Yeni haritalar çiziliyor!!!

Para İmparatorları müthiş bir sistem kurdu. New York dünyanın Para piyasası olacaktı. Londra altını kontrol edecekti. Tel Aviv de kazanılan paralardan sübvanse alacaktı.
Geri kalanlar da soyup soğana çevrilecekti. 1900'lü yılların başında ABD kongre üyelerinin büyük çoğunluğu Christmas tatilindeyken apar topar bir yasa tasarısını gündeme getirdiler. Çok az kongre üyesinin katılımıyla bu yasa tasarısı oylanarak geçti. Dolar-altınborsa üçgenini yöneten Baronlar ÜÇKAĞITÇILIĞI çok iyi biliyordu.
8 özel banka bir araya gelip DOLARI basma hakkı olan Merkez Bankası'nın, bir oldu-bitti yasasıyla Patronu oluyordu. Lazard Bank, Israel Moses Seif Bank, Warburg Bank, Lehman Brothers Bank, Kuhn Leob Bank, Chase Manhattan Bank, Goldman Saschs Bank, A.E Roberts'di bu bankaların adı. En büyük pay ise akraba oldukları dünya baronlar baronuna ait ROTSCHİLD BANK'tı.
Tamamı Yahudi ailelerdi. Karşılıksız para basarak ABD'yi dışarıya karşı trilyonlarca dolar borçlandırdılar. Böylece kim başkan olursa olsun PARA'ya hükmeden bankaların kucağına oturacaktı. CIA başkanlarından, Genelkurmay Başkanları'na ülkeyi yönetenleri kapalı kapılar ardında Yahudi aileler seçecekti.
Onlar hangi ülkeyi gösterirse, CIA gidip o ülkeyi karıştıracaktı. Onlar hangi ülkenin savaş uçakları ile vurulmasını isterse, Savunma Bakanlığı oraya uçak kaldıracaktı. Amerika üreten değil soyan olacaktı. Artık onlar dünyayı yöneten ahtapot gibi bir ORDU'ydu. Merkez Bankası'nı devletleştirmek isteyen başkan Kennedy bu ORDU tarafından öldürüldü.
ABD Başkanlarından Thomas Jefferson koltuğuna oturduğunda bu ORDU'nun muazzam gücüyle yüzyüze geldi. "Bankacılık kurumlarının özgürlüklerimize karşı düzenli ordulardan daha tehlikeli olduğuna inanıyorum. Eğer bu özel bankalara parayı kontrol etme gücü verilirse, bu ülke bankalar tarafından önce enflasyon sonra deflasyon ile soyulacak ve birgün bu topraklarda doğan çocuklar, babalarının fethettiği bu kıtada evsiz, fakir ve borçlu olarak yaşayacaklardır."
Evet bugün ABD'de doğan her çocuk trilyonlarca dolar borçta pay sahibi. Hal böyle olunca da "Rahat yaşamak için dünyanın öteki tarafını nasıl soyarız" sorusuna cevap arayan thing-thangçı nesiller ortaya çıkıyor.
Yaşanan kaosların ve oluşan kan göllerinin ardında bu tablo var. PARADOR aileler, kimi ülkelere fitne-fesat ordularını gönderiyor, kimi ülkeleri de Rusya örneğinde olduğu gibi PARA ile diz çöktürmeye çalışıyor. Dünya, Baronlara ait ABD Merkez Bankası'nın bastığı DOLAR'la çalışacak, direnenler enseye tokadı yiyecek. Nitekim Dolar opersyonu ile batırılan Yunanistan'da "Euro'dan çıkmalıyız" diye bas bas bağıran Radikal Sol'un iktidara gelmesi bekleniyor. Ha keza İspanya ve Portekiz'de de aynı görüntü hakim. Baronların İngiltere'sinde yaklaşan seçimler öncesi gündem "Euro Bölgesi" olarak tanımlanan Avrupa Birliği'nden çıkma konusu. Başbakan Cameron seçim öncesi bu referandumu yaparak sandıkta oyunu artırma hesabında. Ve dün gelen bir haber daha; "Euro Dolar karşısında son 9 yılın en düşük seviyesine indi."
AB'nin lideri Almanların Deutsche Bank'ı da da dün,2017'de Euro'nun Dolar'dan daha değersiz bir hale geleceğini açıkladı. Böyle bir ortamda üretmekten çok borç alarak yaşayan Amerika, DOLAR operasyonu ile diz çöktürdüğü Avrupa'yla "Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı" ve "Trans-Pasifik Ortaklı"ğına gidiyor. Aslında Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi'nin dün yaptığı şu açıklama büyük önem arzediyor: "Kıtalararası yeni anlaşmalar yapılıyor.
Ekonomik HARİTALARIN yeniden çizildiği bir dönemdeyiz. Türkiye'nin ve hükümetimizin tek amacı bu haritaların planlayıcılarından ve çizenlerinden biri olmaktır." Evet İslam coğrafyasında kanla yeni ülkeler kuranlar, bunun dışında bir de EKONOMİK HARİTALAR çiziyorlar.
Ve bizi o masadan uzak tutmak istiyorlar.
Onun içindir dünya krizi yaşarken devamlı büyüyen bir Türkiye'den rahatsızlar. Ve onun için dışarıdan Banka Baronlarının medyası ile saldırıyorlar. Onun için içeriden dünyadan bihaber işbirlikçilerini sahaya sürüyorlar. Bugün bu memlekette bir zamanlar "Kahrolsun sermaye" diyen SOL, bankalara çalıştığının farkında değil. Onlara Gezi'de pizza ve pilav yağdıran sermayeye onun içindir melül bakıyorlar. Ve de onun içindir Paralel'le solun kurduğu üçgenlere, beşgen takılıyorlar!!!