CANLI YAYIN
Yıllar öncesi... İngiliz uçakları Mısır'ı bombalıyor. Bir Türk gazetecisi de olay yerinde... Türkiye'ye dönüşünde yaşadıklarını haber yapıyor. Genel Yayın Müdürü, o gazeteciyi odasına çağırıyor; "Bu haberi biraz yumuşatman lazım.
İngilizler'in aleyhine bir haber yazmışsın. Olmaz, İngilizler'i kızdıramayız" diyor. O gazeteci de bu olayı, anılarını topladığı kitapta yayınlıyor. Evet bizim medya yıllarca bu durumdaydı.
Almanya'yı öper, hata yaparsa bizzat medya patronu Berlin'e çağırılıp Alman Cumhurbaşkanı'- ndan fırça yerdi. İngilizler'i yukarıdaki örnekte olduğu gibi koklardık. Amerika'nın ülkelerde DEVRİM yapmakla ünlü tetikçisi SOROS'un vakıflarından maaş alan çok Türk gazeteci vardı bu topraklarda. ABD askeri istihbarat ajanı Wayne Madsen ahaber'de Yazboz programına katılmıştı. "ABD Türkiye'de özel olarak ajan gazeteci bulmak için çaba harcamıyor. Zaten gönüllü olarak elçiliğe gelen çok gazeteci var" diyordu. Uzun süre hem Alman istihbaratı BND hem de CIA ile çalıştığını söyleyen Alman gazeteci Ufkotte de yine Yazboz'da şunları söylüyordu: "Türkiye'de CIA'ya çalışan çok gazeteci var." Ve bizim SOL yıllarca "Kahrolsun Amerika" diye bağırdı bu ülkede. Şimdi en solcu gazetemiz Paralel'le iş tutuyor, MİT TIR'larına yapılan Paralel ihaneti sayfalarına taşıyor. Aynı gazete dün de New York Times'ın haberini birinci sayfasına taşıyor. New York Times "ABD yönetimi Suriye sınırındaki silah geçisini engelemmediği için Türkiye'nin tutumundan rahatsız" diyor. İsrail aşığı siyonist Baron Sulzberger ailesinin gazetesi yazıyor, solcu gazetemiz birinci sayfasına taşıyor. Utanmadan sıkılmadan hem de.
ABD Esad'ın ayakta kalması için çırpınıyor, CIA kontrolündeki IŞİD'i Türkmen köylerine sürüyor. Aynı ABD sınırımızın bir başka ucunda PKK'nın Suriye uzantısı YPG ile iş tutup Türkmenleri Hatay'a göçe zorluyor.
Hem İsrail hem de Araplar'a silah satış rekorları kıran aynı ABD hem IŞİD'e hem de PKK'nın YPG'sine havadan silah atıyor. IŞİD elini kolunu sallaya sallaya girdiği boşaltılmış şehir Musul'da 2000 ABD malı zırhlı araca konuyor. Neymiş, New York Times "ABD Suriye sınırımızdaki silah geçişi"nden rahatsızmış. Aşağılık gazete... Sen önce git taa okyanus ötesinden bölgeye SİLAH yağdıran ülkeni yaz. Bizim solcu gazetenin böyle demesi gerekiyor ama demiyor. 3.5 milyon Türkmen'in yaşadığı Suriye'de 30 bin soydaşımız ŞEHADET şerbetini içti.
Eğer Türkiye'den giden yardımlar olmasaydı bugün yüzbinlerce belki de milyon Türk katledilecekti orada. Bizim MHP'nin ayağa kalkması lazım "Suriye'deki soydaşlarımızı silahlandıralım, onlara yardım edelim" diye. Ama gelin görün ki MHP'nin milletvekili adayı dün HDP'ye destek yağdıran Hürriyet'in birinci sayfasında konuşuyor. "Türkiye Suriye'ye yardımları durdursa bu savaş biter" diye. Oradaki Türkmenler'den, katledinlerden tek kelime yok. ABD'nin, CIA'nın, MI6 ve MOSSAD'ın IŞİD oyunlarından bihaber vatandaş. Bizim MİT Tırları gitmezse savaş bitecekmiş. Öngörüye bak. Rahmetli Türkeş'in Fransızlar'a direnen Cezayir'e bile denizaltı ile 20 bin tüfek ve 200 top gönderdiğinden bihaber bir MHP milletvekili adayı... Eğer Türkiye olmasa bugün 3.5 milyon Türkmen tabutu hazırlanacak. Bayır Bucak Türkmenleri komtanı dün "TIR'ların durdurulması en çok bize zarar verdi. Birçok yavrumuz ilaç ve gıda yokluğundan CAN VERDİ" diyor. Bugün bu açıklama üzerine tüm memleketin, tüm siyasi partilerin ayağa kalkması lazım... Ama Türkiye'de muhalefetin gündemi öldürülen ve çaresizlikten ölen soydaşlarımız değil.
Muhalefetin tek gündemi var, o da KLOZET... Merkez medyamızda tek gündem "HDP"ye seçimi kazandırmak. Zaten bir önceki seçimde İngiliz The Economist "CHP'ye oy verin" diye çağrı yapıyordu taa Londra'dan. O zaman bizim merkez medya da CHP için çırpınıyordu. Şimdi The Economist PARTİ DEĞİŞTİRDİ, "HDP'ye oy verin" diye yazıyor. E ne yapacak bizim Merkez medya, haliyle o da değiştirecek partisini. Batıda mitingde Türk Bayrağı taşıyan, Doğu'da köylerde bile Türk bayrağını indirmeye çalışan partiyi OMUZLAYACAK tabii. Çünkü yükün sahipleri Tel-Aviv'de, New York'ta, Londra'da... Bizimkiler hamal. Birileri
KÜFEYE KOYAR, onlar TAŞIR!!!
