TÜRKİYE UZAYA GİDERKEN…
Hafta sonu gündem o kadar yoğundu ki önemli bir konuyu çok fazla konuşamadık.
Türkiye'nin ikinci insanlı uzay misyonunu…
Önce Alper Gezeravcı şimdiyse Tuva Cihangir Atasever.
Önemli bir uzay görevinde daha Türkiye imzası atıldı.
***
Kabul edelim, ilki kadar büyük bir heyecanla takip edilmedi kamuoyunda.
Siyasi polemikler nedeniyle konuşmayanları biliyoruz zaten.
"Uzay çalışmaları, yolculukları yalan" diyen bir kitle de var, inanması güç olsa da…
Biz bize bakalım.
Evet gündemin yoğunluğundan kaçırmış ya da üzerinde çok durmamış olabiliriz.
Ama işin aslı, bu başarılara alıştık.
Yani Türkiye için zor olan bir şey değil artık bu konu.
Değil 80'ler 90'lar, Milli Uzay Programı ilk açıklandığında dahi; uzayla ilgili hayal olarak tabir edilen bazı adımların gerçeğe dönüştüğüne şahit oluyoruz.
Uzay denildiğinde sadece ABD, Rusya, Japonya, Çin gibi devletler konuşulurken bir baktık Türkiye "Ben de varım" dedi ve o geç kalmış olduğumuz alanda insan kaynağı ve teknolojisi ile kendisini gösterdi.
Kaçımızın haberi oldu bilemem ama Türkiye, ilk yerli ve milli haberleşme uydusu TÜRKSAT 6A'yı üretti ve önümüzdeki günlerde uzaya fırlatacak.
Önce uydularımız şimdi ise astronotlarımız…
Bu yüksek teknolojiyi üretebilen 11 ülkeden biri artık Türkiye.
***
Savunma Sanayii de böyle değil miydi?
Hatırlayalım.
Yerli tabancalar bir övünç kaynağı olarak görülürdü bir zamanlar.
Savunma sanayinde adımızın konuşulduğu nadir bazı haberler olurdu.
ASELSAN gibi kuruluşlarımız geliştirdikleri ürünlerden ziyade; o ürünleri geliştiren mühendislerimize yönelik suikastlarla gündem olurdu.
Peki şimdi?
Milli teknoloji hamlesi ile birlikte, kendi ürettiğimiz İHA'ları, uçakları, gemileri, tankı konuşur olduk.
Dünya da konuşur oldu.
Mesela, Milli Piyade Tüfeğimiz MPT 55 ve MPT 76'nın ilk üretimindeki heyecanımızı hatırlayalım.
Atılan manşetleri…
Şimdi ise HİSAR, SİPER gibi kendi üretimimiz olan hava savunma sistemlerini, Atmaca Cirit gibi füzeleri üretip envantere ekledik.
Üretimi, testi envanteri de geçelim bunları AB ülkelerine dahi ihraç ettik ama ilk günkü heyecanı artık hissedemez hale geldik uyandırmıyor.
Çünkü bu başarılara o kadar alıştık ki, ülkemiz için sıradan bir durum gibi görüp gündem arasında kaynayıp gitmesine izin verdik.
Bu aslında toplum olarak gelinen durumu nasıl içselleştirdiğimizle alakalı.
Bugün A, B, C partisi ve partilisi hemen herkes, Türkiye'nin savunma sanayinde neler yapabildiğini gördü ve bu başarıyı kabul ediyor.
Ve artık bunlarla da yetinmiyor.
İşte bu yüzden heyecan uyandırmaması olumsuz bir durum gibi görünse de, aslında elde edilmiş çok önemli bir başarı var.
***
Bir örnek daha…
"KAAN yerli motorla uçacak"
Belki de en önemli eşiklerden biriydi bu Milli Savunma Hamlesi'nde..
Düşünün ki, Türkiye 5. nesil savaş uçağını geliştiriyor test uçuşunu yapıyor, yerli motor müjdesi veriyor, dünya bunu konuşuyor, ama biz bununla yetinmiyoruz…
Belki de KAAN ile ilgili yüreklerimizi hoplatacak sıradaki haber "KAAN seri üretime geçti" veya "KAAN'ın katıldığı operasyonlarda teröristler etkisiz hale getirildi" olacaktır.
*****
Yersiz eleştirilerin de önünün kesildiğinin farkındayız.
Çünkü herkes Türkiye'nin savunma sanayiinde neler yapabildiğini, sahadaki başarılarını gördü, dünyanın takdirine bizzat şahit oldu.
İnanın ki, en keskin muhalif kabullendi.
Yerli otomobilimiz Togg'da olduğu gibi.
"Gemilerle Türkiye'ye geliyor" iddialarını ortaya atanlar buharlaşmadı ya.
Belki de birçoğu şuan Togg ile yollarda.
Hatta yeni modelini inanın bizden çok onlar dört gözle bekliyor.
***
Uzay meselesine tekrar dönecek olursak…
Türkiye artık Uzay Ligi'nde!
"Millet uzaya çıkıyor biz…" jargonu artık geçmişte kaldı.
Önümüzdeki günlerde yeni uydularımız yörüngeye çıkacak, dünyaya uydu ihraç edecek, Türk astronotlarının yeni görevleri de olacaktır.
Yine yoğun gündem arasında kaybolabilir.
Şimdiden duyurmuş olalım
Sırada Uzay Limanı var.
Aya gidecek kendi uzay aracımız var..
Üstelik çok uzakta da değil.
Birkaç yıl gibi yakın bir zamanda…
…
Özetle İstanbul'da trafikten Ankara'da sel sularından millet evine gidemiyor
Astronotlarımız uzaya giderek Türkiye Cumhuriyeti adına çok büyük işler başarıyor.
Hafta sonunun özeti buydu aslında…
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- ESKİ DÜNYADA DA YENİ DÜNYADA DA DÜŞMANLAR…. (31.10.2024)
- Tam Bağımsızlık Yolunda… (27.10.2024)
- Dikkatlerden kaçmadan: Ürdün (05.10.2024)
- Ne Başlar? Ne Başlamaz? (22.09.2024)
- Farkındayız! (15.09.2024)
- Sosyal medyada zafer yarıştırmak! (08.09.2024)
- Halbuki bir dünya insandık! (16.08.2024)
- Özgürlük fedaileri (08.08.2024)
- Trump'tan Paris'e! (29.07.2024)
- Bir sonraki Temmuz’a kadar… (24.07.2024)