İstanbul'un Londra'dan fazlası var! Ama kaybedecek vakti yok

-Dünyanın en gözde şehri hangisi?

-İstanbul...

-Dünyanın en özel şehri hangisi?

-İstanbul...

-Dünyanın en güzel şehri?

-İstanbul...

-En tarih dolu şehir?

-İstanbul...

-En hayat dolu şehir?

-İstanbul...

-Her adımı ayrı bir hikaye olan şehir?

-İstanbul...

-İstanbul...

-İstanbul...

-Peki... Trafik?

-Aman ha! Yarama tuz basma! Bu şehirden beni soğutan tek şey!

Bu diyalogda geçen aslında yara değil... Artık kangren olmuş bir parçası bu şehrin...

Kesilip sökülüp atılması gerekiyor.

Maalesef bireysel araç sahipleri, şirket araçları her geçen gün artarken bu sorun daha da büyüyor.

Ve maalesef bu sorunun çözüleceği adreste "Yerel Yönetim"de bir çözüm yok gibi duruyor

Toplu taşıma !!!

Yeni yollar ???

Ne yapar ne eder kimse bilmiyor zaten!

Haliyle gözler yine hükümette.

***

Pek çok proje konuşulabilir…Tartışılabilir...

Hatırlayacaksınız Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan yaptığı bir konuşmada "İstanbul'a girmenin bir bedelinin olması lazım." demişti.

Evet gerçekten de olması lazım. Hele ki Tarihi Yarımadaya.

Evet özellikle tarihi yarımada için trafik kısıtlaması getirilmesi şart!

Her önüne gelen istediği araçla, istediği saatte oralarda olmamalı.

Günün her saatinde kamyon, kamyonet, vinç, beton mikseri, külüstüre çıkmış araç dahi görmek mümkün.

Eminönü gibi... Karaköy gibi... Moda gibi... Sultanahmet... Galata... Balat...

***

Maalesef günlük araç trafiğinin en yoğun olduğu yerler burası.

Hava kirliliği, sarsıntılar vs...

Yani tarihi eserler, değerler tehlikede!

Daha da ötesi İnsan sağlığı tehlikede.

Otopark sorununa değinmiyorum bile.

***

Dünyada birbirinden eşsiz onlarca hatta yüzlerce tarihi eserin birada olduğu aynı zamanda günlük hayat akışının bu kadar yoğun sürdüğü başka bir kent yok.

Bu denli her geçen gün kötüye giden bir trafik çilesinin de!

Peki Londra'da öyle mi?

Berlin? Paris? Roma? Minalo? Atina? Budapeşte?

HAYIR...

Avrupa'nın pek çok şehrinde Low Emission Zone (LEZ) yani Düşük Emisyon Bölgesi uygulaması var.

Aracınız emisyon ölçümleri bu değerlerin üstünde ise giremiyorsunuz.

Ya da özel izin alıyorsunuz.

eski model bir araç ise giriş yasak.

Üstelik Londra, Oslo, Stokholm, Milano, Malta, Palermo, gibi ülkelerde şehir merkezlerine girmek için bu şartların yanı sıra bir ücret ödemeniz gerekiyor.

*****

Bir de Zero Emission Zone (ZEZ) yani Sıfır Emisyon Bölgeleri var.

Buralara içten yanmalı motora sahip bir araç giremiyor.

Bu arada uymayanlara ise o ülkenin vatandaşı olsun-olmasın ciddi para cezaları var!

Singapar'un öncülük ve örnek teşkil ettiği bu uygulamayı önümüzdeki yıllar hatta aylarda yeni ülkelerde devreye alacak.

Peki biz?

Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımız oldukça hassas, kendisi bizzat dile getirdi.

Bürokraside de uzun zamandır konuşuluyor...

Konu yerel yönetimlerin keyfiyetine bırakılmayacak kadar da önemli!

Çünkü İstanbul trafiği kırmızı alarm veriyor!

Her gün binlerce araç Tarihi Yarımadaya kalıcı hasar veriyor!

Emin olun ki katkıları oldukça fazla olacak.

Getirilecek ücretli giriş, emisyon, araç yaşı vb. kısıtlamalar kent trafiğini azaltmasının yanı sıra, hava kirliliğini de düşürecek.

Yani insanımız daha rahat nefes alabilecek.

(Taksi, toplu taşıma vb. sorunlarına katkısını da varın siz düşünün.)