İngilizler'in aleyhine bir haber yazmışsın. Olmaz, İngilizler'i kızdıramayız" diyor. O gazeteci de bu olayı, anılarını topladığı kitapta yayınlıyor. Evet bizim medya yıllarca bu durumdaydı.
Almanya'yı öper, hata yaparsa bizzat medya patronu Berlin'e çağırılıp Alman Cumhurbaşkanı'- ndan fırça yerdi. İngilizler'i yukarıdaki örnekte olduğu gibi koklardık. Amerika'nın ülkelerde DEVRİM yapmakla ünlü tetikçisi SOROS'un vakıflarından maaş alan çok Türk gazeteci vardı bu topraklarda. ABD askeri istihbarat ajanı Wayne Madsen ahaber'de Yazboz programına katılmıştı. "ABD Türkiye'de özel olarak ajan gazeteci bulmak için çaba harcamıyor. Zaten gönüllü olarak elçiliğe gelen çok gazeteci var" diyordu. Uzun süre hem Alman istihbaratı BND hem de CIA ile çalıştığını söyleyen Alman gazeteci Ufkotte de yine Yazboz'da şunları söylüyordu: "Türkiye'de CIA'ya çalışan çok gazeteci var." Ve bizim SOL yıllarca "Kahrolsun Amerika" diye bağırdı bu ülkede. Şimdi en solcu gazetemiz Paralel'le iş tutuyor, MİT TIR'larına yapılan Paralel ihaneti sayfalarına taşıyor. Aynı gazete dün de New York Times'ın haberini birinci sayfasına taşıyor. New York Times "ABD yönetimi Suriye sınırındaki silah geçisini engelemmediği için Türkiye'nin tutumundan rahatsız" diyor. İsrail aşığı siyonist Baron Sulzberger ailesinin gazetesi yazıyor, solcu gazetemiz birinci sayfasına taşıyor. Utanmadan sıkılmadan hem de.
ABD Esad'ın ayakta kalması için çırpınıyor, CIA kontrolündeki IŞİD'i Türkmen köylerine sürüyor. Aynı ABD sınırımızın bir başka ucunda PKK'nın Suriye uzantısı YPG ile iş tutup Türkmenleri Hatay'a göçe zorluyor.
Hem İsrail hem de Araplar'a silah satış rekorları kıran aynı ABD hem IŞİD'e hem de PKK'nın YPG'sine havadan silah atıyor. IŞİD elini kolunu sallaya sallaya girdiği boşaltılmış şehir Musul'da 2000 ABD malı zırhlı araca konuyor. Neymiş, New York Times "ABD Suriye sınırımızdaki silah geçişi"nden rahatsızmış. Aşağılık gazete... Sen önce git taa okyanus ötesinden bölgeye SİLAH yağdıran ülkeni yaz. Bizim solcu gazetenin böyle demesi gerekiyor ama demiyor. 3.5 milyon Türkmen'in yaşadığı Suriye'de 30 bin soydaşımız ŞEHADET şerbetini içti.
Eğer Türkiye'den giden yardımlar olmasaydı bugün yüzbinlerce belki de milyon Türk katledilecekti orada. Bizim MHP'nin ayağa kalkması lazım "Suriye'deki soydaşlarımızı silahlandıralım, onlara yardım edelim" diye. Ama gelin görün ki MHP'nin milletvekili adayı dün HDP'ye destek yağdıran Hürriyet'in birinci sayfasında konuşuyor. "Türkiye Suriye'ye yardımları durdursa bu savaş biter" diye. Oradaki Türkmenler'den, katledinlerden tek kelime yok. ABD'nin, CIA'nın, MI6 ve MOSSAD'ın IŞİD oyunlarından bihaber vatandaş. Bizim MİT Tırları gitmezse savaş bitecekmiş. Öngörüye bak. Rahmetli Türkeş'in Fransızlar'a direnen Cezayir'e bile denizaltı ile 20 bin tüfek ve 200 top gönderdiğinden bihaber bir MHP milletvekili adayı... Eğer Türkiye olmasa bugün 3.5 milyon Türkmen tabutu hazırlanacak. Bayır Bucak Türkmenleri komtanı dün "TIR'ların durdurulması en çok bize zarar verdi. Birçok yavrumuz ilaç ve gıda yokluğundan CAN VERDİ" diyor. Bugün bu açıklama üzerine tüm memleketin, tüm siyasi partilerin ayağa kalkması lazım... Ama Türkiye'de muhalefetin gündemi öldürülen ve çaresizlikten ölen soydaşlarımız değil.
Muhalefetin tek gündemi var, o da KLOZET... Merkez medyamızda tek gündem "HDP"ye seçimi kazandırmak. Zaten bir önceki seçimde İngiliz The Economist "CHP'ye oy verin" diye çağrı yapıyordu taa Londra'dan. O zaman bizim merkez medya da CHP için çırpınıyordu. Şimdi The Economist PARTİ DEĞİŞTİRDİ, "HDP'ye oy verin" diye yazıyor. E ne yapacak bizim Merkez medya, haliyle o da değiştirecek partisini. Batıda mitingde Türk Bayrağı taşıyan, Doğu'da köylerde bile Türk bayrağını indirmeye çalışan partiyi OMUZLAYACAK tabii. Çünkü yükün sahipleri Tel-Aviv'de, New York'ta, Londra'da... Bizimkiler hamal. Birileri
KÜFEYE KOYAR, onlar TAŞIR!!!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
