TAHİR İNAN

Dikkatlerden kaçmadan: Ürdün

Resmi adı Ürdün Hâşimi Krallığı…

Yaklaşık 10 milyon nüfuslu, 89 bin km2'lik yüzölçümüne sahip bir ülke.

Haritaya baktığımızda Filistin ve İsrail ile doğrudan en büyük sınıra sahip.

Ürdün, yaklaşık 2,5 milyon Filistinli mülteciye ev sahipliği yapıyor.

Ülke nüfusunun neredeyse yarısı.

Diğer komşu ülke Suriye…

1,5 milyon Suriyeli mülteci var Ürdün topraklarında…

Diğeri Irak…

60-100 bin arası Iraklı mülteci.

Kritik bir diğer komşu ise Suudi Arabistan…

Arap ülkeleri arasında kritik bir başka ülke

Ve bir dönem düşmandı bu iki aile….(Suud ve Serif aileleri)

****

Konumu bir hayli stratejik.

Önemle seçilmiş-çizilmiş gibi.

Ülke içi dengelerde dahil edildiğinde, bir çatışmanın veya kıvılcımın ülkeye sıçraması büyük bir kaos getirmesi muhtemel.

Bunun içindir ki zaten olması gerekenden daha geri bir pozisyonda duruyor yönetim.

Bu stratejik konum ve önemine rağmen Ortadoğu'nun en güvenli ülkelerinden biri olarak da biliniyor.

Düşünün ki Arap baharı döneminde bile koltuğunu koruyabildi mevcut Kral!!!

Hükümeti feshetti, reform niteliğinde değişikliklere gidildi…

Tabi bu güvenilirliğin! Kaynağına bakacak olursa başında ABD ve İngiltere geliyor.

Hem askeri üsleri hem de askeri yardımları…

Sebebi malumunuz olsa gerek.

Başta İsrail'in güvenliği.

****

Ekonomik olarak da yanı başındaki Arap ülkelerinden büyük farklılıklar gösteriyor.

Her ne kadar "İstikrar Vahası" olarak bilinse de, bunu diğer Arap ülkeleri gibi Petrole borçlu değil.

Evet ilginçtir "Petrolü - doğal gazı" yok Ürdün'ün.

Ekonomisi hizmet sektörüne, turizme ve yabancı! yardımına bağımlı bir ülke.

Yani ikili ilişkiler ayakta tutuyor da diyebiliriz.

Aksi halde böylesi bir coğrafyada, nüfusu kadar mülteci ile ayakta kalması imkansız gibi!

***

Ürdün tarihiyle de sıradan bir ülke değil belirtelim.

Ürdün'ün Kralı II. Abdullah, Şerif Hüseyin'in torunu.

Yani İngiliz desteğini ve kışkırtmasını alarak Büyük Arap Krallığı hayaliyle Osmanlı Devleti'ne isyan eden Mekke Emiri Şerif Hüseyin…

İşte konuştuğumuz Ürdün, o ailenin büyük hayallerle çıktıkları yolda, ellerinde kalan tek toprak parçası.

Tarihin cilvesi bu ya;

Kurulmak istenen krallık, adeta hedeflediği topraklarda kurulan ülkelerden İsrail'i korumak için bir tampon bölge konumuna gelmiş durumda.

Ama kendisi İsrail ile ne derece sorunsuz ilişkilere sahip, işte orada pek çok soru işareti var.

****

İngiliz mandası olarak kuruldu Ürdün Emirliği..

Başındaysa İngilizlerin sadık dostu olan Şerif Hüseyin'in oğlu Abdullah vardı.

İş birliği! yapmaktan çekinmeyen bir isimdi.

Emirlik olarak çıktığı yolda 1946 yılında bağımsızlığını ilan etti.

2 yıl sonra da İsrail'in bağımsızlığını ilan etmesi üzerine başlayan savaşlar sonucunda ise, Doğu Kudüs ve Batı Şeria'yı ilhak etti.

