ESKİ DÜNYADA DA YENİ DÜNYADA DA DÜŞMANLAR….
Ne mutlu ki…
İnsanıyla, doğasıyla, tarihiyle, kültürüyle böyle güzel bir ülkede yaşıyoruz!
Böyle güçlü bir ordumuz var…
Ülkeyi yöneten güçlü bir irade var…
Savunma sanayiinde dünyaca ünlü markalarımız, geliştirdiğimiz teknolojilerimiz var…
Aksini düşünebiliyor musunuz?
İşte Lübnan!
Güvenlik güçleri kavramını oturtamamanın bedelini ödüyor!
Şu ana kadar ülkede ülkesini işgal eden İsrail'e karşı bir kurşun sıkan askeri göremedik.
Beyrut'ta, Sur'da, Bekaa'da ve daha pek çok yerde gökyüzünde kuştan çok İsrail İHA'ları uçakları geziyor.
Ama bunları durdurabilecek bir savunma sistemi dahi yok.
Bunlara dur diyebilecek siyasi bir iradesi yok!
Ya da Suriye!
Ülkesinde olmayan güç yok.
İç savaşın başladığı dönemlerde önce Rusya ardından da İran'a "gel" dedi.
Ülkesinde pek çok yerde askeri üs askeri mevzi inşa ettirdi bu ülkelere.
Kendi askeri peki?
Kendi ülkesindeki muhalefete, sivillere sıktığı kurşunu emin olun ülkesini işgal eden Amerika Birleşik Devletleri'ne ya da terör örgütü PKK/YPG'ye sıkmamışlardır!
İsrail Şam'ı, Tartus'u, Lazkiye'yi vuruyor, Tanklarını başkentine sürüyor… Topraklarının üçte birini Amerika Birleşik Devletleri ve PKK'ya kaptırmaktan kurtulamamış.
Rusya onay vermeden hava savunma sistemlerini kullanamamış.
Ama Esad'dan "çıt" yok.
Hadi şimdi bir "gidin" desin de görelim.
"Ey İran, ey Rusya! Siz benim ülkemde birliği sağlayamadınız işgali durduramadınız, buyurun kendi topraklarımıza geri dönün" desin de görelim.
Örnek verecek ülkeler çok fazla.
Özellikle Orta Doğu'da
Elden ne gelir?
Bir kere kaptırdın mı yuları,
Nereye istersen üstündeki seni oraya koşturuverir!
Neredeyse her akşam her saat işte bu ülkelerin halini konuşuyoruz.
Sahadaki muhabir arkadaşlarımıza soruyoruz neredeler diye?
Ama duyamıyoruz, göremiyoruz!
Lübnan'da Hizbullah ve İran
Suriye'de ise Rusya İran ABD ve terör örgütü PKK..
Velhasıl..
Dünyada etrafında her ülkenin toprağına göz diktiği başka bir ülke yok.
Resmi binalarındaki haritalarında, askerlerinin kollarındaki peçlerde veya siyaset kitaplarında..
100 yıl önce topraklarımızda hain planları yapan eski dünyanın ülkeleri, yeni dünyada da aynı rollerde ama sahada farklı figüranlarla o kirli haritalarını çizmeye devam ediyor.
Evet mevcut uluslararası politikalar, diplomatik temaslar bu yönde olmayabilir.
Ama biliyoruz, okuyoruz, görüyoruz, izliyoruz….
Ülkeleri geçelim.
Terör örgütü PKK/YPG eliyle yanı başımızda yapmak istediklerini görmemek için kör, anlamamak için akıl sağlığının yerinde olmaması gerek.
"Ne gerek var!" diyenler biraz da böyle baksa her şeyi daha net görecekler.
Daha bir içten sarılacaklar askerine, polisine, milletin her bir ferdine.
Normal olan Fikir ayrılıklarının olması, yürek ayrılıkları değil.
Onun için Güçlü Türkiye için Güçlü Bağlar gerekli.
Devletimiz güçlü.
Şüphemiz yok.
Siyaset hem masada hem sahada mesajını veriyor zaten dosta da düşmana da.
Şimdi sıra bizde.
Tüm gözler milletçe vereceğimiz mesajda.
El ele
Yürek Yüreğe
Kardeşçe.
…
Eski Dünya, Yeni Dünya, bütün akvâm-ı beşer,
Kaynıyor kum gibi... Mahşer mi, hakikat mahşer.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- ESKİ DÜNYADA DA YENİ DÜNYADA DA DÜŞMANLAR…. (31.10.2024)
- Tam Bağımsızlık Yolunda… (27.10.2024)
- Dikkatlerden kaçmadan: Ürdün (05.10.2024)
- Ne Başlar? Ne Başlamaz? (22.09.2024)
- Farkındayız! (15.09.2024)
- Sosyal medyada zafer yarıştırmak! (08.09.2024)
- Halbuki bir dünya insandık! (16.08.2024)
- Özgürlük fedaileri (08.08.2024)
- Trump'tan Paris'e! (29.07.2024)
- Bir sonraki Temmuz’a kadar… (24.07.2024)