano ve Roma, Vatikan vurulacak" diye... Avrupa'da terör korkusu ve İslam düşmanlığını dalga dalga yayıyor birileri. DAEŞ'in ipini tutanlar, petrolünü satın alanlar, milyon dolarlar yağdıranların ajanlarını sınırımızdan Rakka'ya militan taşırken yakalaya yakalaya bir hal olduk.
Herşey yalan dolan...
Tek gerçek; Para...Para...Para!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.