Sebebi tarafsızlık mı ilhak mı bilinmez ama Abdullah'ın sonunu getirdi.

1951'de Mescid-i Aksa'da bir suikast sonucu öldürüldü.

Yerine ise oğlu Talal geldi.

Demokratik adımlarla adı anıldı ama yeni kral tahtta sadece 1 yıl kalabildi.

Akli dengesini kaybetmesi üzerine tahta henüz 17 yaşında olan oğlu Hüseyin geçti.

Genç Kral Hüseyin, 1952'den 1999'a kadar yaklaşık 47 yıl tahtta kaldı.

Neler olmadı ki onun devrinde.

Kuzeni Faysal Irak'ta kanlı bir darbeyle devrildi.

1967 Altı Gün Savaşları'nda yenilgiye uğradı: Doğu Kudüs ve Batı Şeria'yı İsrail işgal etti.

Ülkesindeki Filistin Kurtuluş Örgütü varlığına karşı çıktı, Kara Eylül Operasyonunda en az 25 bin Filistinli hayatını kaybetti ve FKÖ yönetimi Amman'dan Beyrut'a taşındı.

Sonrasında ise dengeli bir siyaset izleme taraftarı oldu.

Böylece hem Batı'dan hem de Arap ülkelerinden Ürdün'e sermaye aktardı.

Ve yaşanan sürecin sonunda Batı Şeria'daki hakkından ve Filistinlerin temsili iddiasından vazgeçti.

1994'te tüm borçlarının silinmesi toprak ve su problemlerinin çözülmesi karşılığında ABD öncülüğünde İsrail ile barıştı.

1997 yılı ise onun için oldukça kritikti.

Amman'da HAMAS'ın Siyasi Büro Şefi Halid Meşal, Netanyahu'nun emriyle MOSSAD ajanları tarafından zehirlendi.

Meşal'in aktardığına göre Kral Hüseyin bizzat ABD Başkanı Clinton'ı arayıp panzehrin verilmesini, aksi takdirde barış anlaşmasını bozmakla tehdit etti.

Ayrıca ele geçirdiği 2 İsrail ajanı karşılığında tutuklu 40 Filistinlinin de serbest kalmasını istedi.

Bu isimler arasında HAMAS'ın kurucusu Şeyh Ahmet Yasin de vardı.

Kral Hüseyin bir kahraman gibiydi artık.

Ya da böyle yaparak Ürdün topraklarının İsrail'in operasyon sahasına dönüşmesini mi engelledi bilinmez..

Son büyük atağıydı diplomaside, 2 yıl sonra hayatını kaybetti.

Cenazesi de çok konuşuldu.

Düzenlenen tören Ürdün'ün, İsrail için ne denli önemli bir komşu ve ABD-Batı için ne denli önemli bir müttefik olduğunun açık bir göstergesiydi.

İsrail çok geniş bir heyetle katıldı cenazeye…

Avrupa ülkelerinin tüm liderleri, kral, kraliçe, cumhurbaşkanı vb.

ABD'nin hem mevcut başkanı Clinton, hem de önceki 3 başkan Bush, Ford ve Carter..

Hüseyin'in ölümü üzerine yerine oğlu II. Abdullah geldi.

Oda babası, büyük dedesi gibi aslında.

Yaşanan süreçler farklılık gösterse de duruşunda pek değişen bir şey yok.

Yanı başı Gazze'de soykırım, güvenliğinden sorumlu olduğu Kudüs'te katliam ve adım adım işgal var.

Ürdün hep aynı noktada.

Ürdün yine kritik bir konumda.

Bir yanda Batı ve Arap sermayesi, diğer tarafta ülkesinde barınan yüzbinlerce Filistinli.

Ne İsrail, ABD, AB ile kötü olabiliyor Ne de Filistinliler ile.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.